Bilecik'te, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı El Sanatları Merkezince kadınlara yönelik açılan kursa katılanlar, geleneksel ahşap oyma sanatını öğrenip Selçuklu ve Osmanlı motifleriyle hamur tahtası, biblo, pano gibi eserler üretiyor.

Ahşabı nakış nakış işliyorlar

Bilecik'te ahşap oymacılığı kursuna katılan kadınlar, malzemeyi nakış nakış işleyerek genelde erkek işi olarak görülen bu el sanatında birbirinden güzel eserler ortaya çıkarıyor.

Türkiye İş Kurumu (İŞKUR) Bilecik Şube Müdürlüğü ile El Sanatları Merkezince kadınlara yönelik organize edilen Ahşap Sedef Kakma Kursu'nun ilki büyük ilgi görüyor.

Başvuruları kabul edilen ve sigorta primleri de yatırılan 25 ev kadınının yaptığı eserler, çeşitli organizasyonlarda sergileniyor. Kursiyerler, satılan ürünlerden elde edilen gelirle aile bütçelerine katkı sağlıyor.

Kentte üç atölyede yürütülen çalışmalarda geleneksel el sanatını öğrenerek "altın bilezik" edinen kadınlar, Selçuklu ve Osmanlı ahşap oyma motifleriyle hamur tahtası, biblo ve panolar yapıyor ayrıca eski mobilyaları yeniliyor.

El Sanatları Merkezi Müdürü Ahmet Arslan, AA muhabirine, genelde erkeklerin uğraşı olarak bilinen bu geleneksel el sanatına kadın elinin değdiğini söyledi.

Türkiye'de, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı El Sanatları Merkezlerinin faaliyet gösterdiği 6 ilden birinin Bilecik olduğunu ifade eden Arslan, bundan gurur duyduklarını belirtti.

El sanatları kurslarının, 1966 yılında kırsal kesimde çiftçi çocuklarına yatılı eğitim verilen yerler olarak başlatıldığını dile getiren Arslan, "Onlara gelir kazandırmak amacıyla çok yararlı bir uygulamaydı. Şu anda kursiyerler çok azaldı. Köyden kente geçiş etkili oldu. Son dönemde erkek kursiyerlerimizde ciddi anlamda azalma oldu." dedi.

Arslan, atölye ve malzemeleri yeterli olduğu için Bilecik'te kadınlara yönelik ilk kez Ahşap Sedef Kakma Kursu düzenlediklerini anlattı.

İŞKUR destekli kursa 25 ev kadınının katıldığını kaydeden Arslan, "Umudumuzun fevkinde bir katılım oldu. Biz de dedik ki kadınlar her şeyde olduğu gibi bunda da bizim yüz akımız olacaklar. Sonra gördük ki kadınlar daha iyi yapıyor. Haftada 5 gün, günde 8 saat geliyorlar. İş bitse bile gitmek istemiyorlar. Ürettikleri eserler çeşitli organizasyonlarda sergileniyor. Onları piyasanın çok altında bir fiyatla satıyoruz." ifadelerini kullandı.

"Buraya gelen kursiyer boş gitmiyor"

Kurs eğitmeni Şerif Çabukel de kursiyerlerin ilk geldiklerinde çok tedirgin olduklarını ve yapamayacaklarını düşündüklerini aktardı.

Kadınların, bir hafta içinde kursa uyum sağladığı bilgisini veren Çabukel, "Biz de ilk defa kadın kursiyer aldık. Kafamızda sorular vardı. Şu anda çok çok iyi gidiyor. Ahşap üzerine aklınıza gelen her şeyi oyuyoruz, süslüyoruz. Eski tarihi eser şeklinde bile yapabiliyoruz. Buraya gelen kursiyer boş gitmiyor." diye konuştu.

Çabukel, kadınlara yönelik ahşap oymacılığı kurslarının devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kursiyerlerden Hüsniye Ersöz, ilk kursiyer olmanın çok gurur verici olduğunu belirterek, "Bu, bize ilerleyen dönemde altın bilezik olacak. Evde yapabileceğimiz bir şey. Çok fazla masrafı yok." dedi.

Nesrin Buldu ise evde canının sıkıldığını ve bir anda kursa katılmaya karar verdiğini ifade etti.

Zamanını boş geçirmeyi sevmediğini söyleyen Buldu, "Kadınların elinden hiçbir şey kurtulmaz bence. Biz bunları yaparken çok mutlu oluyoruz. Bir eseri çizimi ve kesmesinden sonra iki günde yapıyoruz. Ağacın sertliği de çok önem arz ediyor." diye konuştu.
OGÜNhaber