Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İktidarıyla muhalefetiyle Avrupa Birliği konusunu biz seçim malzemesi yapmıyoruz dedi.

Bakan Bağış resepsiyona katıldı


İSTANBUL (İHA)
Bakan Bağış, Avrupa Birliği Genel Sekreterliği Ortaköy Ofisi'nde (ABGS), Lizbon Antlaşması ile düzenlenen Avrupa Birliği Antlaşması ve Avrupa Birliği'nin (AB) işleyişi hakkındaki antlaşmanın Türkçe çevirisinin tanıtımı dolayısıyla verilen resepsiyona katıldı.

Burada bir konuşma yapan Bakan Bağış, Avrupa'da yapılan her seçimin ardından Türkiye aleyhtarlığı üzerinden, Türkiye'nin AB'ye olan üyelik umutları üzerinden siyaset yapmaya kalkan ve kendi halkını Türkiye'ye karşı değil, aynı zamanda kendi sokaklarına karşı, kendi sokaklarındaki farklı inanç gruplarına, farklı etnik kökenli vatandaşlarına karşı dolduran siyasi iradeye belki de en güzel cevabı bu seçim döneminde Türkiye'nin vereceğini ifade ederek ''İktidarıyla muhalefetiyle Avrupa Birliği konusunu biz seçim malzemesi yapmıyoruz'' dedi.

Avrupa'nın işleyişini belirleyen AB antlaşması ve AB'nin işleyişi hakkındaki antlaşmanın Türkçe tercümesinin, artık herkesin elinin altında bir referans kitabı olarak bulundurulacağını belirten Bakan Bağış, ''Bu çalışmayı Genel Sekreterliğimizin çeviri eşgüdüm başkanlığı büyük bir titizlikle hazırladı. Ben çeviri eşgüdüm başkanlığımıza teşekkür ediyorum. AB nasıl işliyor, AB neye dayalı, hangi değerlerle işliyor?'' diyerek bu konularını merak eden her vatandaşın inceleyebileceği bir eser olduğunu ifade etti.
 
Bakan Bağış, ''Ama bu kitabın lansmanından daha önemli bir şeyin altını çizmek istiyorum. Biliyorsunuz ki Türkiye 12 Haziran'da çok önemli bir seçime doğru giderken, bizim burada Avrupa Birliği antlaşmasıyla ilgili bir kitabın tanıtımını yapıyor olmamız, aslında Avrupa Birliği sürecinde ne kadar ciddi olduğumuzun bir göstergesi. Dün, bütün Avrupa'da Avrupa günü olarak kutlandı. Avrupa Komisyonu'nun baş başkanı Sayın Barroso Avrupa Günü'nü, Avrupa'nın en güzel şehirlerinden birinde kutladı. İstanbul'da kutladı. Avrupa'da her seçimde Türkiye alehtarlığı üzerinden, Türkiye'nin üyelik umutları üzerinden siyaset yapmaya kalkan ve kendi halkını Türkiye'ye karşı değil, aynı zamanda kendi sokaklarına karşı, kendi sokaklarındaki farklı inanç gruplarına, farklı etnik kökenli vatandaşlarına karşı dolduran siyasi iradeye belki de en güzel cevabı bu seçim döneminde Türkiye veriyor. İktidarıyla muhalefetiyle Avrupa Birliği konusunu biz seçim malzemesi yapmıyoruz. Türkiye'nin bu kararlı durumu Avrupa'daki bazı dar vizyonlu siyasilere ve onların takipçilerine rahatsızlık verebilir, özür dilemeyeceğiz. Hoşgörü ve sevgi dili olan Türkçe ile yayınlanan bu anlaşma, Avrupa Birliği'ni bizim daha iyi anlamamızı sağlayacak. Avrupa Birliği'nin hangi değerlerle çalıştığını, yürüdüğünü belki biraz daha irdelememizi sağlayacak'' şeklinde konuştu.

Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ''Biz Avrupa Birliği'nin yarım asırlık tecrübesinden süzülen, ortaya çıkan antlaşmaları Türkçe'ye çevirip anlayabiliyoruz ama Avrupa'daki bazı dar vizyonlu siyasilerin Türkiye'yi engellemek için çok fazla dillendirmedikleri ama zihinlerinin arkasında engel üzerine engel çıkararak önümüze koydukları blokları anlamakta gerçekten zorlanıyoruz'' diye konuştu.
 
Bakan Bağış, ''Avrupa'da tedavi ihtiyacı olan bir ırkçılık, aşırı milliyetçilik, korkular, şüpheler olabilir ama Türkiyee Avrupa Birliği'nin antivirüsü olacaktır, onları tedavi edecektir. O bizim kendi geleneklerimizde olan şuradan 50 metre öteye yürürseniz ister bir camiye, ister bir kiliseye, ister de bir havraye ulaşabilme imkanımız var. Ruhani temizlik değil, bedensel temizlik istiyorsanız yolun karşısında da Mimar Sinan'ın elleriyle yaptığı bir hamam var. Onun için Türkiye'nin bu havasını Avrupa'ya da taşıyacağız inşallah'' dedi.
 
Çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür eden Bakan Bağış, ''Bütün arkadaşlarıma ortaya koydukları kararlılık, uykusuz kaldıkları geceler ve belkide gözlüklerinin biraz ayarını, derecesini yükseltmesine sebep olan bu çalışma için teşekkür ediyorum'' şeklinde konuştu.
 
Resepsiyona birçok davetlinin yanısıra, Avrupa Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso da katıldı. Bağış, konuşmasının ardından Borroso'ya kitabı hediye etti.

Bakan Bağış, bir gazetecinin ''13 Haziran sabahı Türkiye nasıl bir güne uyanacak?'' şeklindeki sorusu üzerine, ''13 Haziran sabahı Türkiye, gerçekten kendinden emin, istikrardan yana tercihini kullanmış bir sabaha uyanacak, güzel bir sabaha uyanacak. Çünkü Türkiye'nin dört bir yanını geziyorum ve kendi seçim bölgem olan İstanbul'un Anadolu yakasının dört bir yanını geziyorum. Orada vatandaşlarımızla buluşuyor, esnafımızla, ev hanımlarımızla konuşuyorum. Geçlerimizle, yaşlılarımızla konuşuyorum ve şunu görüyorum; Türkiye'de artık kimse karanlık dönemleri, faili meçhul cinayetlerle anılan, işkenceyle, yasaklarla anılan, muhalefet partilerin koalisyon oluşturduğu günleri özlememiş. Kimse o günlere geri dönmek istemiyor. Herkes kalkınmadan, istikrardan, zenginleşmeden ve şeffaflaşmadan yana bir tercihten bulunacağını söylüyor. Vatandaşımız bundan 10 yıl önce 12 saat öncesini göremezken, şimdi 12 yıl sonrasının planlarını ortaya koyan, istikrar umudunu aşılayan, Türkiye'nin nasıl zenginleşeceğini, nasıl dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olacağını, nasıl Türkiye'deki her bir çocuğumuzun dünya ile iletişim kurabilecek kendi tablet bilgisayarı ile eğitim göreceğini anlatan ve gerçekleştirebilir, hayal olmayan, somut hedeflere odaklanmış durumda. Vatandaşımız 'İstikrar sürsün, Türkiye büyüsün' diyor. Vatandaş, hedefine 12 sonrasını, Cumhuriyetimizin 100. yılı olan 2023'ü koymuş. 2023 yılında Türkiye'yi gerçekten güçlü, lider bir ülke olarak görmek istiyor.

Yaşadığımız şehirleri yaşanabilir, marka şehirler olarak tanıtmak istiyor. Güçlü bir topluma sahip olmak istiyor, büyük bir ekonomiye sahip olmak istiyor. Sayın Başbakanımızın önderliğinde attığımız adımlarla Türkiye'nin çok daha iyi bir noktaya geleceğini görüyor. Nasıl 26. en büyük ekonomiyken, 16. en büyük ekonomi olduysak, önümüzdeki 12 yılda 6 seviye daha üste çıkarak, dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olabileceğimize, nasıl 2 bin 300 dolarlık kişi başına düşen geliri 11 bin dolar sınırına yükselttiysek, 25 bin dolar sınırını aşabileceğimize, nasıl Türkiye'de Cumhuriyet tarihi boyunca 6 bin 100 kilometre yol yapabilen devletin, son 9 yıl içerisinde 13 bin 600 kilometre yol yaptıysa, önümüzdeki dönemde bunun 25 bin kilometreye çıkabileceğine, nasıl 500 bin konut yaptıysak, bir 500 bin konut daha yapabileceğimize vatandaşımız inanmış. Vatandaşımız bu konuda kararlı. İhracat hacmimizi 500 milyar dolar hedefine ulaştırabilmek için her iş adamımız kazancını 4 ile çarpması gerektiğini, ihracatını 4 ile çarpması gerektiğine inanmış.

Vatandaşımız çok kazansın. Buna göre vergi ödesin. Ona göre de vergilerle biz vatandaşımıza yeni yollar, yeni okullar, yeni hastaneler, yeni havaalanları, yeni köprüler yapalım. Türkiye gelişsin, Türkiye büyüsün konusunda bir ortak platform hissediyorum. O yüzden 13 Haziran sabahından çok umutluyum. 13 Haziran sabahında Türkiye çok güzel yarınlara uyanacak diye düşünüyorum'' diye yanıtladı.





OGÜNhaber