İYİ Parti lideri Akşener, "İnsanlarımız 20 gündür çadır bekliyor. Kızılay ise deposunda çadır stoklayıp satıyor. Böyle bir kepazelik olabilir mi?" dedi.

Akşener: İnsanlar çadır beklerken, Kızılay ise deposunda çadır stoklayıp satıyor

Akşener, İYİ Parti TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.

İYİ Parti liderinin açıklamalarından satırbaşları şöyle:

Sinan Ateş'in katillerinin peşini bırakmayacağım.

Kurallara kanunlara aykırı bina yapanlar yapılmasına izin verenler yapılanları imar affıyla affedenler, yandaş müteahhitleri besleyenler, meydana gelen felaketten, sorumludur.

Depremden sonra 72 saat boyunca milletimizin yardımına gidemeyenlerin organize olamayanların, koordinasyonu sağlayamayanların, saray korkusuyla karar alamayanların, onun yerine de; sivil toplumla kavgaya tutuşanların, birbirinin söylediğini yalanlayanların, interneti kesip, kapılara polis gönderenlerin, tamamı sorumludur.

Bu zihniyetin sahipleri tüm sorumsuzluklarına rağmen hiç mi hiç utanmıyorlar.

Tüm hatalarına rağmen aralarından bir kişi bile istifa etmiyor.

Sayın Erdoğan yeter artık.

Depremin üstünden, 23 gün geçti. Sen ilk gün, ne dedin?
“Günü geldiğinde, şu anda tuttuğumuz defteri açacağız.” dedin.

Yani; bu aziz milleti, düpedüz tehdit ettin.

Şimdi hangi yüzle, çıkıp da, helallik istiyorsun? Daha dün, milletimize, “Bunlar kader planında olan şeyler" diyordun… Bugün çıkmışsın, utanmadan onlardan helallik istiyorsun. Daha dün insanlarımıza “ahlaksız, namussuz, adi” diyordun… Bugün çıkmışsın utanmadan, onlardan helallik istiyorsun.

Ama illaki helallik almak istiyorsan oturduğun yerden kürsülerden poz vererek olmaz.

Gideceksin bizzat vatandaşlarımızdan, helallik isteyeceksin.

Eğer illaki helallik almak istiyorsan gideceksin, Maraş’ın tam merkezinde 15 saat boyunca enkaz altında kalan yavrusunun elini tutup vinç beklerken rahmetli olmasını izlemek zorunda kalan, babadan helallik isteyeceksin.

Üç gün boyunca kepçe gitmeyen, vinç gitmeyen, bir taraftan soğuk, diğer taraftan da çapsız ve liyakatsiz bir yönetimin berbat organizasyonu yüzünden hayatını kaybedenlerin yakınlarından helallik isteyeceksin.

Ecdat yadigarı, kötü gün dostu, iyiliklerin sembolü, Türk Kızılay’ı; tümüyle yozlaşmış, çürümüş, bir yer hâline gelmiş. Memleketin yarasını saracağına çadır tüccarı olmuş.
Düşünebiliyor musunuz? Deprem olmuş. İnsanlarımız 20 gündür çadır bekliyor.

Kızılay ise deposunda çadır stoklayıp satıyor.

Böyle bir kepazelik olabilir mi?
Merkez Bankası kendi ülkesinin hazinesine para bağışlıyor, televizyonlardan gerine gerine yardım yapanlar daha 1 gün geçmeden faiziyle teşvik alıyorsa, 21 yılını beton dökerek geçirenler beton altında bırakılan koca bir ülkeye yeni betonlar vadedebiliyorsa; evladını yitirmiş insanlarımızın haklı serzenişleri, sarayın, riyakar duvarlarını, aşamıyorsa; hiçbir yapılanın, hesabı verilmiyor, hesap sorandan, hesap soruluyor, İktidar, soru soranları, kendi sorgu odalarına alıyorsa; “Devlet nerede?” diyen vatandaşın, önüne soba geleceğine, kafasına sopa geliyorsa; artık, başka bir şey söylemek lazımdır.

Artık, bir seçim yapmak lazımdır.
OGÜNhaber