'Bozkırın tezenesi' Neşet Ertaş'ın kuruluşuna vesile olduğu Kırşehir Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu sanatçıları, bozlak kültürünün tanıtımı için yurt içinde ve dışında etkinliklere katılıyor.

Bozlak kültürünü dünyaya taşıyorlar

"Bozkırın tezenesi" Neşet Ertaş'ın kuruluşuna vesile olduğu Kırşehir Ustalar Müzik ve Oyun Topluluğu, Abdal kültüründen gelen bağlama, davul, zurna, saz, keman, klarnet gibi enstrümanları çalan 15 sanatçıdan oluşuyor. Vefat eden ya da emekli olan ustaların yerine yine Abdal kültüründen gelen başka yetenekli sanatçılar dahil ediliyor. 

Muharrem Ertaş, Hacı Taşan, Çekiç Ali, Neşet Ertaş gibi bozlak kültürünün efsane temsilcilerinin devamı olarak hizmet veren topluluk üyesi sanatçılar, bu kültürün yaygınlaştırılması ve tanıtımı için yurt içinde ve Almanya'dan Japonya'ya kadar birçok ülkede konser vererek adeta bir kültür elçisi gibi görev üstleniyor.

Ustalar, zaman zaman Neşet Ertaş Kültür ve Sanat Evi'nde bozlak ustasının android heykeli önünde ve Ağalar Konağı'nda bir araya geliyor.

Topluluğun faaliyetlerini AA muhabirine anlatan Çekiç Ali'nin oğlu Aydın Çekiç, topluluğun 17 yıldır bozlak kültürünü dünyaya duyurduğunu ifade ederek, Kırşehir'de Abdal geleneğinden gelenleri adeta bir "bozlak fabrikası"na benzetti.

"Burası bozlak üreten bir fabrika gibidir"

Ustalarından aldıkları bu emaneti adeta bir gönül elçisi gibi gelecek nesillere aktarmaya gayret ettiklerini vurgulayan Çekiç, "Biz şirin Kırşehirliyiz. Pek çok sanatçımız var. Burası bozlak üreten bir fabrika gibidir. Bu bozlakları bizlere Aşık Saitler, Aşık Seyfullahlar, Şemsi Yastımanlar, Muharrem Ertaşlar, Neşet Ertaşlar, Hacı Taşanlar ve babam Çekiç Ali taşıdı." dedi.

Neşet Ertaş'ın yeğeni saz ve ses sanatçısı Burhan Ertaş da yaklaşık 17 yıldır topluluğun yurt içinde Van'dan İstanbul'a, yurt dışında da Almanya'dan Japonya'ya kadar birçok yerde konser verdiğini ifade ederek, bu kültürün yaşatılması için gençlere de sahip çıkılması gerektiğine işaret etti.

Gittikleri her yerde sevgi ve coşku ile karşılandıklarını belirten Ertaş, şöyle konuştu:
"Yurt içinde ve dışında birçok faaliyetlerde bulunduk. 17 senede yurt içinde binlerce görevlere, konserlere, festivallere ve eğlencelere katıldık. Yurt dışında Hollanda, Almanya, Avusturya, Belçika, Japonya'ya gittik. Halen de gidiyoruz. O dönemde sebep olan herkesten Allah razı olsun, Abdal kültürüne bir nebze olsa sahip çıkıldı. Buna daha çok sahip çıkılırsa daha iyi olur."

Sanatçı Vedat Öz de gittikleri konserlerde Neşet Ertaş, Muharrem Ertaş, Çekiç Ali, Hacı Taşan gibi ustaların eserlerini seslendirdiklerini, halkın eski türkülerin kıymetini çok iyi bildiğini söyledi.

Anadolu'dan büyük bir talep geldiğine dikkati çeken Öz, "Dünyada her türlü şeker ve tat üretiliyor. Ama balı küçücük bir arı yapıyor. Bizim kültürümüzdeki bozlak havasını, yorumunu hangi sanatçı olursa olsun bizim gibi yorumlayamaz. Bozlak, Abdal kökeninden başkasının ağzında yapmacık kalıyor. Bu kültür yaşatılırsa geleneğimiz ve ananelerimiz gelecek nesillere aktarılır. Bozlaklar, ağıtlar, haykırışlar sadece Abdal kökeninden gelen insanlarımızda var." diye konuştu.

Kırşehir Kültür ve Turizm Müdür Vekili Eyüp Temur da topluluğun 2001 yılında kurulduğunu belirterek, 17 senede Bakanlığın görev verdiği her yerde kültürlerini yaşatmaya çalıştıklarını, Abdal kültürü ve bozlak türkülerinin yöresel değil, evrensel bir hüviyete kavuştuğunu dile getirdi.

"Uzun hava ile başlarlar, kırık hava ile devam ederler, oyunlarla tamamlarlar"

Yurt içi ve dışındaki festivallerden davetler aldıklarını vurgulayan Temur, şunları kaydetti:
"Bozlak kültürünü Abdal ağzı ile söyledikleri için bu sanatçılarımız da arının bal verdiği gibi şekere benzemeyen bir müzik tatları var. Onun için nereye gitseler beğeni kazanıyorlar. Bu sanatçılarımız önce uzun hava ile başlar, kırık hava ile devam eder, oyunlarla tamamlarlar. Havalı oyunlara başladıklarında da herkes kendisini sahnede görür. Abdal ağzı ile söyledikleri için boğaz yapılarından çıkan sesi başka bir sanatçıda bulmak mümkün değil."
OGÜNhaber