Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) bilim insanları, James Webb Uzay Teleskobu’nu (JWST) kullanarak 12 milyar yıl öncesine kadar ışık hızında bir yolculuk yaptı. 10 milyar dolarlık bu gelişmiş teleskop sayesinde karanlık madde ve süper kütleli kara deliklerin evrenin genç dönemlerindeki gizemli doğası üzerine çarpıcı bulgular ortaya kondu.

Evrenin en büyük gizemi çözülüyor: James Webb Teleskobu 13 milyar yıl önceyi fotoğrafladı, karanlık madde keşfedildi

NASA, Avrupa Uzay Ajansı (ESA) ve Kanada Uzay Ajansı (CSA) tarafından geliştirilen James Webb Teleskobu, NIRCam adı verilen özel kızılötesi kameraları sayesinde, bizden milyarlarca ışık yılı uzaklıktaki galaksilerden gelen eski ışığı yakalayabiliyor. Yani, JWST’nin kaydettiği her görüntü bizler için “yeni” olsa da, aslında 13 milyar yıl önce evrende var olan bir görüntüyü gösteriyor. Bu özelliğiyle JWST adeta bir “zaman makinesi” gibi çalışarak bilim dünyasına kozmik tarih hakkında derinlemesine bilgi sağlıyor.

Süper kütleli kara deliklerin i̇zole parlaklığı: Kuasarlar
MIT gökbilimcileri, teleskop ile 13 milyar yıl öncesine ait kuasarları gözlemleyerek ilginç bir fenomenle karşılaştı. Kuasarlar, çevresindeki gaz ve tozu içine çeken ve muazzam enerji yayarak evrendeki en parlak nesnelerden bazıları haline gelen süper kütleli kara deliklerdir. Bu antik kuasarların bazılarının, kozmik boşlukta izole şekilde var olması ise bilim insanlarını şaşkına çevirdi.

MIT’den fizik profesörü Anna-Christina Eilers, "Bu kuasarlar o kadar izole görünüyor ki, onlara yeterince madde sağlayacak hiçbir şey olmadığı halde nasıl büyüdüklerini anlamak zor. Evrende bu kadar izole yerlerde bu tür kuasarların nasıl oluştuğu ise en büyük soru” diye belirtti.

Karanlık maddenin kozmik ağdaki rolü
Bu gizemli kuasarların oluşumu, araştırmayı yürüten bilim insanlarına göre karanlık madde ile ilgili olabilir. Bilinen maddeye yerçekimi dışında bir etki yapmayan bu gizemli maddenin, evrenin ilk dönemlerinde gaz ve tozu çekip iterek gezegenler ve yıldızlar gibi kozmik yapıların oluşumunu sağladığı düşünülüyor. Araştırma ekibine göre, bu kuasarlar tozla örtülmüş gizli galaksilerle çevrili olabilir.

Leiden Üniversitesi’nden Elia Pizzati ise, “Karanlık madde kozmik ağları, evren modelimizin en sağlam öngörülerinden biri. James Webb Teleskobu ile bu kuasarların kozmik ağın neresine denk geldiğini detaylı şekilde analiz edebileceğiz” diyerek kozmik ağın incelenmesinde bu keşfin önemini vurguladı.

James Webb keşiflerinin gizemli geleceği
MIT ekibi, bu olağanüstü kuasarların büyüme sırrını çözmek için daha fazla araştırma yapmayı planlıyor. Kara deliklerin, madde olmadan büyüme yollarını keşfetmek ise kozmoloji dünyasına yeni kapılar açabilir. Bu çarpıcı keşif, Astrophysical Journal dergisinde yayımlandı ve bilim dünyasında geniş yankı uyandırmaya devam ediyor.
OGÜNhaber