Dicle Üniversitesi Fen Fakültesinde açılan müzede, aralarında soyu tükenmek üzere olanlar ile endemik türlerin de bulunduğu bin 500 hayvan tanıtılıyor.
Fen Fakültesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kıta özelliği gösteren en küçük kara parçalarından biri olduğunu, Anadolu'da da Avrupa kıtasından daha fazla biyolojik çeşitlilik bulunduğunu söyledi.
Biyolojik çeşitliliğin ve tüm doğal kaynakların gelecek kuşaklara bırakılacak gerçek bir miras olduğuna işaret eden Satar, bu nedenle Anadolu'nun biyolojik çeşitliliğinin önem taşıdığını vurguladı.
Bölgenin biyolojik çeşitliliğinin tanıtımı için bir araya getirilen koleksiyonlardan müzede yaklaşık bin 500 örneğin sergilendiğini anlatan Satar, yumuşakça, solucan, eklem bacaklılar, kabuklular ve derisi dikenliler gibi omurgasız canlılar ile balıklar, amfibiler, sürüngenler, kuş ve memeliler gibi omurgalı hayvanlara ait örneklerin yer aldığını aktardı.
Müzede, soyu tükenmekte olan ve kırmızı listede bulunan 2 sürüngen, 1 kuş ve 1 balık türü ile 12 endemik böcek ve yumuşakçanın da yer aldığını ifade eden Satar, şunları kaydetti:
"Bölgemizde milyonlarca yıl önce yaşamış hayvanlara ait fosiller ve birçok balık, kuş ve memeliye ait iskeletler de ilgi görüyor. Müzede sergilenen canlılar doğada fizyolojik ömürlerini tamamlamış ya da bir kaza sonucu telef olan hayvanlardan oluşuyor. Müzemize getirilen telef olmuş hayvanlar anabilim dalımızdaki hocalarımız tarafından tahnit, kurutma ve reçineye gömme yöntemiyle yaşam alanlarındaki duruş pozisyonları göz önüne alınarak hazırlandı."
Prof. Dr. Satar, müzeyi her yaş grubundan ziyaretçinin gezdiğini, müzeyi ziyaret eden öğrencilere çevreyi kirletmenin bu canlıları nasıl yok ettiği konusunda da bilgiler verildiğini sözlerine ekledi.