Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD’nin gözaltına aldığı bir Türk vatandaşını tehditle itirafçı durumuna düşürmek istediğini belirterek, 'Takipçisiyiz, bu işler bittiği zaman dünyayı ayağa kaldırmayı da biliriz' dedi.
ANKARA/İHA- TBMM’de partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Almanya’da terör örgütü mensupları gösteri düzenliyor. Alman polisi resmi sosyal medya hesabından ‘bu akşam sizin için görevdeyiz’ diye mesaj yayınlıyor. Fransa’da devlet televizyonu binasına bölücü terör örgütü başının posteri asılıyor. Fransa polisi onları izliyor. ’Hani PKK terör örgütüydü? Kime neyi yutturuyorsunuz’ diyerek Almanya ve Fransa’ya tepki gösterdi. Türk milletini arkadan vurmaya kalkanlara gereken hesabın sorulacağını söyleyen Erdoğan, "Ajanlık faaliyeti sebebiyle yakayı ele vermiş kişiler konusunda güzellemelerle hedef saptırılmaya çalışılıyorlar. Başkonsoloslukta çıkanlar o STK mensubu dedikleri kişinin havası çıktı meydana, bağlantılar çıkıyor meydana. Siz kime neyi yutturuyorsunuz. Taksim olaylarının arkasında bakıyorsunuz aynı kişi var. Belli yerlerde ciddi manada kaynak aktarımının arkasında bunları görüyorsunuz. Bu milleti içeriden vurmaya gayret edenlere karşı milletçe dik duracağız, kararlı duracağız ve gereken hesabı da soracağız. Burada özellikle yargı makamlarının hukuk çerçevesi içindeki hassasiyeti en büyük güvencemizdir. Irak’ta bizzat kendi ismi ile Suriye ise PYD-YPG gibi isimlerle bölücü terör örgütünü destekliyor silahlandırıyorlar" diye konuştu.
"TAKİPÇİSİYİZ, BU İŞLER BİTTİĞİ ZAMAN DÜNYAYI AYAĞA KALDIRMASINI DA BİLİRİZ"
Amerika’yı eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rakka’da suçüstü yakalanınca ‘terörist başı saygı görmeye değer bir şahsiyet değildir’ açıklamasıyla kendilerini kurtarmaya çalışıyorlar. Şu ifadeye bakın, saygı değer bir kişi değilmiş. Bu sizin gibi bir ülkeye yakışır mı? Hani siz demokrasinin beşiğiydiniz. Sizin gücünüz, Tayyip Erdoğan’ın 13 tane korumasının ki, bunların çoğu Amerika’yı görmemiş, onlar için gözaltı kararı çıkartmaya yeter. Bir bankamızın 6 kere Amerika’ya girip çıkan görevlisini 7’nci kez girişinde gözaltına almaya yelteniyor. Öbür taraftan bir başka vatandaşımızı gözaltına almaya yelteniyor. Ondan sonra da köşeye sıkıştırarak ‘şunları şunları söylemen halinde şu kadar’ demek suretiyle itirafçı durumuna düşürmenin gayreti içine giriyorlar. Takipçisiyiz, bu işler bittiği zaman dünyayı ayağa kaldırmasını da biliriz" şeklinde konuştu.
"BÖLGEDE TÜRKİYE GİBİ BİR ÜLKEYİ KARŞISINA ALAN HANGİ GİRİŞİMİN BAŞARIYA ULAŞMA ŞANSI OLABİLİR?"
Irak ve Suriye halklarına seslenen Erdoğan, "Bugüne kadar bölgede batılı emperyalistlerin sözüne kanarak harekete geçmiş olup da hüsrana uğramayan kimse yoktur. Günü birlik kazanımlar uğruna binlerce yıllık kardeşlikleri yıkanlar büyük bir yanlış içindedir. Yarın her şey bittiği anda, herkes evine dönünce bu kadim coğrafyada Türkler, Kürtler, Arap’lar baş başa kaldığımızda acılarımızı da sevinçlerimizi de birlikte paylaşmak zorundayız. Kuzey Irak’taki bölgesel yönetim Türkmenlerin ve Arapların haklarını ellerinden alarak elde ettiği kazanımlarla huzura ve refaha ereceğini mi sanıyor? Bölgede Türkiye gibi bir ülkeyi karşısına alan hangi girişimin başarıya ulaşma şansı olabilir? Bizim etnik ve inanç yapıları bakımında dünyanın en karmaşık coğrafyaları olan Balkanlar’da, Orta Doğu’da ve Kafkasya’da asırlık yönetim tecrübelerimiz var. Hangi girişimden ne tür felaketler çıkacağını asırlar boyunca bizzat yaşayarak öğrendik. Her zerresi terle, kanla, gözyaşı ile örülmüş bu büyük birikimin ışığında diyoruz ki, Irak’ta ve Suriye’de kurulmaya çalışılan terör yapılarından ve ayrılıkçı hareketlerden coğrafyamıza hayır gelmez. Biz birbirimizle uğraştıkça, zulmettikçe ağıtlar hep Türkçe, Arapça, Kürtçe olacaktır. Zafer çığlıklarının hangi dillerde olacağını ise ben milletimin taktirine bırakıyorum. Suriye’nin yüzde 25’i YPG-PYD’nin, yüzde 10’u DEAŞ terör örgütünün kontrolünde. Kendisini o toprakların sahibi sanan rejimin kontrol sahası Rusya’nın güçlü desteğine rağmen ülkenin yarısını bile bulmuyor. Bize göre gerçek Suriye sevdalıları olan ılımlı muhalifler ise ülkenin yüzde 20’sine yakın bir alanda söz sahibi. Böyle bir Suriye kimin işine yarar, paramparça olmuş bir ülke kime yarar sağlar. Suriye halkına olmadığı kesin. Bu ülkenin en büyük komşusu ve halkının öz kardeşi Türkiye olarak biz de karşımızdaki manzaradan memnun değiliz. Şuanda petrol kuyularını kimler işgal etmiş durumda? Bölücü terör örgütü PKK. Kim sayesinde? Takdirinize bırakıyorum. Sevinç naralarının yükseldiği yerlere baktığımızda dün DEAŞ’ın, bugün PYD-YPG’nin hakim olduğu bölgeler olduğunu görüyoruz. Bir de ülke dışından gelen sevinç naraları var ki, işin o tarafı daha da üzüntü verici. Irak’ın ve Suriye’nin harap olmasını ellerini ovuşturarak takip edenler öyle ayan beyan ortada ki, aslında anlatmaya gerek yok. Biz işte bu kötü manzarayı kökenine ve meşrebine bakmaksızın tüm bölge insanının hayrına olacak şekilde değiştirmek için mücadele ediyoruz. Bölgemizde yaşayan tüm kardeşlerimizin bizim bu niyetimizi bildiklerine ve kalpleri ile bizi desteklediklerine eminiz" ifadelerini kullandı.