Ankara Garı önündeki saldırıda hayatını kaybedenlerden avukat Uygar Coşgun'un eşi avukat Mehtap Sakinci Coşgun, aradan geçen 4 yıla rağmen acılarının ilk günkü tazeliğini koruduğunu söyledi.
Türkiye, 10 Ekim 2015'te, Ankara Garı önünde yaşanan tarihinin en kanlı saldırısıyla sarsıldı.
"Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" için farklı illerden gelen yüzlerce kişinin toplandığı Ankara Garı önünde, terör örgütü DEAŞ mensubu iki canlı bombanın gerçekleştirdiği saldırıda 100 kişi yaşamını yitirdi.
Saldırıda hayatını kaybedenlerden avukat Uygar Coşgun'un eşi avukat Mehtap Sakinci Coşgun, aradan geçen 4 yıla rağmen acılarının ilk günkü tazeliğini koruduğunu söyledi.
AA muhabirine konuşan Coşgun, terörün kanlı yüzünü bir kez daha gösterdiği Ankara Garı saldırısında yaşamını yitirenlerden geriye, anlatılması güç duyguların kaldığını dile getirdi.
Olay tarihinde Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikasının avukatlığını yapan eşinin, Sıhhiye Meydanı'ndaki mitinge şehir dışından gelen sendika üyelerini karşılamak için Ankara Garı'na gittiğini anlatan Coşgun, yaklaşık 45 dakika sonra alanda patlamanın olduğu haberini aldığını aktardı.
Telaşla olay yerine vardığında karşılaştığı manzara karşısında şok geçirdiğini belirten Coşgun, yerde onlarca cansız beden ve şarapnel parçalarıyla yaralanmış insanlar gördüğünü ifade etti.
"Yakınlarını kaybeden pek çok aile hayata adapte olamadı"
Daha önce görmediği bu tabloya ilk başta anlam veremediğini, üzerindeki şaşkınlığı attıktan sonra eşini aramaya koyulduğunu kaydeden Coşgun, şöyle devam etti:
"Dakikalar süren uğraşın ardından eşimin cansız bedenine ulaştım. Aslında 4 yıl takvime düşen büyük bir rakam. Ama biz bu sürecin nasıl geçtiğini anlayamadık. Çünkü daha dün yaşamışçasına aynı üzüntü içerisindeyiz. Yakınlarını kaybeden pek çok aile hayata adapte olamadı, işine devam edemedi. İnsanlar çocuklarını, evlatlarını kaybetti. Baba ve oğlun, yeni evli çiftin birlikte hayatını yitirdiği hikayelerimiz var. Bir eve birden fazla acının düştüğünü biliyoruz. IŞİD'in dünyada katliamlarına devam ettiği, korku saldığı bir süreçte Türkiye'deki insanların kaderine düşen bu acının 4 yılda azalmasına imkan yok. Zira devam eden bir acı bu."
Aileler dernek kurdu
Coşgun, terör saldırısında hayatını kaybedenlerin aileleri ve yaralananların, hayata kaldığı yerden devam edebilmeleri için 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneğini kurduklarına işaret ederek, bu dernek sayesinde adalet arayışlarını her platformda dile getirdiklerini vurguladı.
Dernek aracılığıyla saldırıya ilişkin ceza ve tazminat dava süreçlerini de tek elden yürütebildiklerine değinen Coşgun, saldırının faillerinin hak ettikleri cezayı almaları için yoğun emek harcadıklarına dikkati çekti.
Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesince 3 Ağustos 2018'de karara bağlanan davanın hem müşteki hem de avukatları arasında yer aldığını anımsatan Coşgun, adalet arayışlarını sonuna kadar sürdüreceklerini bildirdi.
Coşgun, olayın faili canlı bombaların güvenlik kameralarına yansıyan görüntüleri eşliğinde saldırının nasıl gerçekleştiğine ilişkin bilgi verdi.