Küresel bir salgına dönüşen koronavirüs iddia edildiği gibi Çin'de yarasalar üzerinde araştırmalar yapılan bir laboratuvardan mı sızdı? Bu söylentide bir doğruluk payı olup olmadığı araştırıldı.
Araştırmacılar ve gazeteciler halk arasında koronavirüs olarak bilinen ve ilk kez Çin'in Vuhan kentinde görülen SARS-CoV-2 virüsünün tam olarak nasıl ortaya çıktığı hakkında aylardır çeşitli fikirler öne sürüyor. Tahminler ilk başta, kentte vahşi hayvanların da satıldığı bir pazar yerindeki hijyenik olmayan koşullara bağlı olarak virüsün buradan yayıldığı yönündeydi.
Ancak bugünlerde, özellikle de Batı ülkelerindeki medya organlarında virüsün sözü edilen pazar yerinin yakınlarındaki Vuhan Viroloji Enstitüsü'nden yayılmış olabileceği iddiaları ortaya atılıyor.
Benzer teoriler Ocak ayında da bir takım sosyal medya mecralarında yer almış ve çoğu komplo teorisi olarak değerlendirilebilecek bu iddialar Çin'de biyolojik silah geliştirilen askeri laboratuvarlara işaret etmişti.
Washington Post gazetesi, insan yapımı olduğu iddialarını çürütmek için uzmanlarla konuşarak virüsün genetik özelliklerinin doğada kendiliğinden gelişebilecek mutasyonlara sahip olduğunu savundu.
Bu değerlendirme aynı şekilde saygın bir akademik bilim yayını olan Nature Medicine dergisinin 17 Mart tarihli sayısında İmmünoloji ve Mikrobiyoloji uzmanı olan Kristian G. Andersen liderliğindeki bir araştırma grubunun ulaştığı bulgularla teyit edildi.
Bu değerlendirmeyi destekleyen bir diğer unsur ise Vuhan'daki laboratuvarın gizli bir tesis olmadığı ve yarasalar üzerinde yaptığı çeşitli araştırmaların halihazırda birçok akademik yayında yer aldığı yönünde.
Laboratuvardaki araştırma projelerine ayrıca birçok Batılı ülkeden katılım olduğu biliniyor. Bu araştırma ortaklarından birisi de Teksas Üniversitesi Ulusal Galveston Laboratuvarı. İngiltere merkezli Daily Mail gazetesi de Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin Vuhan'daki laboratuvarda yapılan araştırmalara finansal destek verdiğini yazdı.
OGÜNhaber, DW