Başbakan Binali Yıldırım, 'Türkiye ‘insanı yaşat ki devlet yaşasın dünya barışı olsun’ anlayışıyla bir mücadele ortaya koyuyor' dedi.

Yıldırım'a Moğolistan'da fahri doktora

Başbakan Binali Yıldırım’a, Moğolistan’da Ulusal Yönetim Akademisi’nde düzenlenen törenle ’Fahri Doktora’ unvanı verildi. Yıldırım, burada Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA) Moğolistan’daki projelerinin toplu açılış törenine katılacak. 

Her şeyden önce Türkiye’nin Moğolistan’la aynı coğrafyayı paylaştığını belirten Yıldırım, “Ecdadımız, köklerimiz bu topraklardan batıya göç etti. Moğolistan toprakları içerisinde yer alan Orhun vadisindeki yazıtlar Türklerle Moğolların ortak tarihini, ortak kültürünü en iyi şekilde ifade ediyor. Tarihteki ortaklığımızı bugüne taşımak için Türk ve Moğol yetkilileri olarak büyük gayret içerisindeyiz. Bizler dost Moğolistan’la ilişkilerimizi daha da geliştirmek, hem ekonomik hem kültürel hem de küresel konularda yakın işbirliği içerisinde olmak için büyük gayret gösteriyoruz. Açıkçası Türkiye ve Moğolistan arasındaki işbirliğinin bugün arzu ettiğimiz noktada olmadığını ifade etmek isterim. Bu kadar ortak noktaya sahip olan, bu kadar birbirine benzerliği olan iki devletin iki milletin aslında şimdi çok daha farklı bir konumda olması icap ederdi” dedi. 

"TÜRKİYE ‘İNSANI YAŞAT Kİ DEVLET YAŞASIN DÜNYA BARIŞI OLSUN’ ANLAYIŞIYLA BİR MÜCADELE ORTAYA KOYUYOR" 

Türkiye-Moğolistan arasındaki ilişkilerin stratejik düzeyli iş birliğine dönüşme vaktinin geldiğini söyleyen Yıldırım, “Biz Türkiye olarak iki ülke arasındaki münasebetleri hepimizin arzu ettiği seviyeye çıkarmaya kararlıyız. Bunun için buradayız. Bir hususu daha özellikle ifade etmek isterim. Türkiye bütün ülkelerle dostluk, akrabalık, kardeşlik bağları kuruyor. Türkiye hiçbir zaman kurduğu ilişkilere tek taraflı çıkar gözlüğüyle bakmaz. Biz münasebette olduğumuz ülkelerin yer altı zenginliklerinin yer üstü zenginliklerine değil insanını merkeze alarak bir dış politika anlayışıyla hareket ediyoruz. Bizim ülkelere baktığımız zaman göreceğimiz şey insandır. İnsanlıktır, dostluktur. Tarihin hiçbir döneminde hiçbir ulusu esareti altına almamış, daima insanlığın huzuru için çalışmış bir milletin evlatlarıyız. Şu anda Orta Doğu’ya gelen ülkelerin bölgeye bakışlarında petrol görüyorsunuz. Afrika’da aynı zamanda bu ülkelerin gözlerine baktığınız zaman elmas, maden, doğal gaz görüyorsunuz. Ne yazık ki insanı göremiyorsunuz. Bugün Suriye’de birçok devlet binlerce kilometre uzaklardan gelip güç savaşı verirken, Türkiye sadece ’insanı yaşat ki devlet yaşasın dünya barışı olsun’ anlayışıyla bir mücadele ortaya koyuyor. Çatışmaların başladığı andan itibaren kapılarımızı zulüm gören bütün insanlara açtık. Şu anda 3 buçuk milyon üzerinde kardeşimizi savaşların olduğu bölgelerden gelen bu insanlara evimizi, soframızı açtık ve acılarını paylaştık. Bunu 7 seneden fazla bir süredir yapıyoruz. Ne BM ne Amerika ne Avrupa bu mültecilere sahip çıkmadıkları gibi maalesef gerekli desteği de gösterebilmiş değiller. Buna rağmen Türkiye elindeki imkanlarla bu insanların hayata tutunması geleceğe umutla bakması için gayret gösteriyor” diye konuştu. 

Türkiye’nin Moğolistan’la işbirliğine tamamen insani çerçeveden baktığını vurgulayan Yıldırım, “İşbirliğimizi bu çerçevede geliştirmek istiyoruz. Az önce tanıtımını gördük. TİKA ajansı aslında Moğolistan’da uzun süreden beri var. 1994’ten beri, bu ülkede faaliyet gösteriyor. Ancak 2002’de hükümetimiz başa geldiğinden bu yana TİKA’nın Moğolistan’daki faaliyetleri özel olarak desteklendi. Bu dönemde TİKA’nın Moğolistan genelinde gerçekleştirdiği yatırımlar yaklaşık 4 milyon dolar civarında” şeklinde konuştu. 

“30 projenin az önce toplu açılışını yaptık. Bunların tutarı 2 buçuk milyon dolardır” ifadelerini kullanan Yıldırım, “Şu anda açılışını yaptığımız projelerin 13 tanesi eğitimle ilgili. Geleceğin, eğitimle geleceğine inanıyoruz. O yüzden gençlere insana yapılan yatırımın en değerli yatırım olduğunu düşünüyoruz. Bu yüzden Moğol gençlerin eğitimini desteklemek için projeler yaptık” dedi. 

Moğolistan göç idaresi gibi devlet kuruluşlarına da TİKA’nın destek sağladığının altını çizen Yıldırım, sağlık alanında da 9 proje gerçekleştiğini ve böylece 1 yılda erken doğan 500 çocuğun tedavisinin gerçekleştiğini söyledi. Bebek yoğun bakım ünitelerinin de elden geçirildiğini belirten Yıldırım, doğum ünitelerinde tadilatlar yapıldığını, böylece bebek ölümlerinin önüne geçildiğini ifade etti. 

Kültür noktasında önemli çalışmaların TİKA eliyle gerçekleştirildiğini aktaran Yıldırım, Moğolistan’ın tarım ve hayvancılıkta önemli bir ülke olduğunu vurgulayarak, Şaamar arı kovanı depolaması, Altay’da et kesim merkezi gibi projeler yürütüldüğünü ifade etti. 
OGÜNhaber