Philips, sağlıkta araştırırken toplumsal gündem yarattı.

Sağlıklı olmak için hasta olmamak yeterli mi?

Sağlık ve iyi yaşam alanının lider şirketi Philips, Türkiye genelinde gerçekleştirdiği kadın ve kalp sağlığına yönelik araştırma çalışmaları ile rakamsal tespitlerde bunarak topluma “Sağlıklı olmak için “hasta olmamak” yeterli midir?” sorusunu yöneltiyor.

Günümüzde sağlıklı olmak, sadece “hasta olmamak” anlamına gelmiyor. Kalbiyle ilgili herhangi bir sağlık sorunu yaşamayan bir kişiye, ailesinde bu sorunu yaşayan biri varsa potansiyel kalp hastası gözüyle bakılıyor. Yani sağlıklı olmak için “hasta olmamak” yetmiyor.

Philips’in Türkiye genelinde gerçekleştirdiği araştırma çalışmaları, adeta Türkiye’nin sağlık haritasını çizerken düzenlediği paneller aracılığıyla toplumsal gündem yaratıyor. 400’den fazla kadının katılımı ile 12 şehirde kadın sağlığı üzerine yapılan “Kadın Sağlığı Araştırması” kadınların mevcut sağlık durumları ile meme kanserine yönelik farkındalık düzeylerine ilişkin dikkat çekici tespitler ortaya koyuyor. Araştırmaya göre kadınların yüzde 62’si fiziksel sağlık durumundan genel olarak memnun görünüyor. Ancak, kadınların yüzde 65’i yeterli düzeyde fiziksel egzersiz yapmıyor.

Yüksek tansiyon, jinekolojik hastalıklar, eklem ağrıları ve meme kanseri kadınların önümüzdeki 5 yıl içinde sağlığı için tehdit oluşturacağından endişe ettikleri hastalıkların başında geliyor. Kadınların üçte biri hayatında hiç jinekoloğa gitmediğini söylüyor. ERA Research and Consultancy tarafından 12 ilde 18-70 yaş arasındaki 403 kadın ile görüşülerek yapılan araştırma çalışması, Türkiye’deki kadınların yarıdan fazlasının bugüne kadar meme kanseri taraması yaptırmak ve kontrol amacıyla bir doktora ya da sağlık kurumuna gitmediğini gösteriyor. Görüşülen kişilerin yüzde 38’i ilk mamografi için önerilen yaşı bilmiyor. Kadınların yüzde 78’i her yıl düzenli olarak mamografi çektirmenin meme kanseri teşhisine etkisinin büyük olduğunu düşünüyor. Benzer biçimde, erken teşhisin tedavi edilebilirlik üzerindeki önemine yönelik farkındalığın da sahip olduğu yüzde 85 oranıyla, yüksek olduğu görülüyor.

Toplumun yüzde 35’i potansiyel kalp hastası
Philips’in yine Türkiye genelinde yaptığı bir başka araştırma çalışması “Türkiye’nin kalp haritası”nı çiziyor. Araştırmaya göre toplumun yaklaşık yüzde 35’i potansiyel kalp hastası. Nüfusun yaklaşık yüzde 5’lik bir kesimi, kalp krizi deneyimi geçirmiş insanlardan oluşuyor.

Görüşülen kişilerin yüzde 22’si ise kalp krizi nedeniyle birinci dereceden bir akrabasını yitirmiş bulunuyor. Görüşülen zayıf ve normal kilolu kişilerin yüzde 2’si daha önce kalp krizi geçirdiğini belirtirken bu oran fazla kilolu ve obez kişilerde yüzde 6’ya çıkıyor. Toplumun yüzde 43’ü bugüne kadar kalp ve damar sağlığı için kontrol amacıyla bir kalp doktoruna ya da sağlık kurumuna gitmemiş kişilerden oluşuyor.

Kadınların yüzde 47’si kalp ve damar sağlığı için kontrol amaçlı olarak kontrole giderken bu rakam erkeklerde yüzde 38’e kadar düşüyor. Bugüne kadar kalp ve damar sağlığını kontrol amacıyla bir kalp doktoruna ya da sağlık kurumuna gitme sıklığı zayıf ve normal kilolularda yüzde 33 iken, fazla kilolu ve obezlerde yüzde 50’yi gösteriyor. Bel çevresi kalın olan kişiler yüzde 52 ile bugüne kadar kalp ve damar sağlığını kontrol amacıyla bir kalp doktoruna ya da sağlık kurumuna gitme oranı kalın olmayan kişilerden (yüzde 36) açık ara önde gidiyor.

Trafik kazalarının 3’te 1’inin nedeni: Uyku Apnesi
Öte yandan Philips tarafından düzenlenen panellerden biri olan uyku konulu panel, uyku apnesi ile trafik kazaları arasındaki çarpıcı ilişkiyi gözler önüne seriyor. Türk Uyku Tıbbı Derneği Başkanı Prof. Dr. Derya Karadeniz, Uyku Bozuklukları Uzmanı Dr. Sabri Derman, Uzm. Dr. Ceyda Kırışoğlu, Uzm. Dr. Muhammet Emin Akkoyunlu, Güvenli Sürüş Eğitmeni Alptekin Işıkalp, Türk Philips Evde Sağlık Bakımı Ürünleri Yöneticisi Tarık Altıparmak gibi alanında uzman olan isimlerin katıldığı panel, uyku hastalıklarının hem sosyal hem de ekonomik olarak kişiyi ağır bir yük altına sürüklediği, uykuda solunum bozukluğu yaşayan kişilerim sağlık harcamalarının yüzde 48 arttığını, dünya istatistiklerine göre, trafik kazalarının üçte birinin uyku apnesi sendromu nedeniyle işlendiğini, bu hastalığın tedavi edilmesiyle de kazaların yüzde 73 azaldığına yönelik dikkat çekici tespitler ortaya koydu.

Türkiye’nin sağlık haritasını ortaya koyduklarını ifade eden Philips Sağlık Türkiye Genel Müdürü Esen Tümer, şu değerlendirmede bulundu: “Sağlık ve İyi Yaşam sektörü”nde faaliyet gösteren lider bir firma olarak yaptığımız her şeyde hem kişi hem de toplum seviyesinde yaşam kalitesini iyileştirmeyi hedefliyoruz. Bu doğrultuda kalp hastalığı, özellikle kadınlar arasında görülme sıklığı hızla artan sağlık sorunları ile uyku rahatsızlıkları gibi toplumsal rahatsızlıkların yaygınlaşmasını engellemeyi görev edinen bir firma olarak; öncelikle “insan” odaklı sağlık hizmeti sunan misyonumuzu yerine getiriyoruz. Sağlık sorunlarının çözümünde küresel lider olan bir marka olarak, rahatsızlıkların önleyici tedaviden sürekli izlemeye kadar tüm evrelerini anlama, elde edilen sonuçları iyileştirme, maliyetleri optimize etme ve anlamlı yenilikler sunma konusunda paydaşlarımızla işbirliği içerisinde çözümler üretiyoruz.''
OGÜNhaber