Dünya Sağlık Örgütü'nün yıllık toplantısına koronavirüs konusunda ABD ile Çin arasında tırmanan gerilim damgasını vurdu. DSÖ ABD'nin eleştirilerini geri çevirirken Çin, bulacakları aşıyı tüm dünyayla paylaşma sözü verdi.

DSÖ, ABD'ye sırtını döndü, Çin'e kucak açtı

Dünya Sağlık Örgütü'ne üye 194 ülkeden üst düzey temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen Dünya Sağlık Kurulu'nun yıllık toplantısına koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan kamplaşma damgasını vurdu.

Dw.com adlı haber ajansında yer alan habere göre; Cenevre'de düzenlenen iki günlük toplantının açılış konuşmasını yapan Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Antonio Guterres, dünya ülkelerini koronavirüs pandemisi konusunda DSÖ'nün tavsiyelerini dikkate almamak ve ortak adımlar atmamakla eleştirdi.

"Çeşitli ülkeler, farklı ve bazen çelişkili stratejiler izledi. Hepimiz bunun yüksek bedelini ödüyoruz" diyen Guterres, pandeminin dünyayı uyandıracak bir alarm olarak görülmesi çağrısı yaparak krizin daha adil ve sürekliliği esas alan ekonomik sistemler yaratmak için kullanılması gerektiğini kaydetti.

DSÖ'den eleştirilere yanıt
DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus da DSÖ'ye yönelik eleştirileri geri çevirerek kuruluşun koronavirüsün patlak vermesi sonrasında yeterince erken alarm verdiğini söyledi. DSÖ Genel Direktörü, koronavirüsün kaynağıyla ilgili bağımsız soruşturmanın "uygun olan en erken zamanda" gerçekleştirileceği taahhüdünde bulundu.

Tedros Adhanom Ghebreyesus, soruşturmanın pandemiden dersler çıkarılması ve dünyayı ve ülkeleri gelecekteki pandemilere karşı daha donanımlı hale getirecek tavsiyeler sunma hedefine hizmet etmesi gerektiğini belirtti.

ABD-Çin gerginliği
Dünya Sağlık Kurulu yıllık toplantısına damgasını vuran en önemli konu ise koronavirüsün kaynağı ve DSÖ'nün oynadığı rol konusunda ABD ile Çin arasında tırmanan gerilim oldu.

ABD Başkanı Donald Trump, DSÖ'yü Çin yanlısı olmakla suçlayarak ülkesinin kuruluşa yaptığı aidat ödemelerini durduracağını açıklamıştı. Trump gelen tepkiler üzerine hafta sonunda kısmen geri adım atarak DSÖ'ye başta taahhüt edilen miktarın yüzde 10'unun ödenebileceğini , böylece Çin ile eşit ödeme düzeyine gelineceğini söyledi. ABD, Pekin yönetiminin koronavirüsün ilk patlak verdiği dönemde şeffaf davranmadığını ve bu nedenle virüsün tüm dünyaya yayılmasında sorumluluk taşıdığını savunuyor. Washington yönetimi DSÖ'yü de Çin'e fazla yakın olmakla ve başlangıçta Çin'in baskısı nedeniyle koronavirüs konusunda zamanında alarm vermemekle suçluyor.

Çin'den aşı jesti
ABD'den hiçbir temsilcinin konuşma yapmadığı toplantıda Çin Devlet Başkanı Şi Cinping bulacakları aşıyı tüm dünyayla paylaşacakları mesajı vererek puan toplamaya çalıştı.

Ülkesinin koronavirüs konusunda her zaman "açık, şeffaf ve sorumlu" bir şekilde davrandığını ve elde ettiği bulguları hızlı bir şekilde uluslararası toplumla paylaştığını savunan Şi, koronavirüsün kontrol altına alınması sonrasında dünya çapında virüse karşı verilen yanıtların kapsamlı bir şekilde değerlendirilmesi çabalarını desteklediklerini belirtti.

Şi, pandemiyle mücadeleye 2 milyar dolarlık kaynakla katkıda bulunacaklarını da bildirdi. Ülkesinin koronavirüse karşı bir aşı geliştirmesi durumunda bunu tüm dünyanın kullanımına sunacakları sözü veren Şi, "aşının tüm dünyaya ait bir kamu malı" olacağını söyledi. Çin Devlet Başkanı, böylece aşıya gelişmekte olan ülkelerin de ulaşabileceğini ve aşının satın alınabilir uygun fiyatlarda olacağını kaydetti.

Almanya ve Fransa'dan destek
Şi'nin açıklamalarına Almanya ve Fransa'dan da destek geldi. Almanya Başbakanı Angela Merkel, koronavirüse karşı geliştirilecek aşının "doğal olarak herkes için erişilir ve ödenebilir" olması gerektiğini belirtirken Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, aşının "kamu malı olarak herkese açık olması gerektiğini vurguladı.

Çin şu an koronavirüse karşı beş farklı aşı üzerinde klinik deneyler yürütüyor. Çeşitli ülkelerde de çeşitli aşılar üzerinde çalışılıyor. Bilim insanları aşının insanlar üzerinde kullanılabilecek hale gelmesinin 12 ila 18 ayı bulacağına dikkat çekiyor.

Merkel DSÖ'ye arka çıktı
Videokonferans yoluyla düzenlenen toplantıya katılan Almanya Başbakanı Angela Merkel de konuşmasında ABD'ye karşı DSÖ'ye destek çıktı. DSÖ'nün, kilit önemdeki meşru ve küresel bir kuruluş olduğunu belirten Merkel, kuruluş içindeki süreçlerin gerektiğinde iyileştirilebilmesi için kalıcı bir finansman sistemine ihtiyaç olduğunu belirtti. Merkel gelecekte erken uyarı mekanizmaları ve önlemlerin iyileştirilmesi, araştırma alanında işbirliğinin geliştirilmesi ve sağlık sistemlerinin güçlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti.

Merkel, dünya çapında koronavirüs nedeniyle 310 bini aşkın kişinin yaşamını yitirdiğine dikkat çekerek uluslararası toplumu pandemiyle ortak mücadeleye çağırdı. Küresel bir kriz yaşandığını ve hiçbir ülkenin bu krizle tek başına başa çıkamayacağını belirten Merkel, "Koronavirüs pandemisini geride bırakacağımıza inancım tam. Küresel çapta güçlerimizi ne kadar birleştirirsek, o kadar hızlı ve iyi bir şekilde başarıya ulaşırız" diye konuştu.

Almanya ve Fransa'dan reform konsepti
Toplantıya katılan Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn da DSÖ'nün COVID-19 ile mücadelenin de ötesinde büyük önem taşıdığına işaret ederek DSÖ'nün gelecekte koordinasyon işlevinin genişletilmesi ve münferit üye devletlerin nüfuzundan daha bağımsız hale getirilmesi gerektiğini vurguladı. Spahn, Almanya ve Fransa'nın DSÖ'de reform için bir konsept sunacağını ve Almanya'nın temmuz ayında başlayacak altı aylık AB dönem başkanlığında bu konseptin geliştirileceğini" söyledi.

DSÖ'nün organlarından biri olan Dünya Sağlık Kurulu'nda AB'nin, dünyada koronavirüs pandemisiyle ortak mücadele çağrısı yapan karar tasarısının da oylanması bekleniyor.

Almanya, DSÖ ve AB ülkeleriyle birlikte geçen hafta koronavirüs aşısı geliştirilmesi ve üretimi için uluslararası konferansa ev sahipliği yapmış, ABD ise konferansa katılmamıştı.
OGÜNhaber