Antalya’nın parlayan yıldızı Akra Hotel, ünlü tarihçi Ilber Ortaylı sohbetine ev sahipliği yaptı. Yoğun bir katılımın olduğu etkinlikte, gelen sorularla birlikte eğlenceli ve bilgilendirici saatler yaşandı.

Çiçek ve Muz Bahçeleriyle Antalya

Yeni nesil otelcilik konsepti “Urban Social”ı, deneyim ve duyguları ön plana çıkartarak dokunuş, lezzet, koku, ses ve well being (daha iyi bir sen) kodları ile hayata geçiren Akra, her bir kodu ayrı ayrı çağrıştıran çalışmalarla unutulmaz bir konaklama deneyimi vadediyor. Bu doğrultuda başlatılan Akra Sohbetleri’nin ilk konuğu ise ünlü tarihçi İlber Ortaylı oldu. Etkinlik, Akra Yönetim Kurulu Başkanı Haydar Barut ve eşi Zerrin Barut’un ev sahipliğinde, Elif Dağdeviren’in moderatörlüğünde düzenlendi. İşte bu renkli etkinlikten akılda kalan sorular ve cevaplar…Türkiye’nin 1940’lardan, 1950’lerden bugüne çehresi çok değişti. Gençlik yıllarınızın Antalya’sı ile ilgili neler hatırlıyorsunuz? Antalya, eskiden de çok güzel, çok vahşi bir şehirdi, çok da tenhaydı. Yerli halk en mükemmel turizm tesislerini aratmayacak kadar misafirperverdi, lezzetli yemekler yaparlardı. Çok da romantik bir şehirdi. Kıyılarında gönlünüzce denize girebilirdiniz. Alanya’da muz bahçeleri, Bey Dağları’nda çiçekler... Fakat otobüsü kaçırırsan da saat 16.00’dan sonra misal Alanya’ya vasıta bulamazdın.Son yarım asırda ülkemizde büyük turizm yatırımları yapıldı.



Özellikle de Antalya’ya…

Bugün Türkiye turizminin lokomotifi konumundaki Antalya’da o günlerden günümüze neler değişti?
Turizm yatırımlarının Antalya’ya büyük faydaları oldu. Bunu göz ardı edemeyiz. Eskiden Antalya’da sadece bir tane büyük otel vardı. Kimse içinde bulunduğumuz bu yer gibi yatırımların yapılacağını tahmin edemezdi. Turizmin sadece ekonomik olarak değil, sosyal anlamda da Türkiye’ye büyük yararları var öyle değil mi? Bu konuda neler söylemek istersiniz?Doğru yatırımlarla turizm canlanır, bu da kitleler arasında fevkalade önemli olan demokratik bir kaynaşma sağlar. Bu çok önemlidir. Çünkü turizmle, demokratik bir kaynaşma başlar kitleler arasında.Antalya’da yapılan büyük turizm yatırımları maalesef çevre tahribatlarını da beraberinde getirdi. Bu konuda görüşünüz nedir? Maalesef bizde bazı şeylerin sonu gelmiyor. Çalışmaya başlandı mı, arkası ve önünü tutturamıyorlar. Tabiat çok feci tahrip ediliyor. Batıda da bunu gördük. İlla belirtmek de lazım: Geçmişte dünyanın kalkınmaya başlayan hiçbir ülkesinde bizdeki gibi bir turizm hareketi olmadı.



Ülke olarak doğayı, çevreyi ve kültürel zenginliklerimizi korumak için bilinçli olmaya çok ihtiyacımız var. Bunun yolu da tarih bilmekten geçiyor elbette. Peki ama doğru tarihi nasıl öğreneceğiz?
Tarihçi, üzerine vazife olmayan işleri de öğrenmek, araştırma yapmak isteyen kimsedir. Tarih yazımı ve tarih öğrenimi için de zıt tarihleri birlikte okuyup bağlantı kurmak gerekir. Dedikodu yapmak için tarih öğrenilmez. Gerçek tarih bilgisine sahip olmak ve ülkelerin gerçek dinamiklerini öğrenmek içinmutlaka ülkelerin iktisadi tarihine de bakmak şarttır. Tarihçilerin de herkesin az bildiğini ve yanlış bildiği konuları tespit edip onların üzerine gitmesi gerekir. Turizm bir hizmet sektörüdür. Uluslararası misafirlerinizi memnun etmenin yolu da yabancı dilleri iyi bilmekten geçiyor. Ülke olarak bu konuda yetersiz durumdayız diyebilir miyiz?
Evet. Gençlerin sadece İngilizceye değil birden fazla yabancı dile hâkim olması gerekir. Almanca, Farsça ve Arapça gibi yabancı dillerin de öğrenilmesinde büyük fayda vardır.



İlber ortaylı kimdir?

1947 yılında doğdu. Istanbul Avusturya Lisesi’nde hazırlık ve ortaokul birinci sınıfı okuduktan sonra Ankara Atatürk Lisesi’ne geçti. Rusçayı, Rusya tarihini ve edebiyatını annesinden öğrendi. Ankara Üniversitesi’nde siyasal bilgiler ve tarih bölümlerini bitirdi. Viyana Üniversitesi’nde öğrenim gördü. Chicago Üniversitesi’nde master çalışmasını Prof. Halil Inalcık ile yaptı. 1974 yılında doktor, 1979 yılında doçent oldu. Viyana, Berlin, Paris, Princeton, Moskova’da misafir profesör olarak ders verdi. Roma, Sofya, Cambridge, Oxford ve Tunus üniversitelerinde seminerler ve konferanslar verdi. Yerli ve yabancı bilimsel dergilerde Osmanlı tarihinin 16. ve 19. yüzyılı ve Rusya tarihiye ilgili makaleler yayınladı. 1989’da Türkiye’ye dönerek profesör oldu. 2002 yılında Galatasaray Üniversitesi’nde hukuk tarihi anabilim dalı başkanı oldu. 2005-2012 yılları arasında Topkapı Sarayı Müzesi’nin başkanlığını yaptı. Tarihten seyahat anılarına uzanan birçok kitaba imza atan Ortaylı, ileri seviyede Almanca, Fransızca, Ingilizce, Italyanca ve Rusça; orta seviyede Kırım Tatarca, Slovakça, Romence, Sırpça, Hırvatça, Boşnakça, Arapça, Farsça, Latince, Ibranice, Antik Yunanca ve Yunanca bilmektedir.

OGÜNhaber