Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, koronavirüse (Covid-19) karşı geliştirilen AstraZeneca aşısının yüzde 79 etkili olduğunu ve AstraZeneca'nın salgın sürecinde kar elde etmeyen tek şirket olduğunu belirtti.
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus düzenlediği basın toplantısında, DSÖ Küresel Aşı Güvenliği Danışma Komitesi’nin mevcut verilere göre AstraZeneca aşısının pıhtılaşmaya neden olmadığı sonucuna vardığını hatırlattı. AstraZeneca’nın Şili, Peru ve ABD'de 32 binden fazla insana yapılan aşı denemesinin olumlu sonuçlarını açıkladığını kaydeden Ghebreyesus, "Aşı, semptomatik Covid-19'u önlemede yüzde 79, hastaneye yatış ve ölümü önlemede ise yüzde 100 etkiliydi. Bu veriler, AstraZeneca aşısının güvenli ve etkili olduğunun bir başka kanıtıdır" ifadelerini kullandı.
"Salgın sürecinde kar elde etmeyen tek şirket"
AstraZeneca'nın Covid-19 salgını sürecinde üretilen aşılardan kar elde etmeyen tek şirket olduğunu belirten Ghebreyesus, aşı üretimini hızlandırmak ve aşıları yaymak konusunda firmanın karşılaştığı zorluklar hakkında AstraZeneca CEO'su Pascal Soriot ile konuştuğunu bildirdi. Ghebreyesus, "Şimdiye kadar AstraZeneca, salgın sırasında Covid-19 aşısından kar elde etmemeyi taahhüt eden tek şirkettir. Şimdiye kadar Güney Kore'deki SK Bio ve Hindistan Serum Enstitüsü de dahil olmak üzere teknolojisini birkaç şirkete lisanslayarak aşı sermayesine önemli bir katkıda bulunan tek aşı geliştiricisidir" dedi.
"Zengin ve fakir ülkeler arasındaki uçurum büyüyor"
Covid-19 aşılarının adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için acil adımlar atılmadıkça dünyanın ahlaki başarısızlığın eşiğinde olduğunu hatırlatan Ghebreyesus, "Bu başarısızlığı önleyecek araçlara sahibiz, fakat bunu önlemek için ne kadar az şey yapılması şaşırtıcı. Zengin ülkelerde uygulanan aşı sayısı ile COVAX aracılığıyla uygulanan aşı sayısı arasındaki uçurum büyüyor. Artık Covid-19 hastalığı riski düşük olan daha genç, sağlıklı insanları aşılayan ülkeler, bunu diğer ülkelerdeki sağlık çalışanlarının, yaşlıların ve diğer risk altındaki grupların yaşamları pahasına yapıyor" diye konuştu.
Covid-19 aşılarının adaletsiz dağılımının sadece ahlaki bir rezalet olmadığını, aynı zamanda ekonomik ve epidemiyolojik olarak kendi kendini engellediğini belirten Ghebreyesus, "Bazı ülkeler tüm nüfuslarını aşılamak için yarışırken, diğer ülkeler hiçbir şeye sahip değil" ifadelerini kullandı. Virüsün daha fazla yaygınlaşmasının daha fazla mutasyona neden olacağını kaydeden Ghebreyesus, "Ne kadar fazla varyasyon ortaya çıkarsa, varyasyonların Covid-19 aşılarından kurtulma ihtimali o kadar artar. Virüs herhangi bir yerde yayılmaya devam ettiği sürece insanlar ölmeye devam edecek, ticaret ve seyahat kesintiye uğramaya devam edecek ve ekonomik iyileşme daha da gecikecektir" dedi.
Örnek ülke Güney Kore
Dünyada örnek oluşturan bazı ülkeler olduğunu kaydeden Ghebreyesus, "Güney Kore, ikili anlaşmalar yoluyla kolayca Covid-19 aşılarını satın alabilecek yüksek gelirli bir ülke olmasına rağmen COVAX ile aşı sırasını bekledi" ifadelerini kullandı.