Yakın Doğu Üniversitesi, Şubat-Haziran döneminde COVID-19 tanısı koyduğu 686 vakada Delta (Hindistan) varyantına rastlanmadığını açıkladı. Alfa (İngiltere) varyantı aylık bazda yüzde 60 ila 80 aralığında baskınlığını koruyor.
Hindistan'da ilk kez Şubat ayında tespit edilen SARS-CoV-2'nin Delta varyantı, küresel ölçekte yayılmaya devam ediyor. Delta varyantının, sağlık sistemlerini alt edebilecek, kısıtlamaların kaldırılması planlarını tersine çevirebilecek ve hatta potansiyel olarak aşıların etkisini azaltabilecek yeni bir COVID-19 dalgasına öncülük edebileceğine dair korkular da varyantla birlikte yayılıyor. Yakın Doğu Üniversitesi'nin Şubat-Haziran döneminde COVID-19 PCR pozitif tanısı alan hastalarda yaptığı varyant analizleri, Delta Varyantı’nın KKTC’de görülmediğini ortaya koyuyor.
KKTC’de alfa baskınlığını koruyor, delta saptanmadı
Yakın Doğu Üniversitesi, KKTC’de Nisan-Haziran döneminde COVID-19 PCR pozitif tanısı koyduğu 686 vakada yaptığı varyant analizlerinde Delta varyantının tespit edilmediğini açıkladı. Üniversitenin yaptığı çalışmada Şubat-Haziran döneminde saptanan pozitif vakalarda Alfa varyantının aylık bazda yüzde 60 ila 80 oranında baskınlığını koruduğu belirlendi.
Endişe verici varyantlar
Dünya Sağlık Örgütü, 10 Mayıs'ta SARS-CoV-2'nin Delta varyantını (B.1.617.2) da içeren B. 1.617 mustasyonunun alt dizilerini "endişe verici varyantlar" olarak tanımladı. Bu sınıflandırma, bir varyantın daha bulaşıcı, hastalığın daha şiddetli seyretmesine neden olan, tedaviye yanıt vermeyen ve standart testlerle teşhis edilmesinin zor olduğunu gösteriyor.
Delta Varyantı, DSÖ tarafından "endişe verici varyant" olarak ilan edilen dördüncü varyant olarak kayda geçti. Diğer "endişe verici varyantlar" ise ilk kez Birleşik Krallık'ta Alfa varyantı (B.1.1.7), ilk olarak Güney Afrika'da tespit edilen Beta (B.1.351) ve ilk olarak Brezilya'da görülen Gama (P.1).
Delta varyantı aşıya karşı orta derecede dirençli
Delta Varyantının özellikle tek doz alan kişilerde aşılara orta derecede dirençli olduğu düşünülüyor. 22 Mayıs'ta yayınlanan İngiltere Halk Sağlığı araştırması sonuçlarına göre, AstraZeneca veya Pfizer aşısının tek dozunun bir kişinin, Delta varyantının neden olduğu COVID-19 semptomları geliştirme riskini ancak yüzde 33 oranında azaltabiliyor. Bu oran Alfa varyantı için yüzde 50 seviyesinde. AstraZeneca aşısının ikinci dozu ile birlikte Delta'ya karşı koruma oranı yüzde 60'a yükseliyor. Bu oran Alfa'da yüzde 66 olarak ölçülüyor. İki doz Pfizer aşısı ise Delta'ya karşı yüzde 88, Alfa'ya karşı yüzde 93'e koruyuculuk sağlıyor.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Delta varyantının ülkeye girmemesi için özel tedbirler alınmalı.”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, COVID-19 aşılarına karşı orta derecede dirençli olan Delta varyantının küresel ölçekte yayılmasının, salgının seyri açısından endişe verici olduğunu söyleyerek “Şubat-Haziran aylarını kapsayan dönemde hastanemizde COVID-19 tanısı koyduğumuz 686 vakada Delta, Beta ve Gama varyantlarına rastlamadık” ifadesini kullandı. Prof. Dr. Şanlıdağ, “KKTC’de Delta varyantının görülmemiş olması, salgın yönetimi açısından büyük bir umut oluşturuyor. Bu varyantın ülkeye girmemesi için özel tedbirler alınması büyük bir önem taşıyor” değerlendirmesi yaptı. COVID-19 tanısı alan hastaların hangi varyantla enfekte olduğunun belirlenmesi gerektiğinin önemine de vurgu yapan Prof. Dr. Şanlıdağ, “Üniversite olarak geliştirdiğimiz SARS-CoV-2 PCR Tanı ve Varyant Analiz Kiti’nin Delta varyantı ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü’nün endişe verici varyantlar olarak sınıflandırdığı Alfa, Beta ve Gama varyantlarını da tespit edebilecek kabiliyette olması salgın sürecinin yönetimine büyük bir katkı yapacak” açıklamasını yaptı.