Şanlıurfa’nın Siverek ilçesinde hava şartları nedeniyle geciken ve bu yıl üreticisinin yüzünü güldürmeyen nar hasadı bitti. Dalında çatlayan narlar, nar ekşisi olarak değerlendirildi.

Nar bu yıl üreticisini memnun etmedi

Siverek ilçesinde Bucak bölgesi olarak bilinen Baki, Narlıkaya, Ergen ve Kayalı kırsalında bulunan nar bahçelerinde hasat bitti. Yağışın yetersiz olduğu bölgede nar ağaçlarından istedikleri verimi alamayan çiftçiler, çatlayan narları ise nar ekşisi yaparak ekonomiye kazandırıyor.

Bölgede çok sayıda çiftçinin yüzlerce ağacını söktüğü nar, bu sene üreticisinin yüzünü güldürmedi. Nar üreticisi çiftçiler hasat döneminde toplanan sağlam narı pazarda satışa sunarken, elde kalan narlar ise geleneksel yöntemlerle nar ekşisi yapılmaya başlandı.

Baki kırsal mahallesinde sezonun son narlarını toplayan Köprüdüz ailesi, hazırladıkları nar ekşisinin bir kısmını kışlık olarak kendilerine ayırırken, diğer yarısını da talep edenlere gönderiyor.

Toplanan narları evde geleneksel yöntemlerde tanelere ayıran aile bireyleri, taneleri torbalara koyarak suyunu ayıklıyor. Ardından kazanlarda yüksek ateşte yaklaşık 4-5 kaynatılan nar suyu, bir süre sonra koyulaşmaya başlıyor. Tamamen organik olarak hazırlanan nar suyunun soğutulmasının ardından şişelere konularak saklanıyor.

Nar yetiştiriciliğinin bir hayli yorucu ve zorlu olduğunu dile getiren Köprüdüz ailesinin en küçük bireyi Songül Köprüdüz, "Bahçeden barları makasla tek tek biçiyoruz, çatlamış olanlarını bir tarafa sağlam olanları bir tarafa ayırıyoruz. Daha sonra çatlamış olanları tahta çubukla silkeliyoruz, ardından torbaya koyup çizmeyle basıyoruz. Çıkan suyu kazana boşaltıyoruz, 4-5 saat kaynatıp şişelere koyuyoruz" dedi.

"NAR ÜRETİMİ VE EKŞİSİNİN YAPIMI ÇOK ZOR"

Narların olgunlaşıp olgunlaşmadığını babasının kontrol ettiğini söyleyen Esra Köprüdüz, sağlam narların satıldığını, çatlayanların ise kasalarla eve taşındığını belirterek, "Tahta parçası yada 6 santimlik sopayla silkeliyoruz, silkelediğimiz nar tanelerini torbaya koyuyoruz ama aralarında kabul falan kalmışsa onları tekrar ayırıyoruz, tadı değişmesin diye. Torbaya koyuyoruz, çizmeyle basıyoruz, çıkan suyu da boşaltıp kaynatıyoruz. Suya bağlı olarak 7 saat kaynatılıyor, normal bir kazanda 6 saatte, tabi bazen üstüne ekliyoruz. Yüksek ateşte kaynatıyoruz, hafif kalınlaştıktan sonra ateşini kısıyoruz. Tabi zor olduğu için nöbetleşerek yapıyoruz, değişiyoruz. Önce suyu soğutuyoruz, normal bir örtü atıyoruz, havası çıksın diye" diye konuştu.

Çıkan suyun bir kısmını kendilerine ayırdıklarını söyleyen Esra Köprüdüz, almak isteyenlere de gönderdiklerini belirtti. Büyüklerinden nar ekşinin bir çok hastalığa iyi geldiğini duyduklarını da ifade eden Köprüdüz, ekşi hazırlamanın çok zahmetli olduğunu söyledi.
OGÜNhaber