Burdur’un Tefenni ilçesine bağlı Hasanpaşa köyünde her yıl düzenlenen geleneksel "Yünüm Böğet" şenlikleri bu sene de renkli görüntülere sahne oldu. 757 yıldır süren etkinlik, köyün ve bölgenin kültürel mirasını ve geleneklerini yaşatma amacı taşıyor.

Kök boyalarla boyanıp boncuklarla süslenen koyunlar, çobanların arkasından suya atladı

Burdur’un Tefenni ilçesine bağlı Hasanpaşa köyünde gerçekleştirilen, "Yünüm Böğet, Koyun Yıkama Çoban Bayramı Kültür Şenlikleri" renkli görüntülere sahne oldu. 757 yıldır sürdürülen "Yünüm Böğet" törenlerinin geçmişi, Orta Asya’ya kadar uzanıyor. Ağustos ayı sonlarında ya da Eylül ayı başlarında yapılan törenler, bölge halkının toprağına ve koyununa sahip çıkmasının güzel bir örneği. Çoban Bayramı olarak da bilinen törenlerde çobanlar, koyunlarını sahiplerine teslim etmeden önce yıkayıp temizliyor ve süslüyor. Lokum, şeker, arpa ile beslenerek kızıla boyanan koyunlar, sabahın ilk ışıklarıyla başlayan törende çobanına sadakatini göstermek için en önde suya atlayıp, sürünün suya girmesini sağlıyor.
Bu yıl 25’incisi düzenlenen Yünüm Böğet şenlikleri dün akşamüzeri yapılan ve "Tostos" adı verilen köy içerisinden sürü geçişiyle başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte devam eden etkinlikte çobanlarının arkasından koşan koyunlar oluşturulan özel havuza atlayarak hem çobana sadakatini gösterdi hem de yıkanıp temizlenerek evine döndü. Burdur ve çevre illerden gelen yüzlerce kişinin ilgi ile takip ettiği etkinlikte dereceye giren ilk üç çobana protokol üyeleri tarafından ödül olarak altın ve çeşitli hediyeler takdim edildi. Dereceye giremeyen diğer çobanlara ise 1000 TL para ve çeşitli hediyeler takdim edildi.

"Bu geleneği uluslararası boyutlara taşımak istiyoruz"
Geleneksel Çoban Şenliği Yünüm Böğet hakkında konuşan İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Emre Gürsoy, "Bu sene 757’nci defa Yünüm Böğet şenliklerini kutluyoruz. Biz de Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü olarak, valilik olarak destekledik bu şenliği. Burada 575 yıldır önce koyunlar kırpılıyor. Arkasından burada yapılan törenle koyunlar yıkanıyor. İnşallah bu gelenek uluslararası boyutlara taşınır diye umut ediyoruz" dedi.

"Amacımız yeni nesle küçükbaş hayvancılığı özendirmek"
Burdur Damızlık Koyun ve Keçi Yetiştiriciler Birliği Başkanı Mustafa Yıldız ise, "757’ncisini düzenlediğimiz Hasanpaşa Yünüm Böğet şenliklerini gerçekleştirdik. Buradaki esas amacımız bizim yeni neslimize koyunculuğu, özellikle küçükbaş yetiştiriciliğini özendirmek ve imrendirmek. Yıllardan beri gelenekten geleceğe olan bu ananeyi amacımız ileri taşımak. Burada sürülerimiz yıl boyuna meralarda yayılır. Yıl sonu güzün dediğimiz dönemde koyunun çobana olan sadakatini gösterip temizlenmesi için bu etkinlik yapılır. Çobanlarımız sürelerini yıl boyunca yetiştirirler, evlerine dönemeden önce yani yayladan hayvan köye dönmeden önce burada çobanıyla beraber önce çoban sonra da hayvan suya atlar. Çobanın arkasından suya en istekli atlayan sürü birinci olur. Burada önemli olan aslında hayvanların yıkanıp arınıp tekrar köyüne dönmesidir. Biz sembolik olarak birinci, ikinci, üçüncü seçiyoruz ama bu zorlu şartlarda yetiştiricilerimizin hepsi birinci, hepsi bizim gönlümüzün birincisi. İnşallah bundan sonra da bu süreç devam eder. Daha bir 757 yıldır yapılır. Çünkü bunlar bizi geleceğe taşıyan kültürümüz" diye konuştu.

"Bu geleneği gelecek nesillere aktarmak için yerel yönetimler olarak elimizden geleni yapıyoruz"
Tefenni Belediye Başkanı Ümit Alagöz de çobanlık mesleğinin sürdürülebilmesi için bu etkinliğe büyük önem verdiklerini dile getirerek, "Hasanpaşa Yünüm Böğet şenliğimizin yaklaşık yedi buçuk asrı aşkın bir süredir devam etmekte olduğunu biliyoruz. En azından bize rivayet edilen tarihler bunu gösteriyor. Tabi vatandaşlarımız Yünüm Böğet’in ne olduğunu belki bilmeyebilirler. Yünüm Böğet koyun yıkama etkinliğidir. Bunun bir şenlik havasında yapılması da olaya ayrı bir güzellik, ayrı bir hava katıyor. Bu Türk kültürünün yüzyıllardır var olan parçalarından bir tanesi ve bunun daim olması, bunun ilerleyen nesillere, bizden sonraki nesillere aktarılabilmesi için biz de yerel yönetimler olarak elimizden gelen desteği vermeye çalışıyoruz. Burada tabi aynı zamanda bir yarış havası da estiriyoruz ki çobanlarımız bu işe daha fazla dahil olsunlar ve her sene daha fazla sürüyle bu etkinlik devam etsin diye. Bu işin esprisi çoban ile koyunlarımız arasındaki duygusal bağı yansıtıyor. Çünkü çobanla beraber koyunun suda durmadan çobanın peşinden gitmesini öngören bir etkinlik bu. Dolayısıyla güzel bir etkinlik, inşallah bundan sonraki yıllarda sadece ulusal değil uluslararası bir boyuta ulaşır diye umut ediyorum ve bu konuda da biz destek vermeye devam edeceğiz" ifadelerine yer verdi.

Yarışma birincisi Ali Tüzün: "Bekarız ama koyunlarıma çocuğum gibi baktım"
Yünüm Böğet yarışmasında birinci olan Ali Tüzün koyunlarına çocuk gibi baktığını söyleyerek, "Bu köyde yaşıyorum çiftçilik ve aşçılık yapıyorum, aynı zamanda da çobanım. Biz burada köy hayatını yaşamaya çalışıyoruz. Biz evli değiliz ama şu anki koyunlarımızın çocuklarımızdan farkı yok bizim için. Bir insan nasıl çocuk yetiştiriyorsa biz de onları öyle yetiştiriyoruz. Atalarımızdan gördüğümüz gibi bugüne hazırlandık. Yüzyıllardır dededen toruna hesabı onlardan ne gördüysek onları yaptık. Dedem bana ’oğlum koltuğunun altına sür elini ekmeğine sür ver o koyun senin kokunu ezberler’ derdi. Biz onlardan böyle gördük bu şekilde devam ediyoruz. Yarışmada da birinci olup alnımızın akı ile çıktık, emeğimizin karşılığını aldık, gururluyuz" şeklinde konuştu.

Yarışma birincisi Yusuf Çelikli: "Fragmanı da ben verdim filmi de ben bitirdim"
Ali Tüzün ile besledikleri koyunlarla birinci olan Yusuf Çelikli ise, "Yarışmaya bir ay önceden başladık. Ben hem okuyorum hem kahvehane işletiyorum hem de koyunlarımıza çobanlık yapıyorum. Alnımızın akıyla Yünüm Böğet’te birinci olduk. Fragmanı da ben verdim filmi de ben bitirdim" dedi.
OGÜNhaber