Türkiye ve dünyada toplu arı ölümleri artarken, Dicle Üniversitesi Biyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç, bunun temel nedeninin yanlış zirai ilaçlamalar olduğunu savundu. Prof. Dr. Kılıç, aşırı bal tüketiminin de içinde bulunan kimyasallardan dolayı insan vücudunda hastalık etmenlerine neden olduğunu söyledi.

Bilinçsiz zirai ilaçlama toplu arı ölümlerine neden oluyor

Diyarbakır’da arıcılıkla uğraşan Ahmet Sadık Oğul ve ortağı Emin Tanrıkulu, son iki yılda kovan sayılarında artış olmadığını ve giderek kovan sayılarında gerileme olduğunu fark etti.

Oğul ve Tanrıkulu, arı ölümlerinin altındaki nedeni öğrenmek için arıcılıkla uğraşan arkadaşlarıyla yaptıkları fikir alışverişi sonucunda temel nedenin zirai ilaçlamalar olduğunu tespit etti. Arıcıların tespitleri bu doğrultudayken Dicle Üniversitesi Biyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Kılıç da arı ölümlerinin temel nedenin zirai ilaçlamalar ve kimyasal fabrikalar olduğunu savundu. Prof. Dr. Kılıç, bu kimyasal maddelerin balla da işlendiğini ve aşırı tüketimde insan vücudunda hastalık etmenlerine neden olduğunu dile getirdi.

"Geçen bahar ayında fark ettik, 10 kovanımız kayboldu"
Arkadaşıyla birlikte 3 yıldır arıcılıkla uğraştığını ifade eden Ahmet Sadık Oğlu, kovan sayılarını artırmayı düşündüklerini ama yanlış zirai ilaçlamadan dolayı başaramadıklarını söyledi. Oğul, "Diğer arıcı kardeşlerimizle irtibata geçtik. Onlarında sıkıntıları bu yönde. Onlarında yanlış zirai ilaçlamalar yüzünden kayıplarının olduğunu bize bildirdiler. Bundan dolayı kovan sayılarımız yıldan yıla artmıyor ve aynı sayıda kalıyor. Şu anda arılarımız yavrulama döneminde. Doğal olarak dışarıdan polen getiriyorlar. Polen getirdikleri zaman gittikleri çiçekler üzerinde zirai ilaçlar olduğu için bu onların ölümüne sebep oluyor. Sabırsızlar çiftçilerimiz. Biraz daha vaktinde bunları yapsalar bizim de işimize gelir, onların da işine gelir. Çünkü onlar da buğdaydan yararlanamıyor. Arılarımızın yerini değiştirmeyi düşünüyoruz. Emin beyle bu yıl bir fikir görüşümüz oldu. Arılarımızı daha çok buğday ilaçlamalarının olmadığı bir yere götürüp zirai ilaçlamalardan uzak tutmayı düşünüyoruz. Geçen bahar ayında bunu fark ettik. Bu yıl nisan ayının başında da ilaçlama oldu. Buğday, arpa, mercimek ilaçlaması. Orada da fark ettik. Bir 10 kovanımız kayıp oldu o dönemde" dedi.

“Arı ölümlerindeki en büyük neden tarımda kullanılan ilaçlar”
Prof. Dr. Ahmet Kılıç ise arı ölümlerinin yalnızca Türkiye gündeminde olan bir durum olmadığını, dünyanın her tarafında son yıllarda toplu arı ölümlerinin tespit edildiğini vurguladı. Prof. Dr. Kılıç, "Bunun en büyük nedeni özellikle tarımda kullanılan ilaçlardır. O kadar farklı ve çok miktarda ilaç kullanılıyor ki deyim yerindeyse ilaçlanmamış bölge yok. Çünkü tarlalarda kullanılan ilcalar hava akımları rüzgarla her tarafa yayılır. Arıların bir özelliğidir yalnız kovan civarında polen toplamazlar, çiçekleri ziyaret etmezler. Bazen 5, 10 kilometreye kadar yayılabilirler. Tabi ki çiçeklerin, bitkilerin üzerindeki bu tarımsal ilaç kalıntıları arıların polenlerine, dolayısıyla kovanlarına da gelir. Özellikle yavrular, embriyolar diyelim kovandaki petekte bu embriyolar beslendiği zaman söz konusu yiyecek besin içindeki tarım ilaçları onları çok daha olumsuz etkiler. Dolayısıyla yeni yavrular yetişmez. Dolayısıyla kovanlarda durma, ardından da gerileme yaşanır. En büyük neden tarımda kullanılan ilaçlar" diye konuştu.

"Bal çok tüketiliyorsa çeşitli hastalık etmenlerine neden olur bu kimyasallar"
Yalnızca tarım ilaçları değil, aynı zamanda çevrede sanayi tesislerinin de buna etkisinin olduğunu aktaran Prof. Dr. Kılıç, sözlerine şöyle devam etti: "Bu çimento fabrikaları olabilir, diğer kimyasal fabrikalar olabilir. Ya da fabrikaların proses ürünü işletmeye bağlı kirlilik bitkilerin üzerine geçtiği zaman tabi ki arılar, bunlara bakmadan çiçekleri ziyaret ediyor. Bunları ziyaret ederken bu kalıntıları kovana taşıyor. Arı kovanda balı oluştururken ister istemez balın içine hem de beslenen embriyolara geçtiği için onunda ilaçlar kadar olumsuz etkisi var. Dışarıdan alınan bu kimyasallar bir şekilde bala geçiyor. Ve biz balı tüketiyoruz. Detaylı araştırma yapılacak olursa bu şekilde bütün ballarda kimyasal ilaç kalıntısına rastlanır. Eğer bu çok miktarda tüketiliyorsa insan vücudunda birikim yapar. Çeşitli hastalık etmenlerine neden olur bu kimyasallar. Bu bilenen bir süreçtir."
OGÜNhaber