Güven Hastanesi uzmanları, Covid-19 sonrası dönemde geçmeyen ağrılar ve diğer belirtiler hakkında bilgilendirmelerde bulundu. Güven Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon uzmanlarından Prof. Dr. Deniz Evcik, Covid-19 sonrasındaki ağrıların kronikleşmeden önlenmesi gerektiğinin altını çizerek, 'Hastada bir ağrı varsa o ağrıyı bizim yok etmemiz en azından baskılamamız gerekir' dedi.
Güven Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Bölümünden Prof. Dr. Deniz Evcik, Güven Çayyolu Sağlıklı Yaşam Kampüsü Sağlıklı Yaşam Danışmanı Prof. Dr. Meltem Yalınay ve Güven Çayyolu Sağlıklı Yaşam Kampüsü İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Maşrabacı Covid-19’un etkileri ve hastalık sonrası rehabilitasyon süreci ile ilgili bir basın toplantısı düzenledi. Prof. Dr. Evcik, Covid-19 enfeksiyonunun öncelikle akciğerleri tuttuğu ve pulmoner (akciğer) enfeksiyonun ön planda olduğu düşünülse de zaman içerisinde birçok organı etkilediğinin anlaşıldığını söyledi. Bunlardan birinin de kas ve iskelet sisteminde tutulum olduğunun altını çizen Prof. Dr. Evcik, kas ve eklem ağrılarının oluştuğu vakalarda bu ağrıların kronikleşmeden tedavi edilmesinin hayati derecede öneme sahip olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Evcik, “Bence Covid-19’da en önemli sıkıntılardan biri ağrı olayı. Çünkü bize ağrı şikayetiyle çok başvuru oluyor. Açık konuşmak gerekirse ben artık bütün muayene ettiğim hastaların Covid-19 geçmişini soruyorum. ‘Ağrılarınız Covid ile mi başladı, Covid’den sonra mı başladı?’ sorularını yöneltiyorum. Çünkü yapılmış çalışmalarda ve kendi yaptığımız çalışmalarda da ağrının şeklinin çok değiştiğini görüyoruz. Kas ve iskelet ağrılarının da çok değiştiğini görüyoruz. Gerçekten Covid ile birlikte normalde var olan ağrının daha da çok arttığını, daha fazla gündeme geldiğini ve hastaların daha net ifade ettiğini görüyoruz. Belki de bunların bir kısmı Covid sonrası dönemdeki hastalar belki de değil” ifadelerini kullandı.
"HASTADA BİR AĞRI VARSA O AĞRIYI BİZİM YOK ETMEMİZ EN AZINDAN BASKILAMAMIZ GEREKİR”
Ağrıların kronikleşmeden önlenmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Deniz Evcik, “Son günlerde şöyle bir hipotez ortaya atılıyor. Yani ‘ağrınız varsa çok da bunu çekmeyin, ilacınız varsa alın.’ Çünkü bunu bir süre sonra kronikleştirmeye başlıyorsunuz. Ağrıyı Covid döneminde de aynı şekilde tam olarak tedavi etmezseniz ve etmiyorsanız biraz daha ağrının devamına yol açmış oluyorsunuz şeklinde bir takım hipotezler de var. Yani hasta ağrısını kesmeye yönelik ilacını kesinlikle alacak. Hasta ilaç konusunda direnmemeli. Ben bunu sadece Covid konusunda değil, hastalarımın genelinde görüyorum. Hasta herhangi bir ağrı kesici almak istemiyor. Yani ‘ben ilaç kullanmak istemiyorum’ hocam diyor. Ama böyle bir şey yok. Yani hastada bir ağrı varsa o ağrıyı bizim yok etmemiz en azından baskılamamız gerekir” şeklinde konuştu.
“BAĞIRSAK DENGESİZLİĞİ OLDUĞUNDA, BAĞIŞIKLIK YANITI KORUYUCU BİR YERDEN ÇIKIYOR"
Bağırsak dengesizliği ve burada oluşacak bir rahatsızlığın vücudun tüm bağışıklık sistemini etkilediğine dikkat çeken Prof. Dr. Meltem Yalınay, “Bağırsak dengesizliği olduğunda, bağışıklık yanıtı koruyucu bir yerden çıkıyor, sürekli inflamasyonu tetikleyen kısma geçiyor. Şimdi kişi eğer böyle ise yani bağırsak dengesizliği 1,5 ve 2’ler üzerinden gidip inflomasyonu artıran yönde istemediğimiz grup bakteriler varsa, zaten kişiler kendini metabolik sendrom, obezite, inflamatuar bağırsak hastalığı, çeşitli aşırı duyarlılıklar gibi hastalıklar ile karşılaşıyorlar” diye konuştu.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Yavuz Maşrabacı, Covid-19 geçiren hastalarda hastalık sonrası rehabilitasyonun çok önemli olduğunu söyledi. Dr. Maşrabacı, Covid-19 atlatıldıktan sonra 1 aylık bir sürecin beklenmesini ve daha sonrasında bir kontrol sürecinin başlaması gerektiğini vurguladı. Covid-19 sonrası kontrollerin çok önemli olduğunun altını çizen Maşrabacı, bazı rahatsızlıkların kronikleşmeden önlenmesi gerektiğini söyledi.