Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 12 Eylül askeri darbesinin 38. yılına ilişkin, "Artık darbeye selam duran bir yargı, demokrasi ve adalet anlayışı geride kaldı. Türkiye'nin demokrasisi güçlendi. Bugün darbecilerden hesap sorulmaktadır." dedi.

Artık darbeye selam duran yargı anlayışı geride kaldı

Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, 12 Eylül askeri darbesinin 38. yılına ilişkin, "Artık darbeye selam duran bir yargı, demokrasi ve adalet anlayışı geride kaldı. Türkiye'nin demokrasisi güçlendi. Bugün darbecilerden hesap sorulmaktadır." dedi.

Gül, bazı ziyaretler için geldiği Konya'da, Bölge İdare Mahkemesinin açılış törenine katıldı.

Burada yaptığı konuşmada, yeni adli yılın hayırlar getirmesini dileyen Gül, adaleti sağlamanın en büyük ve değişmez çabası olduğunu söyledi.

Gül, insanın, insan ve toplumla uyum içerisinde yaşamasının, sosyal barışın, düzenin, birliğin ve dirliğin yegane formülünün, adaleti temin ve tesis etmek olduğuna işaret ederek, adaletin olduğu yerde iyilik ve esenlik, olmadığı yerde ise kötülük ve karanlığın hüküm sürdüğünü dile getirdi.

Devletin, milletin ve bireylerin ancak adaletle ayakta kalabileceğine dikkati çeken Gül, şöyle konuştu:
"Adalet, devletin esasıdır, temelidir. Adaletin olmadığı yerde, toplum ve coğrafyalarda iyilik değil kötülük hükümran olur. Bugün Suriye'de gök ekin biçilmiş gibi çocukları annelerinden ayıran işte bu kötülüktür. Akdeniz'i mülteci kabristanına çeviren işte bu kötülüktür. Sadece Filistin'de, Myanmar'da, Somali'de müstekbirler değil Slovenya sınırında mülteci kadına uzanan eller; vicdan, merhamet ve adalet duygularını öldüren ellerdir. Hak ve adalet ölçüsünden uzaklaşmış, gelişmiş ülkelerin dünyanın dört bir yanındaki siyasi, ekonomik ve askeri saldırıları en başta kendi retoriklerini, ezberlerini bozmaktadır. Hak, adalet ve vicdan gibi değerleri çekip alınca geriye sadece siyasi bir küstahlık kalmaktadır."

Gül, dünyada adaleti ayakta tutmak, adalet duygusunu korumak ve adalet bayrağını yere düşürmeden taşımakla yükümlü olduklarını vurguladı.

Daha güçlü, özgür ve müreffeh yarınları kurmaya devam edeceklerinin altını çizen Gül, devletin adaletle payidar olacağını, toplumun da adaletle, huzur ve esenlik bulacağını anlattı.

"Darbe dönemini bu milletimiz inşallah bir daha yaşamayacaktır"

Gül, bugün 12 Eylül askeri darbesinin 38'inci yılı olduğunu anımsatarak, şöyle devam etti:
"12 Eylül'ün 38’inci yıl dönümünde beklentilerimizi yükselten çok neden var. 38 yıl öncesinin maalesef başarıya ulaşmış bu askeri müdahalesi, demokratik kurumlarımızla birlikte adliyemizin, adalet duygumuzun da üstüne karabasan gibi çökmüştü. 'Bir sağdan bir soldan' diyerek adaleti matematik hesabına dönüştüren, yargıyı da siyasi denge unsuruna dönüştüren ve yaşlarını büyüterek çocukların dar ağacına gönderildiği melun darbeyi hep beraber yaşadık. Hukukun, demokrasinin ve adaletin ayaklar altına alındığını, bir oradan bir buradan, ideolojik kamplara ayırarak, infaz edildiği, çocuklarımızın, yavrularımızın geleceğine kast edildiği darbe dönemini bu milletimiz inşallah bir daha yaşamayacaktır. Demokrasimiz, yargı teşkilatımız ve ülkemiz daha güçlüdür. Bu dönemin acılarını asla unutmadık, unutmayacağız. Bugün şunu büyük bir sevinçle ifade etmek isterim ki o gün darbeye selam duran, yaşlarını büyüterek çocuklarımızı dar ağacına götüren darbecilere selam duran bir yargı vardı ama 15 Temmuz'da darbecileri yargılayan bir yargımız var. Hamdolsun bunu tüm Türkiye olarak gördük. Artık darbeye selam duran bir yargı, demokrasi ve adalet anlayışı geride kaldı. Türkiye'nin demokrasisi güçlendi. Bugün darbecilerden hesap sorulmaktadır. "

Darbecilerden hesap soran hakim ve savcılara teşekkür

15 Temmuz hain darbe girişiminde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde bütün milletin demokrasi için nöbet tuttuğunu hatırlatan Gül, "Adliye koridorlarında da 15 Temmuz akşamından itibaren cuntacılardan, darbecilerden hesap soran hakim ve savcılarımızı, adliye koridorlarında bu nöbeti hala tutan yargı teşkilatımızı ve mensuplarını, buradan milletim adına saygıyla, şükranla, minnetle anıyorum ve teşekkür ediyorum." diye konuştu.

Gül, herkesin adalet bulduğu yargıyı, adalet anlayışını inşa ettiklerini ifade ederek, bu çabayla toplumun her kesimine güven veren adalet anlayışını tesis etmenin yargı mensuplarının görevi olduğuna vurgu yaptı.

"Milletimizin yargıya güveni elbette artmaktadır"

FETÖ'nün tasfiyesiyle yargıya güvenin arttığına değinen Gül, şunları kaydetti:
"Milletimizin yargıya güveni elbette artmaktadır. Anayasadan değil Pensilvanya'dan gelen talimata göre karar veren yargı mensupları Türk yargısından tasfiye edilmiştir ve temizlenmiştir. Yaralarını, travmasını telafi etme noktasında büyük hızla ilerliyoruz. Umut ediyorum ki önümüzdeki yıldan itibaren tüm reformlarımız ve stratejik planımızla inşallah en güçlü şekilde telafi etmeye devam edeceğiz. Vatandaşlarımızın bu konuda her geçen gün olumlu mesafe aldığımızı göreceğine inanıyorum."

"Hedef süreleri bugün itibarıyla yargı mensuplarımız uygulamaya başladı"

Gül, bin 457 ayrı davada ve 220 soruşturma türünde hedef süreleri belirlediklerini dile getirerek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu hedef süreleri bugün itibarıyla yargı mensuplarımız uygulamaya başladı. Biz uygulamalardaki aksaklıkları da dikkate alarak 1 Ocak itibarıyla vatandaşlarımıza bu hedef süreleri de yine bilgilerine sunacağız. Böylece yargı süreçleri daha şeffaf, daha öngörülebilir hale gelecektir. Bu yargıya olan güveni ve adalet duygusunu makul sürede yargılama hedefimizi de böylece gerçekleştirmeye başladığımız çok önemli bir reformla vatandaşlarımız hizmet almaya başlamıştır."

Bölge adliye mahkemelerinin iş performansı

100 günlük eylem planında yer bulan Sakarya ve Konya istinaf mahkemelerinin de açıldığı bilgisini veren Gül, şunları ifade etti:
"Adli yılla birlikte bu iki yerde de istinafımız açıldı. Bugün artık Konya, Aksaray ve Karaman'daki vatandaşlarımız, Afyonkarahisar'daki vatandaşlarımız da Antalya'ya taşınmayacaklar. Bu yerler istinaf bakımında yetkili olan yer bakımından Konya olacak. Böylece Antalya ve Ankara istinafları da rahat bir nefes alacak. Oradaki dosyaların gecikmesi de böylece önlenmiş olacak. Hedefimiz istinaflarda bu önemli reformu ülke geneline yaygınlaştırmak. Böylece istinaflarla birlikte hem yeni bir gözün daha yargıda, üç derececeli bir yargılamanın yapılması sayesinde daha güvenli bir adalet mekanizması işlemekte. Yargıya güven ve adalet daha yerinde tesis edilmektedir. Vatandaşlarımız içinde yüksek bir hukuki tatmin sağlamaktadır, makul sürede yargılamada gerçekten çok önemli mesafeler almaktayız. Sonuçlanan dosyalara baktığımızda bölge adliye mahkemelerinin yüzde 70'lere varan bir iş performansı yakaladığını memnuniyetle görmekteyiz."
OGÜNhaber