Hepimizin bildiği üzere 14 Mayıs seçimleri ikinci tura kalmıştır. Ata İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı olarak birinci turda yüzde 5,2 oy alarak seçimlerin ikinci turu üzerinde etkili bir noktaya ulaştık.
Ata İttifakı bileşeni partilere ve seçmenlerine teşekkür ederim. Bize 111 bin 506 imza vererek bizim yarışın bir parçası olmamızı sağlayan tüm vatandaşlarımıza teşekkürü borç bilirim.
Eğer bir Türk milliyetçisi aday olmazsa Türk milliyetçilerini adaysız bırakmayacağız dedik ve yola çıktık. Son ana kadar da üzerinde uzlaşılan bir Türk milliyetçisi aday formülünü bekledik. Böyle bir aday çıkmadığı için biz çalışmalarımıza hız verdik. Sürecin sonlarına doğru da Ata İttifakı’nın kurulumu gerçekleşti. Birçok kesim bizim son 1 ayda çıkıp yüzde 5,2 oy almamıza şaşırıyor. Bilmedikleri şuydu; biz 3 yıldır bu çalışmayı sürdürüyorduk.
Seçimin son 3 gününde bize karşı başlatılan yargısız infaz çalışması seçmenlerimizin bir kısmının ürkmesine sebep olmuştur. Linç kültürü, demokrasimize bir darbedir.
‘İkinci turda bizim kitlemizin oyuna ihtiyacınız olacak’ uyarımız ciddiye alınmadı, oysa şimdi tam dediğimiz noktadayız.
Biz ilk günden beri ortaya bir plan koyduk ve bu plana sadık kaldık. Bu seçimleri toplumun önüne koyduğumuz amaç ve hedefler açısından değerlendirdiğimizde:
Türk milliyetçiliği ve Atatürkçülüğü ülkenin ana gündemlerinden biri haline getirdik. HDP üzerinden oluşturulan kilit parti söylemlerini yıkarak Türk milliyetçilerini kilit konuma yükselttik. Seçimlerin ikinci tura kalmasını sağlamakla beraber, adayların söylemlerimizi dikkate almasını sağladık. Sığınmacılar konusunda yeterince farkındalık oluşturduk, iki ittifakın da geri dönüş takvimini oluşturmasına katkıda bulunduk.
Türkiye kritik bir dönemeçten geçmektedir. Bu noktada 4 temel konuda acilen çözülmesi gereken büyük sorunlar olduğu kanaatindeyiz. Bunlardan birincisi sığınmacılar meselesidir. Bu sorun ilerde güvenlik, ekonomik maliyetler oluşturabilecek bir konudur. İkincisi, deprem gerçeğidir. Bunun için uzun süredir önerdiğimiz afet bakanlığı kurulması tezimiz güncelliğini korumaktadır. Üçüncüsü, çeşitli iç ve dış dinamiklerin neden olduğu ekonomik sorunlardır. Dördüncü temel konu ise ülkemize yönelik terör eylemlerine yönelik istikrarlı bir mücadelenin devam ettirilmesidir. Her kesim siyaset yapma hakkına sahiptir ve bu hak teminat altına alınmalıdır ancak bununla beraber terörün siyasi uzantılarının Türk siyasetinden temizlenmesi gerekmektedir.