İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şener, AA muhabirine, Kurban Bayramı'nda ziyaretlerin açık havada ve kısa sürede yapılması gerektiği uyarısında bulunarak, "Türkiye'de delta varyantı yaygın olarak görülmeye başlandı. Sahadaki geri bildirimlerimiz de öyle. Bu aslında Türkiye'de beklenen bir süreçti. Ne yazık ki Delta varyantının ülkemize gelmiş olması, bizim normalleşme sürecimizle bir oldu." dedi.
Şener, Delta varyantının çok hızlı yayıldığına işaret ederek, "Delta varyantında bin kat yüksek virüs yükü olduğuna göre bayram ziyaretini en fazla 3-5 dakikada bitirmek, olabildiğince minimum tutmak gerekiyor. Bu Delta varyantının şakası yok. Aşılanmanın yüksek olduğu ülkelerde bile çok ciddi sorunlar yaratıyor." değerlendirmesinde bulundu.
"Aşı zorunluluğu konuşulmaya başlanacaktır"
Türkiye'nin aşı tedarikinde şu an için hiçbir sıkıntı olmadığına dikkati çeken Şener, daha hızlı yayılan varyantlara karşı tek çarenin aşılama olduğunu ifade etti.
Şener bazı vatandaşların ilk doz aşısını olduğunu ancak ikinci dozu yaptırmaktan çekindiğini dile getirerek, Sinovac için en geç 1 ay, BioNtech için ise en geç 12 hafta içinde ikinci dozların yapılması gerektiğini, aksi taktirde ilk dozun anlamının kalmayacağını kaydetti.
Türkiye'nin gündeminde şu an için bir aşı zorunluluğunun olmadığını belirten Şener, "Etrafımızdaki ülkelere baktığımız zaman yavaş yavaş buraya doğru gidiyor. Türkiye'de de konuşulmaya başlanacaktır." ifadelerini kullandı.
"Aşılanmış kişiler Delta varyantına enfekte olsalar dahi hastalığı kolay atlatıyorlar"
İki doz aşılamada yüzde 70'lere ulaşan Malta gibi ülkelerde dahi vaka sayılarında son günlerde artış görüldüğünü aktaran Şener, "İngiltere ve İsrail'de de benzer durumlar var. Bunlar sürü bağışıklığını yakalamış diye düşünüyorduk ancak Delta varyantıyla sürü bağışıklığının artık yüzde 70'in üzerinde olması, idealinin ise yüzde 80-85 arasında tutunması gerektiğine yönelik değerlendirmeler var. Artık ülkeler Delta varyantına yönelik aşılanma kampanyalarını yoğunlaştırıyorlar." diye konuştu.
ABD Hastalık Kontrol ve Önleme Merkezi'nin (CDC) pandeminin artık "aşısızların pandemisi" yönündeki değerlendirmesine de dikkati çeken Şener, şunları belirtti: "ABD'deki verilere bakıldığı zaman Kovid-19 ile ilişkili ölümlerin yüzde 99'u aşısız grupta olmuş. Dolasıyla bundan sonraki hedef grubumuz aşısızların olduğu grup. Aşılanmış kişiler Delta varyantına enfekte olsalar dahi hastalığı kolay atlatıyorlar, hastaneye ve yoğun bakıma yatış istatistikleri daha düşük oluyor. Aşısız grupta ise bu ihtimal çok çok daha fazla."
"Sorumluluk vatandaşlarımızda"
Delta varyantının aşılılar arasında yayılması halinde iki tarafın da vücudunda antikor olması nedeniyle riskin çok düşük olduğunu dile getiren Şener, "Ama aşılıdan aşısıza geçtiği zaman bu varyantı aşısızın ağır atlatma riski çok yüksek." dedi.
Şener, aşılanmayı yaz döneminde halledip kısıtlamalar olmadan okulları açmak ve normal hayata dönmek için çalışıldığını belirterek, "Bunu hep beraber başarabiliriz. Ben hedeften çok uzak olduğumuzu düşünmüyorum. Çünkü aşımız var. Sorumluluk vatandaşlarımızda. Artık aşı çeşidi tartışmasını bir kenara bırakıp aşı olmaya gitmeliyiz. Halihazırda devam eden bir cephe savaşı var. Ulaşabildiğiniz aşıyı çift doz olarak bir an önce olmanız gerekiyor." açıklamasında bulundu.