İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, ramazan ayında sağlıklı beslenme konusuna tavsiyelerde bulundu.
İç Hastalıkları ve Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayının insan sağlığı için çok önemli olduğunu, sıcak ve uzun günlerde oruç tutarken bol su tüketilmesi gerektiğini söyledi.
Prof. Dr. Karatay, günde iki öğün yemek önerdiğini, İbn-i Sina'nın da "İki öğün sağlıklıdır, üçüncü öğün hastalıktır." dediğini anımsattı.
Hz. Muhammed'in iki öğün ve az yemek yediğinin bilindiğini belirten Karatay, "Bu (Günde iki öğün yemek), vücudun bir süre dinlenmesine, rahatlamasına, kendini toparlamasına, fabrika ayarlarına dönmesine fırsat tanımak demektir. Şimdiye kadar 'Sık sık ye, az ye.' diye diye insanları enine büyüttüler. İnsan organizması fizyolojik olarak iki öğün, hastaysa en fazla üç öğün yemeye programlanmıştır. İşte ramazan ayı bu imkanı vermektedir." diye konuştu.
"Acıktıran ekmek, şeker ve şekerli içecekler"
Karatay, oruçluyken herkesin normal hayatını sürdürmesi gerektiğini anlatarak, "76 yaşındayım, senelerdir 2 öğün yiyorum ve normal hayatımı sürdürüyorum. Her türlü aktivitemi de yapıyorum. Bunun alışkanlıkla ilgisi yok. Sağlıklı beslenirseniz vücut ve hücreler zaten toparlıyor. Acıkmıyorsunuz, acıkan beyniniz. Acıktıran da ekmek, şeker ve şekerli içecekler. Bunlar çok çabuk acıktırır ve susatır." ifadelerini kullandı.
Ramazanda susuz kalmamanın, hakiki ve sağlıklı protein ve karbonhidratlarla beslenmenin önemli olduğunun altını çizerek, "boş" kalorilerden, çabuk acıktıran, halsiz bırakan yiyeceklerden uzak durulmasını önerdi.
"Ramazana bol su içerek hazırlanmalı"
Suyun önemine işaret eden Karatay, ramazana bol su içerek hazırlanılması gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
"Şimdiden vücudumuzu sulandırmamız, yani bol su içmemiz lazım çünkü iftara doğru baş ağrısının sebebi açlık değil, susuzluktur. Şimdiden az yemek yiyerek vücudu hazırlamak diye bir şey yok. Sağlıklı yiyeceksiniz. Sağlıklı yerseniz, zaten vücut fazlasını istemiyor. Vücudun ihtiyacını doğal yiyeceklerle gidermek mecburiyetindeyiz. Her insanın vücudunun ihtiyacı değişiktir. İşlenmiş gıda, pakete girmiş gıda olmayacak. Pakete girmiş şekerli, gazlı içecekler olmayacak. Sağlıklı, hakiki besin vücuda girerse zaten acıkmıyor insan."
Karatay, sahura kalkmadan oruç tutmanın sağlık açısından riskli olduğuna dikkati çekerek, şu tavsiyelerde bulundu:
"Sahurda omlet yenebilir. Yumurta çok önemli ama köy yumurtası olacak. Bir de köy tereyağı olacak. Yanında zeytin, turp ve yeşillik de çok önemli. İçecek olarak şekersiz süt ve kahve olabilir. Seviyorsanız ayran içebilirsiniz. Kahvaltıya alışıksanız, kahvaltı yapılabilir. Sabah çorbası da önemlidir ama tok tutmaz. Burada en önemli şey susuz kalmamak. Bir iki gün önceden vücudu sulandırmaya başlamamız lazım.
Şimdikiler eski ramazan pidesi gibi değil ama küçük bir parça içine bol tereyağ sürerek tüketilebilir. Peynir de çok önemli. Tam yağlı peynir ve tam yağlı yoğurt da yenmeli. Bir avuç kadar kuru ceviz, fındık, fıstık da olabilir."
"Orucumuzu paça çorbasıyla açabiliriz"
İftarda çok fazla yemek yenilmemesi gerektiğini dile getiren Karatay, "Orucumuzu paça çorbasıyla açabiliriz. Mercimek, tarhana veya yayla çorbası da olabilir. Yanında tabii ki su tüketmeliyiz. Sağlıklı yerseniz, aç kalmazsınız. Vücudun ihtiyacı olmayan miktarda gıdalar vücuda girdiği zaman gaz, şişkinlik, kabızlık yapar. Bir de iftarda, bağırsakların iyi çalışması için mutlaka zeytinyağı ve kahve içmek çok önemli. Çorbadan sonra bir süre yemeyelim. Daha sonra o akşam ne yapıldıysa yenebilir. Sahura kadar bol bol su içelim." ifadelerini kullandı.