Banka kredisi kullananlar bankadan dosya parasını nasıl alacak. Trabzon Barosu avukatlarından Remzi Başkan, kredi kullanan vatandaşları neler yapabilecekleri konusunda uyardı.
Trabzon Barosu avukatlarından Remzi Başkan, kredi kullanan vatandaşları neler yapabilecekleri konusunda uyardı.
Remzi Başkan, “Öncelikle izlenecek yol bir ön başvuru dilekçesi ile birlikte krediyi kullanmış oldukları bankanın şubesine gitmeleridir. Şubenin ilgili birimine dilekçe havale edilerek başvuru yapılır. Bu aşamada bir dilekçeye ihtiyaç olduğu gibi sözlü olarak ta başvuru yapılabilir. Yapılan başvuru üzerine bankalar tüketicilere ‘müşterilerine’ adreslerine, maillerine ya da iletişime geçecekleri bir telefon veya faks numarasına kullanmış oldukları krediye ilişkin dosya masrafını gösterir belge, dekont ya da dokümanı ilgili banka çalışanın parafı ile gönderir. Yine ilk başvuru aşamasında tüketiciler avukatlara vekalet vererek iş yükünden kurtarabilirler. Bankaların göndermiş oldukları evraklardan sonra tüketiciler dosya masraf miktarına göre ikametgahlarında bulunan en yakın Kaymakamlık Tüketici Hakem Heyetine, İl Hakem Heyetine ya da Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine başvurmalıdırlar” dedi.
Genelde hangi masrafların geri alındığına dair bilgi veren Başkan, “Tüketiciler kullanmış oldukları konut, araç veya ihtiyaç kredilerinden kaynaklı dosya masrafı/komisyon ve çeşitli adlar altında tüketiciden banka için zorunlu olmayan her türlü masrafları geri alabilirler. Bunlar kalem kalem sayacak olursak dosya masrafı, komisyon, tahsis ücreti, istihbarat ücreti, ekspertiz ücreti, ipotek tesis ücreti, kredi tespit ücreti, yapılandırma ücreti, erkan kapama ücreti, ipotek fek ücreti, noter ücreti vb." ifadelerini kullandı.
Başkan, “Tüketicilere çok sayıda evrak imzalatılması ileride telafisi imkansız sonuçlar doğmasına neden olabilir. Şöyle ki; kullanılan kredilerde bankalar kendileri açısından risk oluşturabilecek her duruma karşı güvencesini bu evraklar sayesinde korumaktadır. Söz konusu evraklar verilen kredi/kredilere ilişkin birçok hususu düzenlemektedir. Bunlar faiz, vade, masraf, sigorta vb. gibi kalemlerdir. Çok sayıda evrakın olması ve tüketicinin bu alanda sözleşmesel eksikliği ileride muhakkak bir yönüyle kendini gösterip olumsuzluğa neden olacaktır” şeklinde konuştu.
Başkan, “Evrakları okumadan imzalamak yapılabilecek en büyük yanlışlıktır. Bunun için tabii ki de bu alanda bilgi ve tecrübesine başvurulabilecek kişilere ulaşmak gerekir. Toplumumuzda ki sosyal-ekonomik denge bu durumu tüketiciler açısından önemli kılmasa da izlenmesi gereken bir yol olduğunu düşünüyorum. Söz konusu durum tüketicilerin acil ihtiyaç anında zamansal bir sıkıntıda mevcut olduğu için en sağlıklı ve çabuk şekilde kanaatimce bu yapılmalıdır” dedi..
Başkan, “Cep telefonu ve internet üzerinden gönderilen mesajların doğru olmadığını düşünüyorum. İş sadece mesajla bitmiyor cep telefonları aranarak tüketiciler ile iletişime bile geçiliyor. Son birkaç yıldır internet ve cep telefonlarının gelişen teknoloji ile hızlı değişimi bu tarz mesajların sayısını arttırmıştır. Özellikle gelen mesaj ve aramalarda tüketicinin ne kadar dosya masrafı alacağı olduğunu, bu masrafların bir haftalık bir zaman diliminde geri alınabileceği söylenmektedir. Bu şekilde tüketiciler ikna edilmekte ve adreslerine bir zarf içerisinde yaklaşık 90-100 TL karşılığında birçok evrak göndermektedirler. Tüketiciyi ikna etmek için vermiş oldukları ‘bir haftalık süre’ evrakların postadan geliş süresinden bile azdır. Bu evraklara birçok internet sitesi üzerinden ulaşılabileceği gibi en kötü daktilo kullanan arzuhalcilerden bile en az masrafla temin edilebilir. Vekaletsiz iş görmeye dayalı bu hizmet tüketiciler için mağduriyetlere sebep olmaktadır. Son derece hukuk dışı bu durum bizleri üzmektedir. Bu mesajlar genelde İstanbul odaklı kendilerini hukuk ve danışmanlık bürolarını olduklarını söyleyen paravan veya dolandırıcı şirketler tarafından yollanmaktadır. Bu konuda tüketiciler bulundukları yerlerdeki avukatlık bürolarına başvuru yapmalıdırlar. Bu tarz mesajlar yeni olmayıp öncesinde kendini hakim, savcı ve polis olarak tanıtan bir çok vatandaşımızı mağdur olmasına sebebiyet veren dolandırıcılardan da bilinmektedir. Bunlarına önünü alabilmek için tüketiciler uyanık olmalı ve en yakın emniyet ve savcılık birimlerine başvurmalıdırlar. Ayrıca son yıllarda tüketici dosya masrafı geri alımlarında yaşanan artışı ranta çeviren bir çok televizyon kuruluşunun da program akışında yer alan reklamların kaldırılması gerekmektedir. Bu anlamada RTÜK büyük iş düşmektedir” şeklinde konuştu..