Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzey Irak’ta yapılması planlanan referanduma ilişkin, "Temenni ederim ki ayın 25’ine kadar Sayın Barzani ve ekibi hemen bu yanlış karardan vazgeçerler" dedi.

Temenni ederim ki bu yanlış karardan vazgeçerler

NEW YORK/İHA - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, New York’taki Plaza Otel’de “Bloomberg Küresel İş Forumu”nda konuşma yaptı. Esad’ın Suriye’de 1 milyona yakın vatandaşı öldürdüğünü ifade eden Erdoğan, “Bu bir devlet terörüydü. Bu devlet terörü karşısında dünya sessiz kaldı. Türkiye olarak biz sessiz kalamazdık. Esad’a uyarılarımız olduğu halde dostluğumuzu fırsat bilerek bu uyarıları yaptığımız halde değişen bir şey olmadı. İnsanlar ölüyor ama ses yok. Buna karşı tavrımızı koymak zorundaydık. Gerek dost ülkelerle gerekse uluslararası kuruluşlarla bunu gündeme getirmek ve buna çözüm bulmak durumundaydık. Sonunda Türkiye olarak Müdahil olmak durumunda kaldık” dedi.

Obama döneminde Amerika’da bu konulara ilişkin görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Erdoğan, istenilen sonucun alınmadığını, şu anda Rusya’yla Suriye’ye ilişkin yapılan görüşmelerde ise sonuç alınmak üzere olduğunu söyledi.

“AB VERDİĞİ SÖZÜ TUTMADI”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “En azından biz Cerablus, Rai, Dabık, Bap orada 2 bin kilometrekarelik alanda şu an sükuneti sağladık. Yaklaşık orada yaşayan 100 bin halk Türkiye’den tekrar topraklarına dönme ihtimali buldu. Orada güvenlik, okullar ve sağlık kuruluşlarında bazı adımlar attık. Suriye’nin orada yaşayan halkı huzur bulmuş oldu. Onların tabi bütün gıda ilaç eğitim ve öğretim noktasındaki bütün desteklerini sağlıyoruz. Şuana kadar bizim Suriye’ye verdiğimiz destek 30 milyar doları buldu. Peki bize Avrupa Birliği verdiği sözü tutu mu hayır tutmadı. Şu ana kadar Avrupa Birliği’nin bize vermiş olduğu söz 3+3 6 milyar Euro idi. Fakat bize gelen destek yaklaşık 820 milyon Euro. BM Mülteciler Komiserliğinden gelen ciddi bir şey var mı. Maalesef buradan da gelen 520 milyon dolar civarında destek. Biz buna rağmen Suriye’ye yardım elimizi uzattık. Şu an 3 milyon mülteciye ülkemizde 260 bin konteynır kamplarda bakıyoruz. Bakmaya da devam edeceğiz. Çok farklı bazı çıkış yollarını da arıyoruz, aramaya devam edeceğiz” dedi.

“SURİYE’YE GELEN BU AĞIR SİLAHLARIN YARIN BANA KARŞI KULLANILMAYACAĞINI KİM GARANTİ EDEBİLİR”

Suriye’de bir DEAŞ terör örgütü olduğunu ifade eden Erdoğan, “Fakat Suriye’nin kuzeyinde de bir başka terör örgütü var. Bu terör örgütü de Türkiye’deki PKK terör örgütünün bir yan kuruluşu. PYD terör örgütü şu anda ABD’nin Rakka operasyonunda DEAŞ terör örgütüne karşı birlikte mücadele verdiği bir terör örgütü. Demokrasiye inanmış bir ülkenin bir terör örgütüyle işbirliği yaparak bir başka terör örgütünü yok etmesini ben anlayamıyorum. Çünkü biz bir demokratik hukuk devleti olarak Amerika’yla şunu konmuştuk ‘gelin bu işi beraber yapalım’. Biz iki tugayımızı bu iş için tahsis etmeye hazır olduğumuzu söylediğimiz gibi. Özgür Suriye ordusuyla beraber biz Rakka operasyonunu yapar DEAŞ’ı temizleriz. Ben Türkiye olarak düşünüyorum Kuzey Suriye’ye gelen bu ağır silahlar, yarın bana karşı kullanılmayacağını kim garanti edebilir. Bu mücadeleler esnasında biz şu andaki Kuzey Irak Yerel Yönetiminin elinde Amerika ve Koalisyon güçlerinin silahlarını bulduk. Almanlarında, Fransızlarında, Amerikalılarında silahları vardı. Aynı yanlış burada işleniyor. Dolaysıyla bunu gidermek lazım” diye konuştu.

Türkiye’nin Amerika’yla stratejik ittifakı olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “NATO’da ABD, İngiltere, Fransa bütün hepsiyle beraberiz. Bizim dayanışmamamızın ötesine bu terör örgütleriyle yapılacak dayanışmalar geçemez. Irak’taki bu mücadele bittiği günden itibaren Türkiye olarak bizim tavrımız hep şu olmuştur. Irak’ın toprak bütünlüğü tezini savunduk. Irak asla parçalanmamalı dedik” şeklinde konuştu.

“IRAK’TA BÖYLE BAĞIMSIZ DEVLET İLANINA TARAF DEĞİLİZ”

Cuma günü gerçekleştirilecek Milli Güvenlik Kurulu toplantısında yaptırımlara ilişkin kararlar alınacağını belirten Erdoğan, “Hedef şudur, kesinlikle Irak’ta böyle bir bağımsız devlet ilanına biz taraf değiliz. Asla olamayız. Orada sadece Kürtler yaşamıyor. Türkmenler, Araplar var. Bütün bunların birlikteliğini bozmaya kimsenin hakkı yok. Şu an itibariyle İsrail’den başka yanında kimse yok. Bütün dünya ülkeleri şuan bu teze karşı durumda. Temenni ederim ki ayın 25’ine kadar Sayın Barzani ve ekibi hemen bu yanlış karardan vazgeçerler. Kuzey Irak Yönetimi sürdürdüğü çalışmasına devam eder” dedi.
OGÜNhaber