Zonguldak’ta termik santralin iş güvenliği, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Şükran Kırömeroğlu’na emanet edildi. 25 yıl maden mühendisliği yapan Kırömeroğlu, hayata geçirdiği kurallar sayesinde 500’e yakın personelin güvenliğini sağlıyor.
ZONGULDAK/İHA - Kilimli ilçesine bağlı Çatalağzı beldesinde 150 megawatt gücündeki iki ünitesiyle 300 megawatt elektrik üretimi yapan Çatalağzı Termik Sanrali’nin iş güvenliğini, A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı Şükran Uzun Kırömeroğlu sağlıyor.
25 yıl boyunca Türkiye Taşkömürü Kurumunda maden mühendisi olarak görev yapan Şükran Kırömeroğlu, son üç yıldır da elektrik üreten termik santralinde görev yapıyor. İşverenin desteği ile de görev yaptığı santralin çalışanlarının iş güvenliğini sağlayan kadın mühendis, çevresinden de büyük takdir topluyor.
Başına giydiği bareti ve iş güvenliği kıyafetleriyle çalışma sahasını günde iki kere inceleyen Kırömeroğlu, hayata geçirdiği kurallar sayesinde de oluşabilecek iş kazalarına karşı önlem alıyor.
"İŞ GÜVENLİĞİ KÜLTÜRÜ İÇİN ÇABA SARF EDİYORUM"
Kırömeroğlu, çalışma sahasına giren herkesin güvenliğinden sorumlu olduğunu belirterek şöyle konuştu:
"Maden mühendisiyim. Aynı zamanda A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanıyım. 25 yıl Türkiye Taşkömürü Kurumlarında maden mühendisi olarak görev yaptıktan sonra son 3 yıldır da Çatalağzı Termik Santralinin A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak çalışıyorum. 1950’den beri işçileri anma adına Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kutlamalar, anmalar yapılıyor. Bu benim için çok anlamlı. Bu direnişin özünde çalışma koşullarının düzeltilmesi var. Ben de burada kadın mühendis olarak, kadın A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı olarak işyerimizin, çalışma ortamımızın, çalışma koşullarının düzeltilmesi yönünde, daha iyiye gidilmesi yönünde devletimizin belirlediği kanun ve yönetmelikler çerçevesinde çalışanlarımıza daha iyi ortam, daha sağlıklı ortam oluşturmak adına görev yapıyorum, yapmaya çalışıyorum. İş güvenliğinin bir kültür olarak oluşması yönünde çaba sarf ediyorum. Biz burada enerji üretimi yapıyoruz. Elektrik enerjisi üretiyoruz.
Kendi 350 çalışan arkadaşımız var. Bunun yanı sıra hizmet alımı yapıyoruz. Almış olduğumuz hizmetlerle santralimizde ortalama 550 kişi çalışıyor. Bunun dışında gelen ziyaretçilerimiz, günübirlik hizmetlerimiz oluyor. Çalışma sahasına girdiği andan itibaren onların güvenliğinden sorumluyum. İyi bir ortam olması, hiç kimseye zarar gelmeden çalışılması için görev yapıyorum. Sonuçta herkes ekmek parasının peşinde. Ekmeğini güvenli olarak kazanıp evine gidebilmesi lazım. Çoluğuyla çocuğuyla, ailesiyle olabilmesi lazım."
İŞVERENİN DESTEĞİYLE BİR ADIM ÖNDE
İşverenin desteğiyle iş güvenliği koşullarının istenilen düzeylere çıkartıldığına dikkat çeken Şükran Kırömeroğlu, "Bu yönde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabii ki başarılı olabilmek için işverenin, diğer mesai arkadaşların yanımda olması gerekiyor. Bu anlamda şanslıyım. Benim gibi ülkemizde birçok alanda çalışan birçok iş güvenliği uzmanı arkadaşlarımız var. Kadın iş güvenliği uzmanı arkadaşlarımız var. Ama onlarla kendimi kıyasladığımda işverenin verdiği destek anlamında yolumun daha kolay olduğunu düşünüyorum.
Başladığımız günden buyana birçok koşul gelişti. Çalışanlarımızın kişisel koruyucularından, çalışma ortamına göre giyinmesine gereken kıyafetlerden; kullanması gereken ekipmanlardan olmak üzere çalışma ortamına yönelik birçok değişiklikler yaptık. Yapmaya da devam edeceğiz. Ama tabii iş güvenliği bir derya deniz. Sürekli olması gerekiyor ve bu bilincin oturması gerekiyor. İş sahasında herkes eşit. Herkes bir çalışan. Ve herkes bu yasanın koruması altında" dedi.
"BAŞLAMAK İŞİN YARISI"
Türkiye’deki iş güvenliğine yönelik çıkartılan yasaları hatırlatan Kırömeroğlu, dünya ve Avrupa genelinde Türkiye’nin durumunu da belirterek, "Türkiye’de iş güvenliğine yönelik yasalar çıkıyor. Ama tabi biz emekleme devresindeyiz. Kültürümüzde şöyle bir deyim var. Başlamak işin yarısıdır. En azından biz başladık. Bundan sonra adım adım merdivenleri çıkıyoruz. Daha da çok ileriye gideceğimize, daha iyi noktalara geleceğimize inanıyorum" diye konuştu.
"KADIN, ERKEĞİN YANINDA VAR"
Bursa’da yaşanan otobüs kazasında 7 kadının hayatını kaybetmesi dolayısıyla yakınlarına başsağlığında bulunan Şükran Kırömeroğlu, kadının tüm yaşamda olduğunun altını çizdi. Kadının erkeğin yanında olduğunu ve kadına karşı şiddetin de yine erkeklerle birlikte çözüleceğini belirten Kırömeroğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ülkemizde her gün ortalama 5 kişi iş kazalarında ölüyor. Şubat ayı iş kazaları değerlendirmesinde iki kadın çalışanımızın öldüğü açıklandı. Yine bir çocuk işçi hayatını kaybetti. Bunlar beni gerçekten çok üzüyor. Bursa’da otobüs kazasında 7 emekçi kadınımız hayatını kaybetti. Onlara da rahmet diliyorum. Kadın her alanda var. Evde var, işte var, sosyal hayatta var. Her tarafta var. Erkeğin arkasında önünde değil. Erkeğin yanında var. Sosyal anlamda eşitlik istiyorum bütün kadınlarımız için. Kadın cinayetleri son bulsun istiyorum. Özellikle kadına şiddete mücadele etmeliyiz. Bu mücadele erkeklerle birlikte olacaktır. Öncelikli olarak aslında sadece kadın olmak değil, sadece insan olmak bilinciyle çalışmalarımızı sürdürmeliyiz. Şiddetin olmadığı, cinayetlerin işlenmediği, hayat ve çalışma koşullarının düzgün olduğu günler diliyorum."