KBB Uzmanı Doç. Dr. Adnan Ekinci, Covid-19 hastalığını geçirenlerin yüzde 75’inde koku bozukluğu görüldüğünü belirterek, mevcut olan normal kokuları lağım kokusu, çürümüş elma ve küf kokusu gibi algılamanın sosyal ilişkileri de olumsuz etkilediğini ve depresyona sokabileceğini söyledi.
Tüm dünyayı kasıp kavuran ve birçok inanın ölümüne yol açan Covid-19 virüsünün etkileri devam ediyor. Covid-19 geçiren hastalarda ise her gün yeni bulgular ortaya çıkıyor. Hastalığın semptomlarında koku ve tat alma bozukluğu da yer alıyor. Burunda ve koku duyumunda hasara yol açan Covid-19 virüsünün yeni bir hasara neden olduğu ortaya çıktı. Covid-19 hastalığını atlatan vatandaşların büyük bir kısmında “Parosmi Hastalığı’’ görülüyor. Hastalar ne yerse veya ne koklarsa koklasın çürümüş elma, lağım ve küf kokusu alıyor. Medicana Sivas hastanesinde görevli Kulak Burun Boğaz(KBB) Uzmanı Doç Dr. Adnan Ekinci, Covid-19 virüsünün insanlar üzerinde bıraktığı Parosmi hastalığına dair önemli açıklamalarda bulundu.
HASTALAR NE KOKLARSA KOKLASIN AYNI KÖTÜ KOKUYU ALIYOR
Dr. Adnan Ekinci konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Covid-19’u geçiren hastalarda çok sıklıkla koku bozukluğu, tat bozukluğu görmekteyiz. Bu yaklaşık olarak hastaların yüzde 75’inde görülüyor. Tamamen koku kaybolduğu gibi mevcut olan normal kokuları farklı çok kötü koku şeklinde hastalar algılayabiliyorlar. Biz buna “Parosmi Hastalığı’’ diyoruz. Hiç koku alamama durumuna “Anozmi’’ deniliyor. Yani hiçbir şekilde iyi veya kötü olumlu veya olumsuz koku almama durumuna “Anozmi’’ deniliyor. Bu daha çok görülüyor ama bu hastaların daha sonra kısa dönemde iyileştiğini görüyoruz. Fakat son zamanlarda çok ilginç olarak bize sık gelen hastalarımızda Parozmi dediğimiz yani kolonyada koklasa, karanfilde koklasa veya çok güçlü güzel bir parfüm koklasa hasta hep aynı kötü bir koku aldığından bahsediyor’’ dedi.
LAĞIM KOKUSU HİSSETTİRİYOR, HASTALARIN BİRÇOĞUNDA GÖRÜLÜYOR
KKB Uzmanı Doç. Dr. Adnan Ekinci, hastaların lağım, çürümüş elma gibi kokular hissettirdiğini ve hasta sayısının fazla olduğunu belirterek, “Çok fazla sayıda hastamız oldu. Yani bu çürümüş elma kokusu, lağım kokusu gibi sabit bir koku aldığını hissediyor hastalar. Hatta içtiği suyun bile o duyduğu kötü kokuyla aynı şey hissettiğini söylemekte. Bu hastalıkta koku bozukluğunun neden aslında tam olarak anlaşılmış değil. Fakat kabul gören görüşlerden birisi burundaki koku duyusunu alan olfaktör mukoza dediğimiz burun mukozasını olumsuz yönde etkilediği ve bu nedenle de koku bozukluğuna neden olduğu düşünülüyor. Aynı zamanda kanda yaymış oldukları toksinler nedeniyle de beyinde de koku alma merkezine baskıladığı düşünülmektedir’’ diye konuştu.
30-45 GÜN İÇERİSİNDE KENDİLİĞİNDEN DÜZELİYOR
Dr. Ekinci, hastalığın genelde 30 yada 45 gün içerisinde iyileştiğini dile getirerek, “Bu hastalarda tedavi olarak lokal burun içi steroidleri verebiliyoruz. Şunu da söylemek lazım. Genelde 30 gün veya 45 gün içerisinde bu koku alma bozuklukları kendiliğinden düzeliyor. Fakat bu hastalarda burun içi spreyler, veya streoid ilaçları destek tedavisi olarak verilebiliyor. Kötü koku alma hastalığı olan hastalarda biz ayrıca koku egzersiz yapmayı öneriyoruz. Yani hasta günde 2-3 defa 15’er dakikalık aralıklarla çok güçlü kokuları kolonya olabilir, parfüm olabilir, karanfilde olabilir sürekli koklamasını öneriyoruz. Bu şekilde tedavinin hızlanmasında etkili oluyor’’ şeklinde konuştu.
SOSYAL İLİŞKİLERİ ETKİLİYOR, HASTALARI DEPRESYONA SOKABİLİYOR
Doç Dr. Adnan Ekinci, hastalığın sosyal ilişkileri olumsuz etkilediğini hatta depresyona soktuğunu söyleyerek, “Her yaş grubunda görüyoruz. Erkek kadın fark etmiyor. Ama tabi genç hastalarımız çok fazla yok. Genelde 18 yaşından sonra görüyoruz bu hastaları. Koku bozukluğu olan hastalarımız endişelenmesin. Ortalama 1 buçuk 2 ay içerisinde kendiliğinden düzeliyor. Fakat düzelmeyen hastalarda öncelikle Kulak, Burun, Boğaz hekimini başvurması gerekir. Daha sonra dediğimiz gibi lokal streoid damlalar ve sistemik streoid tedavisi bu hastalarda iyileşmeyi hızlandırıyor. Tabi vitamin tedavisi de bu hastalarda destekleyici anlamda başarılı bulunmakta. Yüzde 90 üzerinde hastalar 1 ay içerisinde iyileşiyor. Fakat yüzde 10’luk kısımda da bu iyileşme 3-5 ayı bulabiliyor. Hastalarımızın sabretmesi lazım. Sosyal hayatı da çok oluşuz yönde etkileyen bir hastalık. Ne yeseniz ne koklasanız yine o kötü kokuyu hissediyorsunuz. İnsanların sosyal ilişkilerini etkiliyor, Hatta hastalarımızı depresyona soktuğu bile oluyor. Hastalarımıza sabretmelerini tavsiye diyoruz. Kulak Burun Boğaz hekimine tedavisini yaptırmasında fayda var. Ama dediğimiz gibi en geç 6 ay içerisinde tamamen iyileşiyor’’ ifadelerini kullandı.
(Demet Karakuş - Mustafa Koçyiğit /İHA)