Cumhurbaşkanı Erdoğan Kastamonu Kuzeykent Meydan'ında düzenlenen mitinge, "Gıdada terör estirenlere gereken dersi verdik, veriyoruz. Bakalım sırada ne var. Ne yaparlarsa yapsınlar biz bu yoldan dönmeyeceğiz." dedi.

Erdoğan Kastamonu'dan seslendi, 'Gıdada terör estirenlere gereken dersi verdik'

OGÜNhaber / Kastamonu / İrfan SALCI - Türkiye Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kuzeykent Meydan'ında düzenlenen mitinge katılarak vatandaşlara hitap etti.

Dün İstanbul'da yaşanan helikopter kazasında şehit olan askerlere rahmet dileyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, Kastamonu'nun tarım, ormancılık, hayvancılık, sanayi ve denizin başkenti olduğunu ifade etti ve Pir Şaban-ı Veli'nin "Seher vaktinin yeliyiz" şiirini okudu. 

Konuşmasında Recep Tayyip Erdoğan;
"Sababe şehri, şuhade şehri, gaziler şehri, âlimler şehri, 1000 yıllık Müslüman Türk şehri Kastamonu. Selçuklu’nun, Candaroğulları’nın, Osmanlı’nın Cumhuriyetin güzide şehri Kastamonu, Şeyh Şaban-ı Veli’nin şehri Kastamonu.

Dün İstanbul’da yaşanan helikopter kazasında şehit olan askerlerimize rabbimden rahmet diliyorum. Şeyh Şaban’ı Veli Hazretleri ne güzel söylemiş, ‘Seher Vaktinin yeliyiz, sırrı hakikat diliyiz, Mecnun’a Leyla eliyiz, vahdet bağının gülüyüz, varlığımız yoktur bizim, meydanımız paktır bizim, didarımız haktır bizim. Vahdet bağının gülüyüz.’’  Bugün Kastamonu’da kendimizi vahdet bağının gülleri arasında bulmuş olmaktan memnuniyet duyuyoruz. Kastamonu, tarihin her döneminde hakkın hakikatin, iyinin, hayırlının yanında yer almıştır.

İnşallah 31 Mart’ta da Kastamonu bir kez daha aynı çizgide saf tutacaktır. Kastamonu, 31 Mart’ta tevazu, samimiyet ve gayretle, memleket işi gönül işi diyecek mi? Kastamonu’da bu iş İnşallah bitmiştir.  Nasrullah Camii’nin yakın tarihimizde önemli yeri vardır. Burada vaaz veren; Mehmet Akif Ersoy, adeta İstiklal Harbimizin ruhunu, özünü, hedefini ilan etmiştir. Akif’in ‘Ey Müslümanlar gözünüzü açınız, ibret alınız’ nidası; bugünde geçerliliğini koruyor. Mehmet Akif, 1920 yılındaki vaazında o güne kadarki kayıplarımızı saydıktan sonra ‘Allah korusun, biz böyle bir akıbete mahkum kalırsak, başımızı sokacak bir yer bulamayız’ diyordu. 1920’deki Müslümanların ülkemizi örnek aldığını söyleyen Akif, sanki bugünleri de tarif ediyordu. Türkiye üzerindeki hesaplar, dün neyse, bugünde aynıdır. Çünkü Türk aynı Türk’tür, hasımları da aynı hasımlardır. Bunun için bir her fırsatta rabiamızı haykırıyoruz. Tek Millet diyoruz. Tek Bayrak diyoruz. Tek vatan diyoruz. Tek devlet diyoruz. Bunlardan en küçük bir taviz verdiğimizde bizi yerle yeksan etmek için ellerini ovuşturanların bayram edeceğini biliyoruz. Türkiye güçlü kalmaya ve sürekli ileriye gitmeye mecburdur. Yerimizde saydığımız gün, gerilemeye başladığımız gündür. Güçlü olmak için bir olacağız. Diri olacağız, kardeş olacağız.  Birbirimizi para pul, makam, menfaatlerimiz için değil, kardeş olduğumuz için seveceğiz.  Bu şekilde bu yolda yürüyeceğiz. AK Parti bunun için vardır. Geçtiğimiz 17 yılda bu ülkede ne yaptığımız biliyorsunuz. Gönül dünyamızı sonuna kadar açarak, geçe gündüz çalışarak, ülkemizin tüm imkanlarını harekete geçirerek, Türkiye şemsiyesini büyüttük. Halka tepeden bakanların aksine, milletin iradesinin üzerine irade tanımayarak, demokrasimizi ileriye taşıdık. Gurur, kibir olmayacak dedik. Her alanda potansiyelimize güvenerek attığımız adımlarla ekonomimizi güçlendirdik. Senaryoları boşa çıkartarak, oyunları bozarak, karanlık planları yırtarak geleceğimizi aydınlattık. Bize bunun için düşman oldular. Ne diyor o Kastamonu Türküsünde, ‘Kale, kaleye karşı, kalenin dibi çarşı, gel beraber gezelim, dosta düşmana karşı’ milletimizle birlik olduğumuz, insanlarımıza güven aşıladığımız, devletimizi ayağa kaldırdığımız için bize düşman oldular. Zalimlere sessiz kalmadığımız, diline, dinine, rengine bakmadan, mazluma sahip çıktığımız, adaletsizlikleri yüzlerine haykırdığımız için bize karşı çıktılar.

Türkiye’yi eskilerin deyimiyle fetret devrinden çıkarttığımız için bize düşman oldular. Medeniyetimize, tarihimize, kültürümüze sahip çıkarak, asırlardır bize dayatılan kalıpları yıkıp geçtiğimiz için bize düşman oldular. Yıllarca ülkemizi; siyasetiyle, ekonomisiyle, dış politikasıyla, sosyal ve kültürel iklimiyle esir alanlara eyvallah etmeyip, kendi hedeflerimize yöneldiğimiz için bize kinlendiler. Bundan asla pişman değiliz. Maruz kaldığımız bu düşmanlıkları halk ve millet nezlinde beraat belgemiz olarak görüyorum. Tayyip Erdoğan ve; AK Parti’ye bu tür gerekçelerle saldıranların hedefi, aslında Türkiye’dir. İşte bunun için verdiğimiz mücadeleyi beka mücadelesi olarak nitelendiriyoruz.  Bunun için 2023 hedeflerimize sıkı sıkıya sahip çıkıyoruz.

Kastamonu’ya son 16 yılda, 15 kat trilyon yatırım yaptık

Eğitim de 971 adet yeni derslik inşa ettik. 29 bin öğrencisi olan üniversitemizi bu şehre biz kazandırdık. Bugün burada bir üniversite varsa, AK Parti sayesindedir. Yüksek öğrenim öğrencileri 6449 kişi kapasiteli yurt binaları yaptık. Önümüzdeki 2 yıl içinde, Merkez; Taşköprü, Çatalzeytin ve Tosya’ya toplamda 5 bin 770 kişi kapasiteli 5 adet yüksek öğrenim yurt binası daha yapacağız.  Şehrimizi spor salonları, futbol sahalarıyla donattık. Şimdi bir gençlik merkezi inşa ediyoruz. TOKİ vasıtasıyla 3556 konut projesini hayata geçirdik. Nasrullah Camii ile kale arasındaki mahallerle bulunana 2383 binayı cephe iyileştirme ve yenileme çalışmasıyla, Kastamonu’ya yakışır hale getiriyoruz. Bunlar arasında bulunan 930 binanın fazlalıklarını 2 katı geçmeyecek şekilde tıraşlıyoruz. Böylece hem şehrin tarihi ve kültürel dokusuna sahip çıkıyor hem de turizm altyapısını geliştiriyoruz. Turizmi, gerçekten çok kıymetli tabii güzelliklere sahip Kastamonu için ciddi bir kazanç kapısı haline getirmekte kararlıyız. İsmail Bey, Yakupağa Külliyesi, Nasrullah Kadı Camii gibi, toplam 107 ata yadigarı eserimizi, restore ederek ihyasını sağladık. Hale hazırda İsfendiyarbey Camiii, Benli Sultan Türbesi, İbni Neccar Camii ve Küre ilçemizdeki İsmail Bey Hamamı gibi önemli eserlerimizin restorasyonu da devam ediyor. Dağları, ormanları, kanyonları, milli parkları, mağaraları, şelaleleri ve diğer tüm güzellikleriyle Kastamonu’ya hep birlikte sahip çıkacağız. Kastamonu Belediyemiz, Kuzeykent Mahallesi’nde bir millet bahçesi ve peyzaj projesini hayata geçiriyor. Bizim bu seçimlerdeki en önemli adımlarımızdan bir tanesi Millet Bahçesi, bir diğeri de millet kıraathaneleridir.  Ama bunu bay Kemal anlamıyor. Bay Kemal’in partisi de anlamıyor. CHP, bunlar kumarhane açacak diyorlar. Dervişin, zikri neyse fikri de odur. Bunlar derviş falan değil ha, dervişe de hakaret etmeyelim.  Meydan, otopark, spor alanları, bilim merkezi, açık hava bilim sergi alanı, atolye, gölet, akvaryum, bisiklet ve yürüyüş yolları gibi birçok bölüm Millet Bahçesi’nin içinde var. Anne, baba, çocuklar hep beraber millet bahçesine gideceğiz ve yatıp yuvarlanacağız. Oralarda inşallah bir dinlenme fırsatı yakalayacağız. Devlet bunun için var. Bugüne kadar bu adımları atmadılar. Ama AK Parti yatıyor, kalıyor, halkımıza daha güzel hizmetleri nasıl veririz diye düşünüyorlar. Kastamonulu ihtiyaç sahipleri vatandaşlarımıza, şehit yakınlarımıza, gazilerimize, engellilerimize, yaşlılarımıza toplamda 985 milyon lira tutarında kaynak aktararak destek olduk.

Sağlıkta 400 yataklı, Kastamonu Devlet Hastanesi’nin de aralarında olduğu, 12’si hastane olmak üzere 25 sağlık tesisini Kastamonu’muza kazandırdık.  Kastamonu’ya 250 yataklı fizik tedavi ve iyileştirme merkezi; Cide’ye, Küre’ye Çatalzetin’e, Abana’ya, Bozkurt’a hastaneler için kolları sıvadık. Kastamonu’ya 2002 yılına kadar 47 kilometre bölünmüş yol yapılmışken, biz bunu 329 kilometreye çıkardık. 15 Temmuz İstiklal Tüneli ve bağlantı yollarını biz hizmete sunduk. Orta Karadeniz’i, İç Anadolu’ya ve oradan da Türkiye’nin dört yanına bağlayan bu tünel sayesinde, Ilgaz Dağı, kesintisiz, güvenli ve konforlu bir yolculukla aşılabiliyor. Halen Kastamonu’da yapımı devam eden toplamda 7 kat trilyon maliyeti olan sekiz yol projemiz bulunuyor. Bunlardan Kastamonu-Safranbolu ayrımı Boyalı yolu bu yıl tamamlanacak. Kastamonu-Samsun, Kastamonu-Karabük, Kastamonu-Pınarbaşı ayrımı, Ulus-Ağlı ayrımı ve Kastamonu- İhsangazi yolu ise 2021 yılında tamamlanacak. Kastamonu Havalimanı’na yıllık 1,5 milyon yolcu kapasiteli yeni terminal binasını yaptık. Havalimanı’ndaki yolcu kapasitesi geçtiğimiz yıl, 91 bin olarak gerçekleşti. Kastamonu’da 5 baraj inşa ettik. 11 baraj ve bir gölet daha inşa etmeye devam ediyoruz. Bugüne kadar bu yatırımları gerçekleştiren AK Parti iktidarı, bugünden sonra da diğerlerini gerçekleştirecek.

Kastamonu’nun uzun vadeli içme suyu projesini çözmek için, Kırık Barajı’nı inşa ediyoruz.  İshale hattı ve içme suyu arıtma tesisinin projelerini de hazırlıyoruz. Yaptığımız sulama tesisleriyle 160 bin dekar tarım arazisini sulamaya açtık. Yapımı devam eden, sulama tesisleriyle 190 bin dekar mümbit araziyi sulamaya açacağız. Kastamonu çiftçi kardeşlerimize toplam 781 milyon lira tarımsal destek verdik. 21 bin Kastamonulu iş sahibine 436 milyon lira tutarında teşvik desteği sağladık. Şehrin içinde depreme karşı dayanıksız kalan iki adet sanayi sitesini taşıyacağımız, 5 bin kişilik istihdam kapasitesine sahip yeni bir sanayi sitesiyle ilgili çalışmalara da sona yaklaştık. Önümüzdeki dönemde Kastamonu’yu her alanda daha ileriye götürmek için bakanlıklarımızla, belediyelerimizle, vatandaşlarımızla birlikte daha çok çalışacak ve daha çok projeyi hayata geçireceğiz. Bunun için 31 Mart çok önemli, Sandıklara sahip çıkacağız.  Sabah sandıkların açılmasından bir saat önce orada olmanız lazım. İrademize, geleceğimize sahip çıkacağız ve bunları başardığımızda Türkiye’nin de Kastamonu’nun da önünde kimse duramaz.  Millet ve devlet olarak bu coğrafya da 1000 yılda kesintisiz bir mücadele verdik. Yakın dönemde Türkiye’nin önüne set koyarak gelişmemizi engellemeye çalıştılar. Bunun için yeri geldi, tek parti döneminde ve daha sonrasında vizyonsuz siyasetçiler, kifayetsiz bürokratları kullandılar.  Yeri geldi milletimizi kendi içinde böldüler, birbirlerine düşman ettiler. Yeri geldi PKK gibi bölücü yeri geldi FETÖ gibi istimrarcı, yeri geldi DEAŞ gibi ne olduğu belirsiz proje örgütlerle ülkemiz esir alınmak istendi. Ama peşlerini bırakmayacağız. Nereye giderlerse gitsinler. İzlerini sürüyoruz.  Cudi’de, Gabar’da, Tendürek’de hatta Kandil’de bunları kovaladık ve kovalamaya devam ediyoruz.  Komik bahanelerle ülkemizi uluslar arası alanda tecrit etmeye çalıştılar. Ne zaman ayağa kalkmaya çalışsak hemen darbeyle, cuntayla, krizle tepemize bindiler. Tıpkı Rahmetli Menderes gibi, Özal gibi, bizimde 17 yıllık iktidarımız hep bunlarla mücadeleyle geçti. Aştığımız her engelin ardından yenisiyle karşılaştık.

İstanbul’da çok Kastamonulu vardır. İstanbul’u Kastamonulular iyi bilir. Dolayısıyla İstanbul’da 4,5 yıl belediye başkanlığı yaptım. 4,5 yılın sonunda hemen bunlar kalktılar, bizi indirdiler ve cezaevine gönderdiler. Ama bütün bunlarda hayır var. Gittik, yattık cezaevinde çıktık ve AK Parti’yi kurduk ve 16 ayda iktidar olduk. Tek başımıza, vesayeti kırdık. Karşımıza ihanet çetelerini çıkardılar. Demokrasimizi geliştirdik. Ekonomiyi güçlendirdik; kurs ve faiz saldırılarıyla halkımızı bunalttılar. Sonuç olarak ülkemizi ve milletimizi hiç rahat bırakmadılar. Onlar saldırdıkça biz millet olarak daha fazla kenetlendik. Onlar bizi sıkıştırdıkça biz devlet olarak daha çok güçlendik, hedeflerimize ulaşma kararlığımızı perçinledik. Biz bu konudaki sorumluluğumuzun ve verdiğimiz mücadelenin ehemmiyetinin çok çok farkındayız. Yaptığımız işin, günlük siyasete kurban edilemeyecek kadar hayati olduğunun bilincindeyiz. Bugüne kadar hiçbir meselede Türkiye’yi istedikleri gibi eğip bükemediler.  Bizi kendi ajandalarının bir parçası haline getiremediler. Baktılar kurla faizle, diplomasiyle algıyla olmuyor. Bu defa ülkemizi, soğan, patates biber patlıcan salatalık üzerinden ters köşe yapmaya çalışıyor. Ama biz çadırları kurduk. Tanzim satış noktaları gibi satış yerleri kurduk. Bir anda fiyatlar yarıya indi. Daha da inecek. Çünkü orada diğer ürünleri de satacağız. Temizlik ürünlerinden tutun, marketlerde neler varsa onların da belli bir kısmını buralarda satmaya başlayacağız. Çünkü bunlar terör estirdiler. Dolayısıyla,  gıda da terör estirenlere gereken dersi verdik, vermeye devam ediyoruz. Bakalım bundan sonra sırada ne var. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Tabi bunları söylerken, milletimizin ekonomideki dalgalanmadan dolayı yaşadığı sıkıntıları görmezden gelmiyoruz. Esnafımızın, sanayicimizin, ticaret erbabımızın,  çiftçimizin, çalışanlarımızın, emeklilerimizin, velhasıl milletimizin her bir ferdinin dertlerini ve taleplerini biliyoruz. Bunların çözümü için finanstan istihdama, vergiden ücretlere kadar her alanda pek çok teşviki ve desteği planlıyor ve uyguluyoruz. Asgari ücrete yaptığımız yüzde 26’lık artış bunun bir ifadesidir. Üretim ve istihdam teşviklerinin kapsamlarının genişletilerek devam ettirilmesi bunun bir ifadesidir. İhracatı 36 milyar dolardan aldık, 768 milyar dolara çıktı. Nereden nereye. Emeklerimizin karşılığının yavaş yavaş  alınmaya başladığına bütün bunlar işaret ediyor. Türkiye maruz kaldığı saldırılar sebebiyle çok büyük bedeller ödedi.

CHP, IMF’yle ilk anlaşmayı yapandır. Ve biz göreve geldik, bunlar ‘AK Parti yeniden IMF’ye gidecek’ diyorlardı.  Göreve geldiğimizde IMF’nin 23,5 milyar dolar alacağı vardı. 2013 Mayıs’ında IMF’ye borcumuzu sıfırladık. Şimdi onlar bizden borç istiyorlar. Bu can, bu tende oldukça, Allah’ın izniyle biz bunlara mahkûm olmayacağız. Biz 17 yıl boyunca,  bir yandan milletimizi her alanda dev eserlerle buluştururken, diğer yandan da milletimizin üzerindeki yükü almanın gayreti içerisinde olduk. Şu Kastamonu’nun 17 yıl önceki haline bir bakın, bir de şimdi bakın. 17 yıl önce mi daha iyi bir yerdeydik yoksa bugün mü daha iyi bir yerdeyiz. Okullarımızla, hastanemizle havalimanlarımızla, yollarımızla, Ilgaz tüneliyle beraber Kastamonu adeta çağ atladı.  Daha da ileri gideceğiz. Daha da güzel şeyler olacak. Adaletten ulaşıma, enerjiden çalışmaya, spordan sanata kadar her alanda milletimizde geçmişte göremediği şeyleri önüne getirdik. Askerimiz ve polisimizle sahada teröristlere nefes aldırmazken, 15 Temmuz’da milletimizle birlikte ülkemizin istiklaline ve istikbaline sahip çıktık. Sanayinin çarklarını, toprağın verimini, tezgâhın bereketini arttırmak, ekmeğimizi büyütmek ve refahımızı arttırmak için gece gündüz çalıştık. Hedeflerimize ulaşmaya az kaldı. İnşallah baharlar birlikte sadece havalarda değil, yüreklerde de bir ferahlık ve sevinç iklimine kavuşacağız. Bunun 31 Mart seçiminin istikrar ortamına hizmet edecek şekilde sonuçlanması çok önemli. Tarihimizin en önemli yönetim reformlarından biri olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçmekle işleri çok kolaylaştırdık. Türkiye’yi, Dünya’nın en büyük 10 ekonomisi arasında yükselttiğimiz gün, Allah’ın izniyle her şey çok farklı olacak. 31 Mart, bu kutlu yürüyüşte önemli bir dönüm noktasıdır.  Tüm belediye başkanlarımızı sizlere emanet ediyorum. Gece gündüz, demeden durmak yok yola devam."
OGÜNhaber