Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Batılı efendilerine güvenip de topraklarımıza göz dikenlerden, bizi bölmeye çalışanlardan bunun hesabını misliyle soruyoruz ve soracağız." dedi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan kiralık katil sürülerinin kökünü er ya da geç ama mutlaka kurutacağız." dedi.
Erdoğan, partisinin Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlenen Elazığ mitinginde vatandaşlara hitap etti.
Konuşmasına, "Harput'un başından gün eksik olmaz. Vatana vermeye can eksik olmaz. Yiğit'tir, cömerttir öyle bilinir, Gakgoş'un adından şan eksik olmaz. Gün bugündür, durma davran Gakgoş'um. Sana gıpta eder devran Gakgoş'um." sözleriyle başlayan Erdoğan, Elazığlıları, "Gönlü Fırat gibi coşkun Elazığ; toprağını erenlerin, evliyaların, şehitlerin beklediği Elazığ; Balakgazilerin destan yazdığı, ilk fetihleri gören ecdadımızın emanetini Türkiye Yüzyılı'na taşıyan Elazığ..." diye selamladı.
Meydanda 65 bin vatandaşın bulunduğunu belirten Erdoğan, "65 bin Gakgoş'un olduğu yerde Elazığ seçimlerini kim kazanır? Evvelallah Gakgoşlar kazanır." ifadelerini kullandı.
Elazığ'a geçen yıl 1 Nisan'da geldiğini hatırlatan Erdoğan, bu ziyaretinde deprem konutlarının temelini attıklarını, önceki afet konutlarının kuralarını çektiklerini, akşam da depremzedelerle beraber iftar yaptıklarını ifade etti.
Yine Ramazan-ı Şerif'in öncesinde olunduğunu, pazar sahur, pazartesi iftar yapılacağını belirten Erdoğan, bu vesileyle 6 Şubat'taki Kahramanmaraş depremleri ve diğer depremlerde hayatını kaybeden vatandaşları rahmetle yad etti.
Yaklaşık 11 ay sonra bir kez daha Elazığ'da bulunmanın bahtiyarlığı içinde olduğunu ifade eden Erdoğan, Elazığ'ın mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı'na milletvekilliğinde yüzde 56, cumhurbaşkanlığında ise şahsına yüzde 67,2 oranında destek verdiğini anımsattı.
Erdoğan, "Türkiye ortalamasının çok çok üzerinde oy oranlarıyla Gakgoşlar bir kez daha bu kardeşinin yanında yer aldı. Bu kardeşinize ve Cumhur İttifakı'na sahip çıktığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Alandaki pankartları okuyan Erdoğan, "31 Mart'ta bir kez daha sizlerin desteğine ihtiyacımız var. Gakgoşlardan aynı güçlü duruşu 31 Mart'ta da bekliyoruz. Elazığ'ın yine tarih yazacağına yürekten inanıyorum. Bu meydan bana Elazığ'ın bana gümbür gümbür geleceğini söylüyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Irak'taki operasyonlarımızda hedeflerimiz doğrultusunda başarıyla ilerliyor"
Terörle mücadeleye de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Elazığ desteğini bizden esirgemediği sürece hiç kimse Türkiye'nin bileğini bükemez, zaten bükemiyorlardı. Sizlerden aldığımız güçle ülke ve millet düşmanlarına kaçtıkları dağları saklandıkları mağaraları dar ediyoruz, dar. Bunların inlerine giriyor muyuz? Gabar'da girdik mi? Tendürek'te girdik mi? Bundan sonra da gireceğiz. Bu milletin evlatlarına asla ihanet edilmez, edilemez. Sınırlarımız içinde veya hudutlarımız dışında nerede bir terörist varsa tepelerine tepelerine biniyoruz. Uzun yıllar terörle çatışmalarla karakol ve köy baskınlarıyla anılan yerlerde hamdolsun artık huzur ve güven hakim. Bir dönem teröristlerin cirit attığı dağlarımızda Cudi'de, yaylalarımızda bugün ülkemizin ve dünyanın farklı köşelerinden turistler korkusuzca geziyor. Girilemez denilen ne kadar yer varsa hepsine girdik, hepsini temizledik. Yılın 365 günü 7 gün 24 saat operasyonlarımız aralıksız devam ediyor. Artık terörle mücadeleyi sınırlarımızın ötesine taşıdık. Sınırlarımızın dışındaki terör bataklıklarını da yavaş yavaş kurutuyoruz. Birilerinin, bölücü örgüte Suriye'de bir teröristan kurdurma hayalleri vardı. Gerçekleştirdiğimiz harekatlarla bu planları yırtıp attık.
Aynı şekilde Irak'taki operasyonlarımız da hamdolsun hedeflerimiz doğrultusunda başarıyla ilerliyor. Allah'ın izniyle orada da güzel neticeler alacağız. Emperyalistlerin tetikçiliğini yapan kiralık katil sürülerinin kökünü er ya da geç ama mutlaka kurutacağız. Batılı efendilerine güvenip de topraklarımıza göz dikenlerden, bizi bölmeye çalışanlardan bunun hesabını misliyle soruyoruz ve soracağız."
"Türkiye üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmediler"
Elazığ'ın terörle mücadelede en çok şehit veren iller arasında yer aldığını ifade eden Erdoğan, Elazığlı vatan evlatlarının canları ve kanları pahasına bölücü alçaklara karşı yıllarca, kahramanca mücadele ettiğini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Rabbim hepsinden razı olsun hepsinin ruhunu şad eylesin. Can verdiler ama canlarından aziz bildikleri cennet vatanımıza alçakları uğratmadılar, Türkiye üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmediler. Elazığlı yiğitlere ve emanetlerine olan minnet borcumuzu inşallah terörü sonsuza dek bitirerek ödeyeceğiz. Türkiye terörle mücadele konusunda hiç olmadığı kadar kararlı, azimli ve bir dirayetlidir. Her zaman söylüyorum, söz konusu vatanımızın bekası, milletimizin bütünlüğü, huzur ve emniyetiyse bizim kimseyi gözümüz görmez." şeklinde konuştu.
İradesine ve istiklaline sahip çıkan Elazığ'a teşekkür eden Erdoğan, can veren tüm şehitleri rahmetle yad etti, gazilere sağlıklı ömür diledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye olarak amacımız, üretim, istihdam ve ihracat boyutunda ivme kaybı yaşamadan, yani vatandaşımızın aşına, ekmeğine, işine halel getirmeden enflasyonu tekrar tek haneli oranlara düşürmektir." dedi.
Erdoğan, Türkiye Yüzyılı'nı inşa etmek için gece gündüz demeden tüm güçleriyle çalıştıklarını söyledi.
Erdoğan, vatandaşlara seslenerek, "31 Mart akşamı ben Palu'dan farklı bir ses bekliyorum. Ne demek istediğimi anladınız değil mi?" ifadesini kullandı.
Ekonomide, savunma sanayinde, ihracatta, istihdamda, üretimde, çevre ve şehircilikte sürekli yeni başarılara imza attıklarını dile getiren Erdoğan, geçen haftalar içinde 5. nesil savaş uçağı KAAN'ın gökyüzüyle buluştuğunu anımsattı. Erdoğan, Türkiye'nin böylece bu alanda dünyanın ilk 4 ülkesi arasında yer aldığını vurguladı.
Milli muharip uçağı KAAN'ın ilk uçuş görüntülerini gösteren Erdoğan, "KAAN uçuyor, gökle buluştu. Nerede bu CHP, nerede diğerleri? inşallah 2028 yılında KAAN'ı savaş uçağı filomuza dahil etmeye başlıyoruz." dedi.
"Enflasyonu uzun yıllar tek haneli rakamlarda tuttuysak, aynısını yine başaracağız "
Erdoğan, ekonomiye ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, ekonominin 6 Şubat'ta yaşanan ve Elazığ'ı da etkileyen depremlere, bölgedeki çatışmalara rağmen geçen yıl yüzde 4,5 büyüdüğünü söyledi.
Milli gelirin ilk defa 1 trilyon dolar barajını aşarak, 1 trilyon 119 milyar dolara ulaştığını aktaran Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İhracatımız düzenli bir şekilde artmaya, cari açığımız istikrarlı şekilde iyileşmeye devam ediyor. İstihdam konusunda da hamdolsun güzel bir yerdeyiz. Merkez Bankamızın döviz rezervlerinde herhangi bir sorun yok. Yani, ekonomimizin temel direkleri son derece sağlam, dirençli ve güçlü. Tüm dünya gibi bizim de en büyük sıkıntımız enflasyonun tetiklediği hayat pahalılığıdır. Kovid-19 salgınının ve ardından Rusya-Ukrayna arasında başlayan savaşın olumsuz etkileri ekonomide devam ediyor. Bugün Avrupa'sından Amerika'sına varıncaya kadar herkes enflasyonu dizginlemek için çeşitli adımlar atıyor, çareler arıyor.
Enflasyonu indirmek bugünden yarına olacak bir şey değil. Dahası dünyanın genel gidişatı da bu süreci oldukça zorlaştırmakta. Türkiye olarak amacımız üretim, istihdam ve ihracat boyutunda ivme kaybı yaşamadan, yani vatandaşımızın aşına, ekmeğine, işine halel getirmeden enflasyonu tekrar tek haneli oranlara düşürmektir. İnşallah, biraz daha sabrederek bu hedefimize ulaşacağız. Nasıl daha önce enflasyonu uzun yıllar tek haneli rakamlarda tuttuysak, aynısını yine başaracağız."
Tüm bunları söylerken elbette her şeyin süt liman olduğunu ifade etmediklerine dikkati çeken Erdoğan, çalışanlar ve emekliler başta olmak üzere vatandaşların yaşadığı sıkıntıların hepsini bildiklerini, gördüklerini söyledi.
Erdoğan, "Bütçe imkanlarımızı zorlayarak, emeklilerimizin yükünü hafifletecek çeşitli adımları da attık, atıyoruz." diye konuştu.
Sene başından önce her bir emekliye 5'er bin lira ödeme yaptıklarını hatırlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
"SSK ve Bağ-Kur emeklilerimizin maaş zam oranlarına yüzde 12 ilave artış yaparak, memur emeklilerimizle aynı seviyeye getirdik. Yani, SSK, Bağ-Kur, Emekli Sandığı fark etmeksizin tüm emeklilerimiz ücretlerinde 2024'ün ilk 6 ayı için yüzde 49,25 zam almış oldu. En düşük emekli aylığını ise 7 bin 500 liradan 10 bin liraya çıkardık. İlk kez bizim uyguladığımız emeklilerimizin bayram ikramiyelerinde de yüzde 50 artışa gittik. Sadece bu iyileştirmeler için kullandığımız ilave kaynak tutarı 300 milyar lirayı buldu.
Bütçe imkanlarımız genişledikçe, devletimizin gelirleri arttıkça inşallah çok daha fazlasını yapacağız. Türkiye Yüzyılı'nın emektarları olarak gördüğümüz emeklilerimizin şunu bilmesini isterim. Biz, muhalefet gibi hayal taciri değiliz, hiçbir zaman da olmadık. Biz, sırf oy uğruna milletimize yalan söyleyemeyiz, boş söz veremeyiz. Şimdiye kadar insanımıza karşı hep dürüst olduk, hasbi ve harbi davrandık. Vatandaşımızla daima gönül diliyle, açık yüreklilikle konuştuk. Bugün de aynı samimi tavrımızı koruyoruz."
Erdoğan, vatandaşlarla el ele vererek ve sorunları birlikte çözeceklerini belirterek, "Yeter ki aramıza kimseyi sokmayalım. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi muhafaza edelim. Gerisi Allah'ın izniyle kolaydır." dedi.
"30 yıllık tecrübeye sahibiz"
Cumhur İttifakı ve AK Parti olarak tek gayelerinin, vatandaşlara hizmet olduğunu ifade eden Erdoğan, ülkeyi büyütmenin, şehirleri geliştirmenin, vatandaşları hak ettikleri hizmetlerle buluşturmanın derdinde olduklarını vurguladı.
Erdoğan, şunları kaydetti:
"Belediyelerde her biri şanla şerefle geçen 30 yıllık tecrübeye sahibiz. İktidardaki 21 yıllık hizmet yolculuğumuzda ise daha önce hayal dahi edilmeyen nice yatırımı, eseri, projeyi ülkemize kazandırdık. Ülkemizin eksiklerini gidermekle kalmadık, her alanda Türkiye'yi tarihinin en büyük kalkınma ve yatırım hamlesiyle tanıştırdık.
Rakiplerimiz ise son 21 yılı bizi engellemekle, yatırımlara kara çalmakla geçirdi. Bizim ak dediğimize kara diyerek, bizim yaptıklarımızı eleştirerek, mahkeme kapılarında nöbet tutarak yıllarını harcadılar. Sorumlu siyaset nedir, nasıl yapılır, bir türlü öğrenemediler. 'Armut piş ağzıma düş' anlayışının getirdiği tembellikten kendilerini bir türlü kurtaramadılar. Bugün de aynı tavrı sergiliyor, aynı iş bilmezlikle günlerini geçiriyorlar."