VietnamVietnam, son 10 yıldır müthiş bir turizm patlaması yaşıyor. Dünyanın en prestijli seyahat dergileri Vietnam’ı, yoksul ama disiplinli bir ülke, turistler için bir cennet diye niteliyor. Ülkenin, savaştan neredeyse 40 yıl sonra Asya’nın en güvenli adresi diye nam salmasına şaşırmamak gerek. Uzun süredir siyasi istikrarını koruyan ülkede suç oranları çok düşük. En ciddiye alınan konulardan biri ise güvenlik. Lüks otellerin çoğu tam kapasite çalışıyor. Acaba Vietnam neden bu kadar ilgi görüyor olabilir? Bunun pek çok sebebi var. Ama Vietnam’a gidenler zıtlıklardan yayılan yoğun enerjiden çok etkileniyor. Çünkü Vietnam hem Saygon caddeleri kadar hızlı hem de bir zen bahçesi kadar durağan. Özetle Vietnam hem geleneksel hem modern hem uzak hem yakın…
CourchevelDÜnyanın en büyük kayak merkezlerinden birindeyiz. Fransız alplerinin kuzey yamacındaki Courchevel, cenevre ve Lyon havalimanlarına yaklaşık iki saat uzaklıkta bulunuyor. Bu gözde tatil adresi, 1300 ile 1850 metre rakımları arasındaki dört ayrı tepe üzerine kurulmuş. Jakuzili süit odalar, lüks restoranlar, bakımlı pistler ve huzur dolu spa merkezleri... Bölgede her şey kayak severlerin güvenliği ve iyi vakit geçirmesi için düşünülmüş.
Half - pıpe parkuru ve kusursuz işleyen lift sistemi merkezin sunduğu imkânlar arasında. Courchevel’deki kar kalınlığı ocak ayında iki metreye ulaşıyor. En iyi sezon ise şubat ve mart ayları arası. Merkezde kayak dışında kar raftingi, köpekli kızak, karting, bowling, squash ve snowboard gibi aktiviteler yapabilirsiniz.
Doğu AvrupaSize ilkbaharın bütün güzelliklerini hissettirecek bir rota önerimiz var: Greenways adını taşıyan bu güzergâh, Avrupa’nın en güzel kraliyet şehirlerinden ikisini birleştiriyor. Viyana’dan Prag’a uzanan yol, demir perde yıllarında kapalı kaldıktan sonra, 1922 yılında ziyarete açılmış. Unesco dünya kültür mirası listesi’ne girmiş birçok eseri barındıran rota üzerindeki yerleşim merkezleri turizmle birlikte yeniden canlanmış. Artık köylerde bile birer ikişer açılan kaliteli restoran ve kafelerin tadını çıkarabilir; Bohemya kristalleri üretmeye devam eden eski atölyelere uğrayabilirsiniz. Bölgede yürüyüş ve bisiklet turları düzenleyen acenteler de bulunuyor.
AntalyaTürkiye’nin işaretlenmiş ilk uluslararası yürüyüş parkuru olan Likya yolu, Fethiye köylerinden başlayıp Antiklikya şehirlerini birbirine bağlayarak Antalya en güzel sahillerine kadar uzanıyor. Akdeniz kıyılarını, yaylalarını ve dağ köylerini keşfetme imkânı sunan 509 kilometre uzunluğundaki Likya yolu’nu keşfedebileceğiniz en iyi zaman, mart ile mayıs ayları arası. Parkurun tamamını yürümek bir aydan fazla sürdüğü için, seyahat acenteleri bu rotanın en güzel bölümlerini birer haftalık programlar şeklinde sunmayı tercih ediyor. Patara, kalkan, kaş, olimpos ve tekirova üzerinden teke yarımadası’nı aşan parkur boyunca çadır kurmak, köy evlerinde konuk olmak veya güzel pansiyonlarda konaklamak mümkün.
KopenhagAvrupa’nın İskandinavya’ya açılan kapısı Kopenhag’a adım attığınızda, bu kent sizi güler yüzlü ve kibar karakteriyle karşılayacak. Grinin yerini maviye, kasvetli kış gecelerinin yerini uzun gündüzlere bıraktığı yaz aylarında gittiğiniz sürece... “beyaz geceler” olarak adlandırılan haziran ile temmuz ayları arasındaki turistik sezonda, gündüzler 18 - 20 saat sürüyor ve sıcaklık 20 - 25 santigrat derece arasında seyrediyor. Bu dönemde, Kopenhag’da yaşamın kalbi kafelerde ve parklarda atıyor. 19. Yüzyıl klasiği Tivoli bahçeleri ise başlı başına bir eğlencelik. Şehrin görülmeye değer diğer yapıları arasında Ny carlsberg Glyptotek müzesi, Amalienborg sarayı, belediye sarayı, borsa binası, Kronberg kalesi ve Charlottenborg şatosu bulunuyor.
BodrumBodrum yarımadası, gezmekle bitirilemeyecek doğal ve tarihi güzelliklere sahip. Yel değirmenleriyle ünlü yalıkavak’ın tepesindeki terk edilmiş eski bodrum köyü olan Sandima ile Gümüşlük’ün sırtlarındaki karakaya iki yeryüzü harikası. Güllük civarındaki Bargylia antik kenti, roma dönemine ait kalıntılar barındırıyor. Deniz, balık ve sessizlik sevenlerdenseniz Gümüşlük’e uzanmanız gerek. Denizin sık sık yakamozlandığı bu köyde, yndos antik kentinin sular altına gömülmesinden iki bin yıl sonra bile hâlâ suyun dibindeki batıkları görme şansınız var. Kıyıdan yürüyerek rahatça ulaşılabilen tavşan adası’nda günbatımı manzarası tek kelimeyle büyüleyici. Öyleyse haydi, bu yaz bodrum’a gidiyoruz...
GirneEkim ayında kuzey kıbrıs’a giderseniz 20 -25 santigrat derecelerde gezinen güzel bir hava sizi bekliyor olacak.
Ercan havalimanı’nda indikten sonra otomobil kiralayarak üç günde adanın kuzeyini baştanbaşa keşfedebilirsiniz. Turizm otoritelerine göre adanın en güzel şehirlerinden biri girne. Çünkü, şehir hem yoğun bir tarihi dokuya hem de diğer ada kentlerine göre daha yumuşak bir iklime sahip. Adanın doğal güzelliklerini görmek için Karpaz yarımadası’na doğru uzanmak gerekiyor. Yarımada kıyılarındaki dalış alanlarında rengârenk su canlıları, gemi batıkları ve antik amfora tarlaları keşfedilmeyi bekliyor.
Dahası, otantik köylere ev sahipliği yapan beşparmak dağları’nın eteklerinde ise sayısız yürüyüş parkuru mevcut.
BerlinKentin neredeyse dörtte biri korularla kaplı olduğu için, sonbaharda kendinizi dev bir arboretumda hissedebilirsiniz.
Yüzyıl başında Avrupa’nın en avangart kentlerinden biri olan Berlin, savaştan sonra kıtanın kültür haritasındaki eski yerine kavuşmuş görünüyor. Berlin’in soho’su olarak bilinen Scheunenvıertel’i keşfetmenin en iyi yolu ise yürümek. Spree nehri’nin kuzeyinde yer alan bu bohem mahallede, her gün yeni bir kafe veya galeri açılıyor. Brandenburg kapısı’ndan başlayan ve eski doğu Berlin’in kalbi Alexanderplatz’ta son bulan unterdenlinden bulvarı, kentin en gözde yürüyüş rotalarından birini sunuyor. Kentin sanat takvimi hakkında güncel bilgi için www.berlin.de internet adresine göz atabilirsiniz.