Enerji Zirvesi’nde konuşan İpragaz CEO’su Selim Şiper, 'Üretim ve istihdama yönelir, gereksiz ithalattan kaçınırsak, Türkiye’nin sırtı artık yere gelmez' dedi.

Bayiler ve yöneticiler Enerji Zirvesi’nde buluştu

İpragaz Genel Müdür Yardımcısı Cem Deniz ise, “Doğalgaz, LPG’nin tam anlamıyla rakibi olamaz, birlikte yaşayacaklar” şeklinde konuştu.

5’inci Enerji Zirvesi’nde çıkan sonuç: Doğalgaz ile LPG beraber yaşayacaklar Tüplü LPG, hacimli bir pazar olarak hep var olacak.

Bayiler ve yöneticiler Enerji Zirvesi’nde buluştu
İpragaz tarafından 2003 yılından bu yana iki senede bir düzenlenen Enerji Zirvesi’nin Kıbrıs’ta gerçekleştirilen 5’incisinde, İpragaz CEO’su Selim Şiper başta olmak üzere İpragaz yöneticileri, 400’ü aşkın tüplü satış bayisi ile bir araya geldiler. İpragaz CEO’su Selim Şiper, 5’inci Enerji Zirvesi’nde yaptığı konuşmada küresel ve ülke ekonomisi ile ilgili çeşitli değerlendirmelerde bulunurken, İpragaz Tüplü Satış & İş Geliştirme ve Projeler Genel Müdür Yardımcısı Cem Deniz ise dünya ve Türkiye ölçeğinde LPG ve tüplü pazar ile ilgili gelişmeleri paylaştı.
 

“Türkiye kendi iç dinamiği ile büyüyor”
2009 yılında Türkiye’nin, diğer ülkelere oranla %4.8 ile dünyanın en çok küçülen 4’üncü ülkesi olduğunu hatırlatan Selim Şiper, buna karşın bugün gelinen noktaya da değinerek “Ülke olarak yaşadığımız 2001 krizi, Türkiye’nin 2009 küresel krizini başarı ile atlatmasında önemli bir role sahiptir. Bu da gösteriyor ki, yaşanılan her olumsuzluk, aslında aynı zamanda bir fırsattır. Yeter ki o fırsatları görelim, bulalım ve gerekli önlemleri geliştirelim, düzenleyelim. Ülkeler iki şekilde büyür; ya petrolü, yüksek teknolojisi, ucuz işgücü ile, ya da Türkiye’de olduğu gibi kendi iç dinamiği ile. Biz kendi iç dinamiğimizle büyüyoruz” dedi.

“Türkiye’nin şu anki konumu, gelişmiş ülkelerin hayali”
Bugün Türkiye’nin kaydettiği büyümenin, dünyayı kıskandıracak nitelikte, gelişmiş ülkelerin hayali olduğunu da söyleyen Şiper, “İleride yaşanabilecek 2009 yılındaki gibi bir küçülme artık bizi korkutmaz. Zira Türkiye’ye bir şey olmaz. Öte yandan 1980’lerden bu yana Türkiye’de yaşanan gelişimin de, dünyada bir eşi, bir benzeri yok. Ancak dünyada ekonomi büyüklüğü açısından 17’nci sıradaki bir ülke olarak, öndeki ülkelere bakıldığında, Türkiye’nin onda biri nüfusa sahip, 7 milyon vatandaşı olan ülkeler mevcut. Bu orantı, daha çok ve daha sıkı çalışmamız gerektiğini ortaya koyuyor. Ancak o zaman Türkiye, her anlamda hak ettiği güce, takdire, uluslararası arenada sahip olacaktır” şeklinde konuştu.
 

Satın alma paritesinde, gelişmiş ülkeleri geride bıraktık
“17’nci büyük ekonomi olan Türkiye’nin, 2000 yılında 4.189 dolar olan kişi başı GSYH 2010 yılında 10.077 dolar olarak gerçekleşmiştir. Aynı dönem ve kişi başına düşen rakamlara, satın alma paritesi olarak bakıldığında ise 2000 yılındaki 9.171 dolardan, 2010 yılında 15.268 dolara ulaşılmıştır. Satın alma paritesi açısından da dünyada 17’nci sırayı korurken, bir önceki sıralamada önümüzde bulunan, Hollanda, Belçika gibi bazı gelişmiş ülkeleri geride bıraktığımız görülmektedir” şeklinde konuşan Şiper, “Sanayi üretimi açısından 2009 krizinde yaşadığımız %25’lik küçülmeyi, henüz şimdi sıfırladık. LPG’li araç sayısı ve otogaz istasyonu sayısında dünyada birinci sıradayız. Un, Fındık, kuru meyve (incir, kayısı, üzüm), taze meyve (vişne, kiraz, kayısı) üretiminde birinciyiz. Diğer konulardaki ikincilik, üçüncülüklerimizin yanı sıra gemi üretimindeki dünya 5’inciliğimize dikkat çekmek istiyorum. Bundan önce ‘Türkiye’nin üç tarafı denizle çevrili, ancak denizden yeterince yararlanamıyoruz’ sözünün, artık çok geride kaldığını ortaya koyuyor. Bugün Avrupa’da her üç kişiden birinin aldığı TV Türk malı, beyaz eşya ve kamyon – otobüs üretiminde Avrupa ikincisi, otomotivde ise Avrupa dördüncüsüyüz” dedi.

“Bankacılık sistemi piyasalarda da oturdu”
İthalat ve ihracat arasındaki dengesizlik nedeniyle “Gereksiz ithalattan kaçınmalıyız” diyen Selim Şiper, “Türkiye’de bankacılık sistemi de, artık piyasalarda oturdu. Üretimde kredi kullanma konusunda hiçbir problem yaşanmıyor. Takipteki kredi oranının %3’ün altında olması da bunun en güzel kanıtı” açıklamasında bulundu.

Dünyada başka bir uygulaması olmayan Türkiye Merkez Bankası’ndaki ‘Net Hata Noksan’ kalemine de değinen Şiper, Türkiye Merkez Bankası 2011 ilk 6 ayında, 9 milyar dolar ‘Net Hata Noksan’ girdi. Bu 9 milyar dolar, aslında şunu ifade ediyor: Türk Bankacılığı ve Türkiye çok iyi bir konumda. Bölgede güvenilir bir liman olarak, bu coğrafyada paranın toplandığı noktayız” dedi.
 

Dünyada ezber bozuldu, artık yükselen yeni yıldızlar var”
“Dünyada artık ezber bozuldu. Artık ABD ve Avrupa’nın içinde bulunmadığı, Brezilya, Endonezya, Türkiye gibi yeni ve yükselen yıldızlar var” diyen İpragaz CEO’su Selim Şiper, Türkiye’nin nüfus açısından da sahip olduğu avantaja da değindi. Türkiye nüfusunun %64’ünün 15-59 yaş arasında olduğuna dikkat çeken Şiper, “AB’nin yarısı 40 yaşında, bizim ise yarımız 28. Diğer bir deyişle Avrupa yaşlanıyor. Türkiye olarak, nüfus açısından büyük bir potansiyele sahibiz. Bu yüzden dünyanın geleceğinde, Brezilya, Endonezya gibi ülkelerle birlikte mutlaka biz de varız. Çin’den ise korkmaya gerek yok, çünkü onların yarısı 34 yaşında” dedi. Şiper, İstihdamdaki %12’lik işsizlik oranının ise üretime odaklanmak ile çözüleceğini belirtti.

Dünya LPG tüketiminde Türkiye 11’inci sırada
Türkiye’nin Dünya LPG pazarında 2010 yılı 3.765 bin tonluk tüketimi ile 11’inci sırada olduğunu, otogaz hariç, evsel ve sanayi kullanımında ise 25’nci sıraya gerilediğini belirten Şiper, “Dünya LPG üretimi, 2006 yılında %47 doğalgaz, %53 petroldü. 2010’a gelindiğinde ise tam tersi oldu; günümüzde toplam LPG’nin %53’ü doğalgazdan, %47’si ise petrolden üretiliyor” açıklamasında bulundu.
 

LPG’ye, doğalgazın 40 katı ÖTV
LPG fiyatlandırmasını etkileyen yüksek vergi ve doğalgaza uygulanan sübvansiyona da değinen Şiper, “LPG’ye, doğalgaza oranla 40 misli ÖTV mevcut. Doğalgazda 3.03 TL / 106 kcal olan ÖTV, LPG’de 119.5 TL / 106 kcal’dır. Doğalgaza 36 ayda yapılan zam oranı yalnızca %15’tir.

Yeni slogan: “İpragaz’da tüpün sonu yok”
İpragaz olarak daha önce kullandıkları “Son tüpü biz satacağız” sözünü de değiştirdiklerini belirten Şiper, yeni sloganlarını ise “İpragaz’da tüpün sonu yok” olarak açıkladı. Tüplü pazarın İpragaz’ın temel noktası olduğunu da belirten Şiper, “Biz hep gaz satacağız, hep tüpçü kalacağız” diyerek, tüplü satış bayilerine bazı tavsiyelerde bulundu.

“Tüplü LPG, hacimli bir pazar olarak hep var olacak”
İpragaz Tüplü Satış & İş Geliştirme ve Projeler Genel Müdür Yardımcısı Cem Deniz de Enerji Zirvesi’nde yaptığı konuşmasına, “İpragaz’ın yarım asırlık tarihinden bu yana yaşanan birçok gelişmeye karşın değişmeyen tek şey; sektörün omurgasının bayiler olduğudur” diyerek başladı. 2001 – 2015 projeksiyonunda Türkiye LPG piyasasındaki gelişimi değerlendiren Cem Deniz, “2001’de 3.834.723 ton olan LPG pazarı, 2015’te 4.056.000 ton olarak gelişmesi beklenmektedir. Diğer bir deyişle LPG, doğalgaza karşın pazarını korumuştur. Dünyada 11’inci sırada yer alan Türkiye LPG pazarı, Avrupa’da ise Rusya’nın ardından ikinci sırada yer almaktadır. Avrupa’da 1’inci olduğumuz Tüplü pazar ise; doğalgaz, vergiler ve rekabet gibi olumsuzluklarla birlikte, 2001’de 1.810.341 ton iken, dezavantajlar nedeniyle günümüzde 1 milyon ton civarında gerçekleşmiş ve 2015 yılında da 830.000 tona kadar daralması beklenmektedir. Ancak bundan sonra azalan oranda bir daralma söz konusu olacaktır. Zira doğalgaz yatırımı açısından kalan bölgeler ‘ekonomik’ değil” dedi.
 

“Doğalgaz LPG’nin tam anlamıyla rakibi olamaz”
Bunun en büyük kanıtın da, geçirdiğimiz süreçleri yıllar önce yaşayan Avrupa pazarları olduğunu belirten Cem Deniz, “Tüplü pazar; İtalya’da 525.000 ton/yıl, Fransa’da 500.000 ton/yıl ve İngiltere’de 250.000 ton/yıl olarak gerçekleşmektedir. Oysa doğalgaz bu ülkelerde %90’ın üzerinde bir yaygınlığa sahip, çeşitli avantajlar söz konusu ve kimi yerde nükleer enerji (ucuz elektrik) yaygın. Tüm bunlara karşın görülüyor ki yine de ciddi bir Tüplü pazarları söz konusu. Diğer bir deyişle doğalgaz, tüplü LPG’nin tam anlamıyla rakibi olamaz, birlikte yaşıyorlar” şeklinde konuştu. Öte yandan tüplü LPG dağıtım sektörünün istihdam ve kişi başına düşen gelir açısından da ülkeye hacminin ötesinde katkısı vardır. Bugün ülkemizde yaklaşık 500.000 kişilik büyük bir nüfus dolaylı ve dolaysız olarak LPG sektöründen geçim sağlamaktadır.

“Ana stratejimiz; bayilerimizle birlikte büyümek”
Ana stratejilerini ‘bayilerimizle birlikte büyümek’ olarak açıklayan ve “Geliştirdiğimiz bütün stratejileri bayilerimiz üzerine kurguluyoruz” diyen Deniz, “Tüketiciye yakın olmanın” ve “Yeni pazarlarda öncü ve lider olmanın” önemine de değinerek; “Forklift ve ısı şemsiyesi pazarlarında lideriz. Marinegas, ve LPG Pro pazarında tekiz. LPG’li mangallar gelişen bir pazar. LPG’nin kullanım alanları neredeyse sonsuz çeşitlilikte. LPG’li kahve makinesinden sinekkapanına kadar binlerce kullanım alanı var” şeklinde konuştu. LPG pazarındaki sorunları da “Cebimizdeki eller” başlığı altında aktaran Cem Deniz, bunları da; doğalgaz, vergi yükü, otogazlardaki tehlikeli / kaçak tüp dolumu, hizmet kalitesinde yaşanabilecek sıkıntılar olarak sıraladı.

Akıllı telefonla ilk tüp siparişi İpragaz’dan
Türkiye’de LPG’yi, bir rafineri atığı iken, 50 yıl önce kurduğu ülemizin ilk dolum tesisiyle önemli bir sektöre dönüştüren İpragaz’ın, sektöre getirdiği birçok ilkin yanı sıra bugün çağdaş iletişim sistemleriyle gerçekleştirdiği çalışmalara da değinen Deniz, “iPhone ve Android cep telefonlarından ilk sipariş İpragaz’dan olmuştur. Facebook sayfasına 45.000 kişi kaydoldu. Turkcell ile yaptığımız kampanyada 200 bin tüp dağıttık. Bunların 60 bini yeni tüketicimiz oldu” diyerek, İpragaz’ın tüm teknolojik platformlarda yer aldığını belirtti.

“Siz sizden vazgeçmedikçe, biz sizden vazgeçmeyeceğiz”
“Biz bu sektörün hancısıyız” diyen İpragaz Genel Müdür Yardımcısı Cem Deniz, 400’ü aşkın tüp bayisine yönelik yaptığı konuşmasını, “Siz sizden vazgeçmedikçe, biz sizden vazgeçmeyeceğiz” diyerek bitirdi.

 

OGÜNhaber