Hava sıcaklıklarının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle artan sıcaklık çarpması vakalarına karşı uyarılarda bulunan Özel Denizli Cerrahi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dündar Güngör, hayati organların etkilendiğini ifade ederek, “Hastanın hayatını kaybetmesi gibi ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu yüzden sıcaktan ve güneşten korunmalıyız” dedi.

Sıcaklık çarpması ölümcül sonuçlar doğurabiliyor


Son günlerde yurt genelinde sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle sıcaklık çarpması vakalarında artış görülüyor. Sıcaklıkların artarak devam etmesi nedeniyle uzmanlar vatandaşlara uyarılarda bulundu. 40 dereceyi aşan sıcaklıklar nedeniyle ve neme fazla maruz kalınmasında dolayı vücut sıcaklığının da yükseldiğini ifade eden Özel Denizli Cerrahi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Dündar Güngör, bunların sonucunda sıcaklık çarpmasının gerçekleştiğini ifade etti. Vücudun terlemeyle sıcaklık dengesini korumaya çalıştığını dile getiren Dr. Güngör, “Aşırı sıcak ve nemli havalarda bu durum değişebiliyor ve insanlara zarar veren bir durum oluşuyor. Sıcak çarpmasına aşırı sıcak ve nemli ortamlarda uzun süre maruz kalınması, sıcak havalarda çalışmak ya da spor yapmak gibi efor sarf edecek işler yapmak, yaşlılık hali, kronik rahatsızlıklar ve kullanılan ilaçlar gibi etkenler daha çok etkili oluyor. Sıcak çarpması durumunda vücut sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıkıyor. Hastalarda baş dönmesi, halsizlik, denge kaybı, yorgunluk, ciltte solgunluk veya kızarıklık gibi belirtilerle ortaya çıkabiliyor. Hastada bulantı kusma ve şiddetli baş ağrısı gibi şikayetler oluyor” dedi.

Sıcaklık çarpmasının 3 tedavi yöntemi
Sıcak çarpmasının 3 aşamada tedavi edildiğini vurgulayan Dr. Güngör, “Sıcak çarpmasının tedavisinde ilk olarak vücut sıcaklığını düşürmeye çalışıyoruz. 40 derecenin üzerine çıkan vücut sıcaklığını hemen soğuk duş aldırarak ya da buz uygulayarak vücut sıcaklığını düşürmeye çalışıyoruz. İkinci olarak da bu olayda elektrolit bozukluğu dediğimiz durum meydana çıkıyor. Aşırı terlemeyle vücut sıcaklığını dengeleyen elektrolitler bozuluyor. Bu durumda hemen sıvı takviyesi yapmak gerekiyor. Üçüncü olarak da semptomatik tedavi adı verilen tedaviyi uyguluyoruz. Baş ağrısı varsa ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler verilerek, bulantısı varsa bulantı geçirici ilaçlar verilerek semptomatik tedavi uyguluyoruz” ifadelerini kullandı.

“Günlük aldığımız sıvı miktarından daha da fazla almaya özen göstermeliyiz”
Sıcak çarpmasından korunmak için aşırı sıcak ve nemli ortamlardan kaçılması ve gölgelerde durması gerektiğini öneren Dr. Güngör, “Bol sıvı tüketmeliyiz. Günlük aldığımız sıvı miktarından daha da fazla almaya özen göstermeliyiz. Açık renkli, hafif ve pamuklu kıyafetler giymeliyiz. Baş ve vücut bölgemizi koruyan şapka, şemsiye gibi aparatlar kullanmalıyız. Hava durumunu sıkı takip etmeliyiz. Egzersiz ve çalışma saatlerinin zamanlamasını iyi yapmalıyız. Egzersizlerimizi yada açık alanda yüksek efor harcayarak yapacağımız işleri öğlen saatlerinde yapmak yerine havanın serinlediği saate yaparak sıcak çarpmasından korunabiliriz” şeklinde konuştu.

“Hastanın hayatını kaybetmesi gibi ciddi boyutlara ulaşabilir”
Sıcak çarpmasından en çok yaşlıların ve çocukların etkilendiğini belirten Dr. Güngör “Çocuklar oyun oynarken sıcaklığı fark edemeyebiliyor. Ebeveynlerin çocuklara güneşte oynamamalarını gölgede olmalarını dikkat etmeleri gerekiyor. Yaşlılarda kronik hastalıkları olanlar ve ilaç kullanan hastalar sıcak çarpmasına daha hassas oluyor. Sıcak çarpmasından tüm organlar etkilenir. Vücut sıcaklığı 40 derecelerin üzerine çıktığı için böbrek fonksiyonları, kalp ve akciğer fonksiyonları olumsuz etkilenir. Bunlar hayati organlar olduğu için hastanın hayatını kaybetmesi gibi ciddi boyutlara ulaşabilir. Bu yüzden sıcaktan ve güneşten korunmalıyız” dedi.
OGÜNhaber