Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, Bank Asya yönetimine TMSF tarafından el konulmasıyla ilgili konuştu.
Canikli, “Burada BDDK’nın yapacağı hiç bir şey yok. Sadece yapacağı budur. Atacağı tek bir adım vardır o da bildirilmeyen 122 kişiye ait yani imtiyazlı paya sahip olan bu kişilerin ortaklık yani yönetimin belirlenmesine ilişkin haklarını fona devretmesi, fon tarafından kullanılmasıdır. BDDK da onu yapmıştır. Eğer yapmasaydı BDDK suç işlemiş olurdu” dedi.
ANKARA / İHA - Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli, katıldığı bir televizyon programında gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. TMSF tarafından yönetimine el konulan Bank Aysa ile ilgili tartışmalara son noktayı koyan Bakan Canikli, Bank Asya’ya el konulmasının ‘siyasi karar’ olduğu yönündeki açıklamalara ise şöyle cevap verdi:
“Bakın ben bu konuda sadece bir yorum yapmayacağım. Sadece Bankacılık Kanunu’nun 18. Maddesinin 5. Fıkrasının okuyacağım 5411 sayılı Kanun’un 18. Maddesinin 5. Fıkrası imtiyazlı paya sahip olan ortakların kurucularda aranan nitelikleri taşıması şarttır bu bir. İki, bakın kurucularda aranan nitelikleri kaybeden imtiyazlı paya sahip ortaklar temettü dışındaki ortaklık haklarından yararlanamaz, bu halde diğer ortaklık hakları kurumun bildirimi üzerine fon tarafından kullanılır. Fon dediği de TMSF’dir. Yani bu kadar açık bu kadar net. Şimdi öyle hale gelmiş ki bu 122 imtiyazlı paya sahip ortakla ilgili bilgiler süresinde verilmediği için ki süre verilmiş ek sürede verilmiş hatta ilave ek süre verimi talep edilmemiş. Önü açık ne zaman verileceği belli olmayan bir ifade ile talep ediyorlar. Buna rağmen bu bilgiler verilmemiş. Burada BDDK’nın yapacağı hiç bir şey yok. Sadece yapacağı budur. Atacağı tek bir adım vardır o da bildirilmeyen 122 kişiye ait yani imtiyazlı paya sahip olan bu kişilerin ortaklık yani yönetimin belirlenmesine ilişkin haklarını fona devretmesi, fon tarafından kullanılmasıdır. BDDK da onu yapmıştır. Eğer yapmasaydı BDDK suç işlemiş olurdu.”
“ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE ORTAYA ÇIKACAK”
Canikli, Bank Asya yönetimine ilişkin ciddi şüphelerin ve kaygıların olduğunu da vurguladı. Banka yönetiminde bulunan kişilerde bazı şartların arandığını dile getiren Canikli, “Çünkü bunlar yönetimi belirliyor, yani bankayı yönetecek olan, bankanın adına karar alacak olan insanların seçilmesini bunlar belirliyor, bunlar tarafından seçiliyor. Bunların oranı da yüzde 63, tek başına bu 122 kişi bankanın yönetimini belirleyebiliyorlar. Dolayısıyla bunların kanunun aradığı şartlara sahip olup olmamaları son derece kritik ve hayati özellikle mal bildiriminde bulunmaları gerekiyor, Onu vermiyorlar. Ayrıca bazı suçlardan mahkûm olmaması gerekiyor; zimmet, irtikâp vs. dolandırıcı olmaması gerekiyor. Ayrıca daha önce banka batırmaması gerekiyor vs. ben ayrıntıya girmek istemiyorum. Dolayısıyla şimdi bu da son derece doğal yarın eğer bunlar daha önce geçmişte banka batırmış, bazı suçlar işlemişler, dolandırıcılık yapmışlar bunlara banka yönetimini teslim edebilir misiniz dolayısıyla yapılan işlem doğrudur hukuki bir işlemdir. Ha bundan sonra bankanın içinin gerçekten boşaltılıp boşaltılmadığı, gerçekten bazılarına kredilerin dönüşü olmayan şekilde ‘plase’ edilip edilmediği önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak. Bir takım haberler yazılıp ediliyor. Ama çok yoğun iddialar var dolayısıyla geçmişte, daha önceki dönemlerde BDDK, buna benzer işaretler var ve eğer bu tür kararları almamışsa o zaman da onların da sorgulanması gerekir. Bakın bu da çok önemli. Diyelim kamuoyundaki iddialar doğruysa, bankanın içi boşaltılmış ise ve geriye dönmeyecek olan kredilerin oranı bu kadar yükselmiş ise bu noktaya gelene kadar mutlaka ondan önce öncü bir takım işaretlerin ortaya çıkması muhtemeldir. O işaretlere bakarak bu veya başka tedbirler alınması gerekip de alınmamışsa o zaman elbette eski yönetimde söz sahibi olanlar bu karara imza atmayanlar, varsa diyorum altını çizerek elbette onların hakkında da gereği yapılacaktır” diye konuştu.