Istanbul’un Asya Yakası’nın kalbi konumundaki Kadıköy’ün kuruluş tarihi Istanbul’dan bile eski. Bu renkli ilçeyi, uzun yıllardır Kadıköy’de yaşayan Yazar Mario Levi’ye sorduk.

Kadıköy Olmadan Asla...

İstanbul'suz asla olmam!" diyorsunuz neden?

Bir yazarın içine doğduğu ve kendisini inşa ettiği kültürel iklimin, sadece anlatmayı seçtiği ya da birileriyle paylaşmaya yargılı olduğu konuları değil; duygu dünyasını, hatta üslubunu şekillendirdiğine yürekten inanıyorum. İstanbul bu yolda bana belki de hiçbir zaman sonunu getiremeyeceğim uzun bir hikâye verdi. Acıları ve sevinçleriyle, umutları ve kırgınlıklarıyla... Şehrimle aramda bir aşk ilişkisi oluştu bu yüzden.

Peki ya kadıköy, sizin için önemi nedir?

Eskiler der ki bir İstanbulluluk vardır bir de Kadıköylülük… Gerçekten de bu ilçe, özellikle denizden gelenleri kendine hayran bırakır. Selimiye Kışlası’nın önünden geçer, Haydarpaşa İskelesi’ne sessizce sokulursunuz. Nihayet iskeleye yanaştığınızda önünüzde martılarla dolu bir rıhtım ve hemen peşinde hareketli caddeler, sokaklar açılır. Semtin sokakları birer yüzler ve sesler labirenti gibi Bahariye Caddesi’ne doğru tırmanır. Kadıköy’de 24 ayar Kadıköylüler vardır, yaşları 60-70 olan… Kadıköy Çarşısı ise dünyanın en güzel köşelerinden biridir. Işıl ışıl balıkçı tezgâhları, tazecik otlar, turşucular, mezeciler, manavlar, kasaplar, aktarlar, eski eşya satıcıları, sahaflar, perdeciler, oyuncakçılar, şarküteriler, fırınlar ve neler neler… Bu zengin çarşıda gezinirken her bir köşe başı size yeni fotoğraflar hikâyeler, dahası hayatın ve İstanbul’un bin bir rengini sunar. Size de tadını çıkarmak kalır. Kadıköy ve İstanbul üzerine yazılarımı merak edenlere İçimdeki İstanbul Fotoğrafları adlı kitabımı öneririm.

Kadıköy, İstanbul'un en eski yeri midir?

Kadıköy’ün İstanbul’dan çok daha eski bir yerleşim alanı olduğu bilinen bir gerçek. MÖ 5000 yıllarında, şimdi Kadıköy dediğimiz alanın çeşitli noktalarında, örneğin Fikirtepe’de bir şehir kurulduğunun arkeolojik buluntuları ortaya çıkarıldı. Buraya bir şehir kurmak için gelen Byzas’ın “Körlerin Yurdu” olarak adlandırdığı Halkedon şehri, antik dönemde “Bakır Diyarı” olarak adlandırılmış. Akdenizli bir denizci kolonisi olan Fenikelilerin de uzunca bir süre burada kaldığı biliniyor. Ama genel olarak Helenistik uygarlık alanı içinde kalan bir bölge olduğu biliniyor. 

İlçenin en güzel köşesi olarak Kadıköy çarşısını işaret ediyorsunuz neden?

Bu zengin çarşıda gezinirken hemen her bir köşe başında yeni fotoğraflar ve hikâyelerle karşılaşabilirsiniz. Burası size İstanbul’un bin bir rengini sunar. Yurt dışından gelen dostlarımı ne zaman Kadıköy’ü götürsem önce Kadıköy Çarşısı’nı gezdirir, orada Osmanlı - Türk mutfağını örnekleyen bir öğle yemeği yediririm. Oradan Moda’ya uzanırız. Tarihi yarımada manzarasına karşı kahve içer, en son da balık ve mezelerin tadına bakarız.

Rusların mirası meselesinden biraz bahsebilir misiniz?

Kadıköy’de cami, kilise ve sinagog yan yana, içe içedir. Kadıköy, Hristiyanlığın Kafkaslar, Rusya ve Avrupa’ya yayılması sürecinde önemli bir merkez işlevi görmüş. Bizans’ı Hz. İsa’nın yoluna davet eden Azize Eufemia’nın burada şehit olmuş. Hristiyanlıkla ilgili çok önemli kararlar yine Kadıköy’de alınmış. Kadıköy, geçmişten bu yana çok kültürlü bir atmosfere sahip olmuş. Mesela Yeldeğirmeni adı verilen bölgede Sultan Abdülhamid’in izniyle bir sinagog kurulmuş. Kadıköy bu anlamda Galata’ya benziyor. Çarlık Rusya’sının dağılmasından sonra İstanbul’a gelen Ruslar, ilçenin sosyal ve kültürel hayatına önemli bir zenginlik kazandırmış. Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nın korkunç şartlarına rağmen İstanbul’da bale okulları kuran, tiyatroları ve eğlence hayatını sırtlayan Rus göçmenlere burada saygıyla bakılmış.Dünya Kupası ve geçen sene Kayseri’de gerçekleştirilen FIS Snowboard Dünya Kupası’nda gerçekleştirilen başarılı organizasyonlara dikkat çeken Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Erol Yarar, “Final etabının 2017 yılında tekrar Erciyes’te gerçekleşecek olması ülkemizin sahip olduğu kış sporları potansiyelinin büyüklüğünü göstermesi açısından da ayrı önem taşıyor. Bütün bu başarılı organizasyonlarla beraber hedefimizi daha da büyütüp 2026 Kış Olimpiyatları’nı Türkiye’de gerçekleştirmek istiyoruz.” dedi.

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik ise böyle bir sportif faaliyete tekrar ev sahipliği yapmaktan dolayı büyük mutluluk duyduklarını belirterek şöyle devam etti:
“Büyükşehir Belediyesi olarak 2005 yılında başlayan Erciyes Master Planı çerçevesinde Alpler standardında bir kayak ve turizm merkezi oluşturmak için yaklaşık 200 milyon avro yatırım yaptık. Artık bunun hem şehrimiz hem de ülkemiz açısından meyvelerini topluyoruz. Geçen sene gerçekleştirdiğimiz organizasyonda dünyanın en iyi 85 sporcusunun çetin mücadelesine ev sahipliği gerçekleştirdik. Tüm dünyanın gözü Erciyes’e çevrildi. Ülkemizden yarışlarını takip etmek için geniş bir katılım söz konusu oldu. Ulusal ve uluslararası kanalların naklen yayınlarıyla yarış tüm dünyada bir milyardan fazla kişiye ulaştı. Erciyes ile beraber ülkemizin de dünya çapında tanıtımını yapmış olduk. Tekrar gerçekleştireceğimiz yarışı da hakkıyla gerçekleştirmek için çalışmalarımıza son hızla devam ediyoruz. Güzel bir final etabından tekrar başarıyla çıkacağımızı düşünüyorum.” dedi. Kayseri’nin artık bir turizm kenti olarak anıldığını söyleyen Erciyes A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Murat Cahit Cıngı, şöyle devam etti: “Erciyes, Kayseri’nin göz bebeğidir. Erciyes dağını dünyanın en büyük kayak merkezlerinden birisi ve hatta kış turizminin vazgeçilmez markalarından biri yapmayı hedeflediğimiz daha öncede söylemiştik. Bu yolda emin adımlarla ilerliyoruz. 4 Mart’ta gerçekleşecek yarış için gerçekleştirilen çalışmalar neticesinde alt yapı FIS’in teknik heyeti tarafından onaylandı. Yarış günü misafirlerimize unutulmaz bir hafta sonu yaşatacağız. Yarışların yanında, sevilen sanatçıların konserleri, izleyici aktiviteleri ve seyirci yarışları da gerçekleştireceğiz. Buradan tüm kayak ve snowboard severleri kış döneminde Erciyes’e davet ediyorum. Dünyanın en başarılı sporcularının kaydığı ve uzunluğu 102 km’ye ulaşan bu muhteşem pisti mutlaka test etmelerini öneriyorum. ”Sporcular Erciyes’te Dünya Kupası’nı kazanmak için ihtiyaç duydukları puanların yanında, rekor seviyedeki ödül için de yarışacak. 50 bin İsviçre frangı (yaklaşık 165 bin TL) tutarındaki toplam ödül, dereceye girecek sporcular arasında bölüştürülecek.  Develi Kapı’da düzenlenecek organizasyon çerçevesinde çeşitli konserler ve etkinlikler de gerçekleştirilecek.

OGÜNhaber