Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, "Türkiye olarak tüm terör örgütlerinin kökünü kurutma konusunda kararlıyız çünkü biz terörle mücadeleyi tüm boyutlarıyla, hak ve özgürlük mücadelesi olarak görüyoruz." dedi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Türk Devletleri Teşkilatı Başsavcıları 2. Şurası'nın açılış programındaki konuşmasında, kardeş ülkelerden Türkiye'ye gelen başsavcıları ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Türk milletinin, yüzyıllar boyu medeniyetin gelişimine önemli katkılar sunduğunu belirten Tunç, günümüzde de tam bir kardeşlik içinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Daha adil bir dünya mümkün" düsturuyla barış ve huzura katkı vermekte kararlı olduklarını bildirdi.
Tunç, Türk devletleri arasındaki kardeşlik bağlarının ne kadar kuvvetli olduğunu, 6 Şubat'taki deprem felaketi sonrasında bir kez daha gördüklerini ifade ederek, "Acımızı en derinden hisseden kardeşlerimize bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum." dedi.
İsrail'in Filistin'e yönelik saldırılarına tepki gösteren Tunç, "Bu saldırıları gerçekleştiren, çoluk-çocuk, genç-yaşlı demeden, kadın-erkek ayırt etmeden sivillerin üzerine bombalar yağdırarak savaş suçu işleyen, dünyanın gözü önünde soykırım yapan İsrailli saldırganları lanetliyorum." diye konuştu.
Tunç, Türkiye'nin barışı savunmaya devam edeceğini vurgulayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın saldırıların başladığı günden bu yana yoğun bir diplomasi çabası göstererek 20'den fazla devlet ve hükümet başkanıyla görüştüğünü, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın da bölgeye giderek yoğun çaba gösterdiğini belirtti.
Türkiye'nin, Filistin'de bir an önce ateşkesin sağlanması, bölgede kalıcı istikrar ve barış ortamının tesisi için adımlar atmayı sürdüreceğini kaydeden Tunç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu coğrafyada çok sayıda sıkıntıyla karşı karşıya kaldığımız hepimizin malumu. Bu tabloyu tersine çevirebilecek, ülkelerimiz arasında her türlü işbirliği fırsatını daha da güçlendirecek ve her alanda ortak hareket edebileceğimiz bir imkanın olduğunu da hep birlikte görüyoruz.
Türk devletleri arasındaki işbirliğinin artması bu coğrafyada yaşanan sorunların, sıkıntıların aşılmasında önemli bir adım olacaktır. Atılacak ortak adımlar sadece Türk dünyası için değil bütün bir bölgemiz hatta dünyamız için de önemli fırsatlar oluşturacaktır. Türk devletleri arasındaki bu birlik ve beraberliğin dünya barışı için de önemli bir imkan oluşturacağına inanıyorum."
Uluslararası adli yardımlaşma
Bakan Tunç, günümüzde suçun, sınır aşan bir niteliğe büründüğüne ve daha kolay işlenebilir hale geldiğine dikkati çekerek, "Özellikle sınır aşan suçların ve terörist eylemlerin hızlı artışı ile bu suçlarla mücadelede karşılaşılan zorluklar sadece ülkemiz için değil tüm dünya için önemli bir sorun teşkil etmektedir." ifadesini kullandı.
Suçla mücadelede uluslararası adli yardımın önemine değinen Yılmaz Tunç, şunları kaydetti:
"Terör ve terörizmin finansmanı, silah, insan ve uyuşturucu ticareti, göçmen kaçakçılığı, para aklama ve siber suçlar gibi sınır aşan suçların geniş yelpazedeki çeşitliliği ve karmaşıklığı, devletlerin bu suçlarla münferiden mücadele etmelerini zorlaştırıyor. Bu tablo içinde, yabancılık unsuru taşıyan her türlü suç ve suçlulukla etkin biçimde mücadele, devletlerin kendi imkan ve kabiliyetlerini aşan boyutlar kazanmıştır. Bu nedenle terör ve organize suçlarla mücadelede uluslararası adli işbirliği, çok daha fazla önem kazanmıştır. Türkiye olarak şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan kaynaklanan yükümlülüklerimizi yerine getirmekte kararlıyız."
"Yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz"
Terörün bir insanlık suçu olduğunu vurgulayan Bakan Tunç, Türkiye'nin FETÖ, DEAŞ, PKK gibi pek çok terör örgütüyle kararlı bir şekilde mücadele ettiğini söyledi.
Bakan Yılmaz Tunç, şöyle devam etti:
"Terör, yaşam hakkı, demokrasi ve özgürlüğün düşmanıdır. Türkiye olarak tüm terör örgütlerinin kökünü kurutma konusunda kararlıyız çünkü biz terörle mücadeleyi tüm boyutlarıyla, hak ve özgürlük mücadelesi olarak görüyoruz. Terörle mücadelenin hukuk zeminindeki önemli bir boyutunu da hiç kuşkusuz ülkeler arasındaki iade talepleri, yani adli yardımlaşma oluşturmaktadır. Türkiye olarak adli işbirliği konusunda uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerimize şimdiye kadar samimiyetle uyduk. Bundan sonra da aynı ciddiyet ve kararlılıkla bu yükümlülüğümüze uymaya devam edeceğiz fakat aynı bakış açısını tüm dünyadan beklediğimiz gibi, tarihi, kültürel birçok ortak ve akrabalık bağımızın olduğu Türk dünyası ülkelerinden özellikle beklediğimizi altını çizerek vurgulamak isterim. Çünkü terör örgütleri ile hukuki mücadelenin en etkili ve önemli ayağı adli yardımlaşmadır. Suçluların iadesine ilişkin taleplerimiz konusunda Türk dünyası ülkeleri başta olmak üzere dünyadan, hassasiyet ve samimiyetle davranılmasını bekliyoruz.
Bu çağrımıza olumlu cevap veren ülkelerin dostane ve yapıcı yaklaşımlarını memnuniyetle karşılıyoruz fakat söz konusu istisnalar dışında genel olarak tüm dünya, iade taleplerimiz konusunda üzülerek söylüyorum başarılı bir sınav vermemiştir. Tüm dünyayı bu çifte standardı sonlandırmaya davet ediyorum."
"Türk yargı ağını kurmayı hedefliyoruz"
Bakan Tunç, Türkiye'de uluslararası adli yardımlaşma sürecini yönetme görevinin Adalet Bakanlığında olduğunu, Bakanlığın adli işbirliğinin hukuki zemine kavuşturulmasına önemli katkılar sunduğunu aktardı.
Bakanlık olarak gelecekte de uluslararası anlamda ikili ilişkileri adli yardım boyutuyla geliştirecek adımlar atmaya devam edeceklerini anlatan Tunç, "Ülkeler arasındaki adli işbirliği gerek hukuki konularda gerekse cezai konularda akdedilmiş anlaşmalar vasıtasıyla sürdürülmektedir. Söz konusu anlaşmalar, teşkilatımıza üye dost ve kardeş ülkelerimizle birlikteliğimizin bir tezahürü olması nedeniyle ayrıca anlamlıdır." dedi.
Tunç, Türk devletleri arasında adli işbirliğini daha ileri seviyeye taşımak için Türk yargı ağını kurmayı hedeflediklerini sözlerine ekledi.