İZMİR - İzmir Biyotıp ve Genom Merkezi (İBG) Müdürü Prof.Dr. Mehmet Öztürk, bir otelde düzenlenen imza töreninde yaptığı konuşmada, İBG'nin bilimsel araştırmalarıyla uluslararası alanda öncü, yenilikçi teknolojilere hakim, bilgiyi katma değeri yüksek ürünlere dönüştüren biyoteknoloji merkezi olma yolunda hızla ilerlediğini vurguladı.
Prof. Dr. Öztürk, şunları kaydetti:
"İBG-Merck iş birliği ile kısa zamanda önemli başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Halen İBG'de geliştirilmekte olan dört farklı kanser ilacı sayesinde Türkiye yılda 1 milyar lira ithalat yükünden kurtulmuş olacaktır. Asıl hedefimiz, ülkemizde ve çevre ülkelerde önemli bir sorun olan nadir hastalıklarda yeni ilaç hedefleri keşfetmek ve bu alanda dünyanın ilk orijinal ilaçlarını geliştirmektir. Kısa vadede biyomoleküler ilaçların, orta vadede ise hücresel ilaçların üretimine öncülük edeceğiz."
Girişimcilere davetMerck Türkiye'nin bilgi ve deneyimini İBG'de geliştirilecek ürünlerin hizmetine sunduğunu aktaran Prof. Dr. Öztürk, şöyle konuştu:
"Biz bunu çok önemsiyoruz çünkü böylece uzun yıllar alabilecek çalışmalarımızı çok daha kısa zamanda gerçekleştirebileceğiz. Ülke için vadettiklerimizi ülkemizi çok bekletmeden yerine getirebileceğiz. Ülkemizin geleceği için önem arz eden bu kritik misyonumuzda İzmirli girişimcileri, ilaç şirketlerimizi ve tüm yatırımcıları iş birliğine davet ediyoruz."
"Çok önemli bir anlaşma"Merck Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Şehram Zayer de Türkiye'ye değer katan projeler yaratmaya odaklandıklarını söyledi.
Biyoteknolojik ilaç araştırma ve geliştirme çalışmalarına katkı sağlayacak iş birliğini, Türkiye'de uzun soluklu ve insan sağlığına yönelik buluşlar yapabilecek en önemli merkezlerden olan İBG ile gerçekleştirmekten büyük gurur duyduklarını ifade eden Zayer, şöyle konuştu:
"Türkiye'nin 2023 vizyonunda yaklaşık 23 milyar dolarlık biyoteknoloji ekosistemi yaratma hedefi var. Bunun olması için araştırma merkezlerinin, yetişmiş bilim insanlarının olması ve biyoteknolojik üretim merkezlerinin artması gerekiyor. Bu iş birliği de Türkiye'deki biyoteknolojik üretim merkezlerinin artması için çok ciddi bir katkı olacaktır. Biz 351 yıllık geçmişimizle her zaman akademik camia ve bilim insanlarıyla iş birliği içinde olmak istedik. Bu da çok önemli bir anlaşmadır. Biyoteknolojik üretim için Merck'in çok ciddi bir bilgi birikimi, yetişmiş insan gücü ve ekipmanları var. Tüm süreçlerimizde İBG'ye destek olacağız."
Oluşturulacak teknolojik altyapı ile araştırmacıların önemli çalışmalar yapabileceklerine işaret eden Zayer, "Projenin önemli katkılarından birisi de bu alanda halihazırda çalışmalar yapmakta olan çok değerli akademisyenler ile araştırma ve geliştirme çalışmalarında yer alacak genç bilim insanlarının yetişmesine katkıda bulunmaktır." diye konuştu.
Konuşmaların ardından imza törenine geçildi.
İBG ve Merck iş birliği ile biyoteknolojik alanda ilaç geliştirmek için özel laboratuvar altyapısının uygun koşullarda sağlanması, biyoteknolojik ürünlerde yerli üretimin desteklenmesi, biyoteknolojik ilaç geliştirme süreçlerinde teknik bilgi paylaşımı, insan gücü yetiştirmek için gerekli eğitimlerin verilmesi amaçlanıyor.
Biyoteknolojik ürünlerin üretim sürecinde yüksek verimli hücreler hayati öneme sahip. İş birliği çerçevesinde Merck bu tür hücre teknolojilerinin sağlanması için İBG’ye teknik altyapı ve bilgi transferi sunacak. Üretim aşamasında ürün kalitesini doğrudan belirleyen her türlü arındırma ve saflaştırma işlemine de Merck tarafından destek verilecek.
Nisan ayında Sabancı Üniversitesi Nanoteknoloji Araştırma ve Uygulama Merkezi (SUNUM) ile Merck biyoteknolojik ürün geliştirme alanında Ar-Ge ve uygulama birimi "SUNUM & MERCK Yaşam Bilimleri Uygulama Birimi"ni hayata geçirmişti.