İtalya'da, Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 79 artarak 34 bin 43'e yükseldi.
İtalya'da, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı son 24 saatte 79 artarak 34 bin 43'e yükseldi.
Ülkede 3 ayı aşkın süredir devam eden Kovid-19 salgınına ilişkin son bilgiler, Sivil Savunma kurumundan yapılan yazılı açıklamayla duyuruldu.
Açıklamaya göre, ülkedeki aktif Kvid-19 vaka sayısı 1858'lik düşüşle 32 bin 872'ye geriledi. Bugüne kadar Kovid-19 bulaşanların toplam sayısı ise 235 bin 561'e ulaşırken, ülke genelinde son 24 saatte kaydedilen yeni vaka sayısı da 283 oldu.
İyileşenlerin sayısı bugün 2 bin 62'lik artışla 168 bin 646'ya çıktı.
Kovid-19'dan hayatını kaybedenlerin sayısı, son 24 saatte 79 artarak 34 bin 43'e yükseldi. Sivil Savunma kurumu açıklamasında ayrıca, bugün kayda geçirilen 79 ölümden 32'sinin Abruzzo bölgesinden önceki günlerde yaşanan, ancak kayıtlara geçmeyen ölümler olduğu da belirtildi.
Yoğun bakımda tedavi görenlerin sayısındaki düşüş sürüyor. Dün 283 olan sayı, bugün 263'e geriledi.
Ülke genelinde bugüne kadar 4 milyon 318 bin 650 test yapıldı.
"Koronavirüsün aralıkta dahi gelmiş olma ihtimalini dışlamıyorum"
Ülkede salgından en çok etkilenen kuzeydeki Lombardiya bölgesindeki Bergamo kentinin Belediye Başkanı Giorgio Gori, yabancı basın mensuplarına yaptığı açıklamada, şehirlerine yeni tip koronavirüsün daha önce gelmiş olabileceğini belirtti.
Gori, kentte ocak ayında da çok sayıda zatürre vakası görüldüğünü, bunların koronavirüs kaynaklı olabileceğini ifade ederken, "Ocak ayının ilk günlerinde dahi varmış. Aralıkta da olabileceği ihtimalini dışlamıyorum." dedi.
Giorgio Gori, kentte durumun kötüye gittiği mart ayı başında Lombardiya bölge yönetiminin yerel düzeyde karantina için karar almaya yanaşmadığını savunurken, "Yetkimiz yok dediler, ki bu doğru değil. Bu arada, hükümet de birkaç gün kaybetti ve belli noktadan sonra 2 kasabayı karantinaya almaktansa, zaten durum kontrolden çıktığı için bölgeyi karantinaya almaya karar verdi." diye konuştu.
Başkan Gori, kentlerinin salgının sembol şehri olduğunu, ancak yeniden ayağa kalkışın da simgesi olabileceğini ifade etti.