Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuzey Irak’taki referandum ve akabinde yaşananlara değinerek, 'Geçmişte İsrail’in Mossad’ı, onların ileri gelenleri ile işbirliği halindeydi. Şimdi yine bu alevlendi. Yeni Lawrence’ler bu defa başarılı olamayacaklardır, bunu bilmenizi istiyorum' dedi.
ANKARA/İHA- Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Polis Akademisi mezuniyet törenine katıldı. Burada bir konuşma yapan Erdoğan, Polis Amirleri Eğitim Merkezi’ndeki eğitimlerini tamamlayarak göreve başlamayı hak eden bin 859 komiser yardımcısını tebrik etti. Emniyet teşkilatı dışından alınan öğrencilerin 24 Ekim 2016’da başlayıp 18 Ağustos 2017’de sona eren zorlu bir maratondan geçtiğini kaydeden Erdoğan, “Derslerinde, mesleki eğitimlerinde ve kamplarında başarılı olan arkadaşlarımız eğitim sonu sınavının ardından bugün burada polis teşkilatımıza katılma gururunu yaşıyorlar. Şu anda ekranları başında tüm anne ve babalar bu merasimi izliyorlar. Onları da böyle evlatlara sahip oldukları için, bu vatan seferberliğinde evlatlarını yetiştirdikleri için tebrik ediyorum. Mezun olan öğrencilerimiz arasında ülkemizin 81 vilayetinden kardeşlerim olduğunu görüyorum. Her meslek gurubundan, her meşrepten insanlarla bu kadro adeta Türkiye’nin bir özeti gibidir. Geldiğimizden bu yana bunun için çalışıyoruz. Milletin içinden gelen insanlar milletin beklentilerine uygun hizmetleri çok daha iyi bir şekilde verebilirler. Sizlerden çok renkli yapıya uygun şekilde, şu veya bu grubun, şahsın, ekibin değil; milletin ve devletin polisleri olarak görev yapmanızı bekliyorum. Görevinizi yaparken, arkanızda devletin ve milletin, bunların temsilcisi olan Cumhurbaşkanınızın bulunduğunu unutmayın. Yaşam hayatımızda devletten ve milletten daha büyük güç yoktur. Sizin de böyle arayışa girmenize ihtiyaç bulunuyor” diye konuştu.
“KOMİSER YARDIMCISI YETİŞTİRME PROGRAMI’NI SÜRDÜRECEĞİZ”
Geçmişte pek çok kurumda olduğu gibi Polis Akademisinin de bir grup tarafından sinsice kontrol altına alınarak kendi amaçlarına hizmet eder hale getirildiğini belirten Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Sınavlarından terfilerine kadar her konuda hakka, hukuka, ahlaka aykırı yollarla elde ettikleri gücü, devleti ele geçirmek için kullanan FETÖ sonunda işi millete saldırmaya kadar vardırdı. 17-25 Aralık’ın ardından başlattığımız mücadeleyi 15 Temmuz’dan sonra hızlandırarak bu ihanet çetesini devletten de, ülkeden de temizledik ve temizlemeye devam ediyoruz. Bu çerçevede Polis Akademisini de yeniden yapılandırdık. FETÖ’nün propagandasına kanarak terörle mücadele için yapılan tasfiyelerin kurumlarımızı, özellikle de emniyet teşkilatımızı zaafa uğratacağını düşünenlere en güzel cevabı sizler veriyorsunuz. Bugün mezun olanlar ile birlikte 17-25 Aralık sonrası göreve başlayan komiser yardımcısı sayısı 7 bin 347’yı buldu. Eskiden yılda 500 mezun veren akademimiz, üstün bir gayretle sadece bu yıl bin 859 mezun vermiştir. Mevcut eksiği tamamlayana kadar bu sistemle yani sivilden öğrenci alarak Komiser Yardımcısı Yetiştirme Programı’nı sürdüreceğiz. Şu anda eğitim gören bin öğrencimiz ile yeni alınan 2 bin 200 öğrencimiz de en geç önümüzdeki yılın Temmuz ayında göreve başlayacaklar. 2020 yılından itibaren bu ihtiyaç ortadan kalkacaktır. Bu tarihten sonra artık komiser yardımcısı alımı sadece teşkilatın içerisinden alınacaktır. Böylece polis teşkilatımızın en altından en tepesine kadar tüm kademelerindeki terfiler tamamen liyakate, bilgiye, beceriye, başarıya dayalı bir sisteme bağlanacak. Bu amaçla yapılan sınavlar, Polis Akademisi dışındaki bir kurumda gerçekleştirilecektir. Açıköğretim Fakültesi tecrübesiyle kendini kanıtlamış olan Anadolu Üniversitesi aracılığıyla yürütülecek olan bu çalışmanın başarılı olacağını ümit ediyorum. Böylece sistemi hiçbir şaibeye, hiçbir haksızlığa meydan vermeden meslekte yükselme yolları tüm polislerimize açık olacak şekilde işletme imkanını elde edeceğimize inanıyorum.”
“YERLİ VE MİLLİ ANLAYIŞI ÇOK GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE YERLEŞTİRMELİYİZ”
“17-25 Aralık ve 15 Temmuz tecrübeleri bize bir gerçeği göstermiştir” diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, “Emniyet, yargı, ordu gibi kritik kamu kurumlarıyla medya, üniversite, iş dünyası gibi toplum üzerinde yüksek etkisi olan yerlerde yerli ve milli anlayışı çok güçlü bir şekilde yerleştirmeliyiz. Hangi iddia, hangi kisve altında olursa olsun kendini devletin ve milletin menfaatlerinin üstünde gören hiçbir anlayışın buralarda hakim olmasına izin vermemeliyiz. Bu bizim olmazsa olmazımız olmalı. Meşruiyetinin kaynağı millet ve hukuk olmayan adaletten, ahlaktan, vicdandan, değerlerine saygıdan, hoşgörüden nasibini almamış hiçbir kişi ve grubun fikirleriyle ve eylemleriyle ortak geleceğimize hizmet etmesi mümkün değildir. Sevgili gençler şunu unutmayın; Müslüman aynı delikten iki kez ısırılmaz. Biz FETÖ ve PKK gibi terör örgütlerinin ülkemize verdiği zararları, toplumsal yapımızda yol açtığı tahribatları yeniden yaşamak istemiyoruz. Türk milleti varlığına, birliğine, özgürlüğüne, geleceğine kasteden dış güçlerle mücadelede yeteri kadar yoruldu. Bir de aynı mücadeleyi ona 20’şer yıllık periyotlarla içeride vermemizin akılla, mantıkla izah edilebilir bir tarafı yoktur. PKK ile mücadelede sadece 2015 Temmuz’undan bu yana binin üzerinde şehit verdik. Buna karşılık 10 bine yakın teröristi etkisiz hale getirdik. Ölen de, yıkılan da, kaçıp göçen de hepsi bizden gidiyor. Aynı şekilde FETÖ ile mücadelede kamudan ihraçlarla, tutuklamalarla, kaçıp gidenlerle yüz bine yakın kaybımız var. Elbette teröre bulaştıkları için, kan döktükleri için, devletine ve milletine ihanet ettikleri için bunların hiçbirinin gözünün yaşına bakmayacağız. Adaletimizin gereği budur. Fakat faturayı kendimizin ödediğini asla unutmayacağız. Allah’ın izniyle biz tüm terör örgütlerinin, tüm teröristlerin üstesinden geliyoruz ve geleceğiz. Bu konuda kararlılığımız var. Bu işi halledeceğiz. Aksi taktirde tarih bize bunun hesabını sorar. En az bu mücadele kadar önemli olan bundan sonra ne yapacağımızdır. Eğer büyük bedeller ödeyerek imha ettiğimiz terör örgütlerinin, teröristlerin yerlerine sürekli yenileri türeyecekse burada bir sorun var demektir. Biz tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan diyoruz.. Bunu derken ülkesine ve toplumuna tüm benliğiyle bağlı insanlardan oluşan bir Türkiye hayal ediyoruz. Biz 80 milyon tek milletiz. Bizi kimse parçalayamamalı. Buna dikkat etmeliyiz” ifadelerini kullandı.
“YA SEN PROFESÖR OLSAN NE YAZAR”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Pensilvanya’daki bu nasipsiz adamın arkasından giden profesörler de var. Ya sen profesör olsan ne yazar. Adam ilkokul mezunu, herhangi bir şeyi yok, takılmışlar peşine gidiyorlar. Şu anda birçoğu kaçmış Pensilvanya’da onunla beraber yaşıyorlar. Amerika onlara 400 dönüm arazi tahsil etmiş, orada beraber dünyada 160 ülkeyi buradan idare ediyoruz diyorlar. Amerika’nın sesi çıkıyor mu? Defalarca görüşmemize rağmen, 85 koli dosyayı bunlara göndermemize rağmen ses çıkmıyor. Birileri bizi bir yerlerden idare etmeye, bölmeye, parçalamaya çalışıyorlar. Bu ülkeyi de bu milleti de bölemeyecekler ve parçalayamayacaklar” dedi.
"YENİ LAWRENCE’LER BU DEFA BAŞARILI OLAMAYACAKLAR"
“Suriye ve Irak’ta yaşanan hadiseleri, bu ülkeler üzerinde yapılan hesapları Türkiye’den bağımsız olarak görmüyoruz” diyen Erdoğan, “Eğer Türkiye konusundaki niyetler gerçekleşmiş olsaydı, zaten şu anda Suriye ve Irak başta olmak üzere tüm bölgemizde başka şeyler konuşuluyor olurdu. Bizim bozduğumuz oyunlar sebebiyle sürekli yeni senaryolar üretiliyor ve tedavüle sokuluyor” ifadelerini kullandı.
Kuzey Irak’taki durumun da bölgede yakılan her ateş gibi Türkiye’yi teğet geçeceğini ama birilerinin canını yakacağını belirten Erdoğan, “Geçmişte İsrail’in Mossad’ı, onların ileri gelenleri ile işbirliği halindeydi. Şimdi yine bu alevlendi. Yeni Lawrence’ler bu defa başarılı olamayacaklardır, bunu bilmenizi istiyorum” dedi.