Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan, 24 Haziran erken seçimi, Millet ve Cumhur İttifakı gibi seçim meseleleri hakkında görüşlerini aktardı.

Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bozan'dan seçim yorumları

OGÜNHaber Özel / Diyarbakır / Mehmet Yasin ASLAN -  Saadet Partisi Diyarbakır İl Başkanı Fesih Bozan erken seçim ve ittifak gruplarıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

Saadet Partisi'nin Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti'yle Millet İttifakı'na girdiğini söyleyen Fesih Bozan, Türkiye'deki erken seçim, ittifak ve cumhurbaşkanları adaylarıyla ilgili görüşlerini şöyle dile getirdi:
''24 Haziran seçimlerinin ülkemize hayırlara vesil olmasını diliyoruz. Erken seçim kararının alınmasının temelinde olayları, sebepleri vatandaşlarımıza doğru anlatıldığı zaman ona göre seçiminde daha hayırlı sonuçlar getireceğine inanıyoruz. Normalde seçimlerin kasım 2019'da olması lazımdı. Görüln aciliyet ve ya baskın seçimin sebeplerine bakıldığı zaman ekonomideki gittikçe bozulan dengelerin,dış politikadaki savunmaların,eğitim politikası,içerdeki kutuplaşma ve içer dışarda yaşanan sıkıntılar gittikçe ak parti iktidarına oy kaybının gün gün bir buz erimesi gibi olduğunu gören iktidar ve küçük ortağı Bahçeli baskın seçime karar verdiler. Bir buçuk sene sonra kaybetmektense en azından erken seçim yaparak beş yıl daha iktidarda kalmayı düşünüyorlar. Ama şuna inanıyoruz ki halkımız on altı yıllık iktidarın bugüne kadar sergilemiş olduğu yönetim şekliyle, ekonomide, dış politikada,eğitimde ve vatandaşları kutuplaştırma gibi noktalarıdaki yaşanan sıkıntıları göz önüne alarak 24 Haziran seçimlerinin milletimizin huzuru ve saadeti için cumhurbaşkanlığında Saadet partisinin adayı Temel Bey'e ve milletvekillerinde de saadet patisinin kadrolarına yöneleceklerine inanıyorum.''

'Burada her bir parti kendi adayıyla ortaya çıkıyor'

Diğer partilerin adaylarıyla ilgili her partinin kendi adayıyla ortaya çıktığını söyleyen Bozan, ''Biz eskiden beri cumhurbaşkanı adayımızı ortaya çıkartacağımızı ilan etmiştik. Yapılan son değişikliklerle mecliste grubu olmayan partiler 100 bin imza toplama şartıyla bir yasa çıkarıldı. Ve bizler dün bilindiği gibi biten bu süreçte genel başkanımız almış olduğu 170 bin imzayla cumhurbaşkanı adaylığı kesinleşti. İnşallah bile başkanın etrafında toplanılacak olan oylarla ülkemizin geleceğine daha sağlam bir temel atmış oluruz diye düşünüyorum.''dedi.

Millet İttifakı'nın yanlış anlaşıldığını ile getiren İl Başkanı, kurulan ittifaklar hakkında şöyle konuştu:
''Bilindiği gibi bu Cumhurbaşkanlığı sisteminin getirdiği yeni uygulamayla, daha önce meclisten seçilen hükümet şimdi meclisin dışında seçilmiş olacak. Dolayısıyla mecliste adaletin olabilmesi için, artık baraja ihtiyaç kalmayacağı söyleniyordu. Şuanki durumema bakıldığında, Saadet Partisinin meclise girmesini istemediğinden olacak ki; yüzde 10 barajı bırakmakta ısrar etti. Baraj kalınca MHP nin baraj altında kaldığı da biliniyor. Böyle olunca ittifak durumu oldu. Bu ittifakla, barajı geçen partiyle seçime giren diğer pati için sıfır baraj olmuş oldu ve kendilerine Cumhur İttifakı adını verdiler.Ve bu ittifak meselesi, çıkan biir yasa olduğu için bütün partilerin kullanabileceği bir yasa oldu. Bizler dee aadet Partisi olarak baraj sorununu aşmak için CHP, İP ve SP ile bir Millet İttifakı kurduk ve sıfır baraj olan bir ittifak oldu. Bu ittifakla ilgili kamuoyunda yanlış bir anlaşılma var, bunu düzeltmekte fayda var, biz Saaset Partisi olarak hep şunu söylüyoruz; bölgemizde ve ülkemizde bugün en büyük tehlike kutuplaştırmadır. Türkiye'yi oluşturan 80 milyon kişi birlik ve beraberlik içinde yaşama durumunda. Hepimiz aynı gemideyiz. Partilerin varolma sebebi, kendileri 'Ben bu ülkeyi daha doğru daha adil şekilde idare ederim' diyerek ortaya çıkar ve seçimlere katılırlar. Saadet Partisi olarak bizlerin, bütün diğer partilerle beraber farklı görüşlerle biraraya gelinmesi gerektiğine dair bir görüşümüz var. Bu ittifaklar konuşulduğu zaman biz, bütün partilerle görüşebiliriz, kimseye yakın, kimseye uzak değiliz, dedik. Dolayısıyla daha önceki görüşmelerimizde, AK Parti ile yapıldı, onların bizden beklentisi, bizim BBP gibi kendi adaylarımızla seçime girmememiz, kısaca Saadet Partisini kapatıp öyle 'Cumhur İttifakı'na katılmamız istendi. Tabi bu da 40-50 yıldır milli görüş davasını savunan bir partinin yapabileceği bir durum değildir.Bununla beraber bizim Genel Başkan Yardımcılarımız, AK Partili vekillerle yaptığı görüşmelerde şunu söyledi; 16 yıldır sizin ekonomi anlayışınızda sıkıntısı var, işsizlik var üretim yok, ithalat artıyor, buradaki anlayışınız değişecek mi? diye sorulduğunda, cevap yok. Bugün biz Avrupa ülkelerine güvenmiyoruz çünkü bizim ülkemizin aleyhine çalışıyorlar.Siz bunlarla müttefikiz diyorsunuz bu ne olacak? diye soruyoruz, cevap yok. Dolayısıyla politikalarındaki eski durum zaten bir dönemi bu hale getirmiş, bir daha böyle bir dönem yaşatmaya gerek yoktu. Bizim kendi Cumhurbaşkanı adayımızı göstermememiz durumu olduğundan dolayı Cumhur İttifakıyla biraraya gelmemiz mümkün olmadı.Diğer taraftan ise bugün oluşturulan Millet İttifakında ise herkes kendi amblemiyle katılacak, yani burada Saadet Partisi, 'Ben Saadet Partisine oy vereceğim baraja takılacak benim oyum boşa gidecek' düşüncesinde olan vatandaşlarımızın artık bu algısı bitmiş olacak. Sıfır baraj imkanı sağlandı ve SP, CHP, İP tarafından üçlü ittifak oluşturuldu.Her partiye verilen oy kendi partisine gidecek. Eski algı bitmiş oldu. Bizim yaptığımız, ittifaktan ziyade siyasi bir işbirliği değildir, barajı aşmak için yapılan bir seçim işbirliğidir. AK Parti ile MHP'nin yapmış olduğu gibi bir işbirliği değildir. Hepimiz biliyoruz, bugün MHP'nin halka karşı yaklaşımı belliyken, ittifak sonrasında daha çok milliyetçi kesildiğini görüyoruz. Yani şunu anlıyoruz AK Parti, milliyetçi oyları almak için, milliyetçi görünme gayreti içinde.''

Kürt Meselesine de değinen Bozan, kendilerinin en adil ve kalıcı çözümü getireceklerini belirterek, 'Daha önce Kürt halkının AK Parti'den bu Kürt Meselesini çözmesi gibi bir umudu vardı. Bu duruma bakınca artık o umudun da kalmadığını görüyoruz. Biz inanıyoruz ki; Saadet Partisi, Kürt Meselesini, samimi ve iyi niyetle, hem insan hakları hem ekonomik hem de terörle alakalı bu meseleyi değerlendirip kesin, kalıcı, adil çözüme getireceğiz. Bunun dışında kalan fikir ve partilerin bu meseleyi çözemeyecğini biliyoruz. Çünkü 40-50 yıldır uygulanan ırkçı uygulamalar bu meseleyi çözmemiş, ve ekonomi kaybına sebep olmuştur. '' dedi.

Diyarbakır'dan 12 milletvekiliyle seçime katılacaklarını söyleyen Başkan, tutuklu halde olan milletvekilleri ve Selahattin Demirtaşın adaylığıyla ilgili ise, ''Şuan Türkiye'de son uygulamalarla ciddi bir haksızlık yappılmaktadır.İnsanlar bir suçlamayla içeri alınıyor. Bir sene sonra herhangi bir dellil bulunamayınca salınıyor. Eğer süren bir mahkeme varsa ve delil yoksa, milletvekilidir, kaçma durumu yok, yurtdışına çıkma durumu yok. Öyleyse kendi mahkemesi dışarıdan devam eder. Bu milletvekilleri için de geçerli. Kesinleşmiş bir suç yoksa, çalışmalarına devam etsin, suç kesinleştiğinde içeri alınır.Ama bir sene içeride kaldıktan sonra bir delil bulunamayıp çıkarılması büyük haksızlıktır. Sayın Demirtaş'ın adaylığı kabul edildi ve kesinleştikten sonra bugün Resmi Gazete'de de yayınlandı. Öyleyse, kesinleşmiş bir suçu var mı? yok. Mahkeme devam ediyor.Temennimiz odur ki; bırakılsın, seçim  çalışmalarını sürdürsün. Eğer bir sçu varsa da cezası isabetlendiği zaman, cezasını da çeker.'' dedi.,

Haberi Düzenleyen: Tuğba Serbest

Video Montaj: Fatih Mehmet Kayalı
OGÜNhaber