İstanbul'da Maltepe’den Halkalı'ya giden Marmaray'a binen Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, gözlemlerini anlattı. Öztürk, kalabalığı azaltmak için kademeli mesaiye geçilmesini önerdi.
Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Recep Öztürk, İstanbul'da koronavirüs salgınında toplu ulaşımdaki yoğunluğa dikkat çekti. Marmaray'a binip kalabalığı gözlemleyen Öztürk, toplu ulaşımdaki yoğunluğun bulaş riskini artırdığını belirtti; yoğunluğu azaltmak için kademeli mesaiye geçilmesini önerdi.
Prof. Dr. Öztürk, kalabalık nedeniyle toplu ulaşımda mesafe kurallarına uyulamadığını belirtti, aşırı yığılmaların önlenmesi gerektiğini, kademeli mesai ile toplu taşımalarda aynı saatlerde yaşanacak aşırı yoğunluğun önüne geçebileceğini kaydetti.
TOPLU ULAŞIMDA FİZİKSEL MESAFE KORUNAMIYOR
Mayıs ayında 780’lere inen günlük vaka sayılarının, kısmi serbestlik, yeni normalle 1500’lere çıktığını hatırlatan Öztürk, “Şartlar tabii ki tam uygun olmayabilir ama zaten önerilen, devlet kademeli mesai gelmesi, riskli kişilerin aktif şekilde çalışmaması gibi tedbirlere başvuruyor. Cumhurbaşkanlığı genelgesinde de bu şekilde kademeli çalışma hususuna değinildi, şu anda kurumlar bunu yapmaya çalışıyorlar. Okullar eğitime açılırsa, onlar için de benzer bir tedbir alınacak. Yani ulaşım araçlarına aynı saatlerde, aynı yoğunlukta yüklememek lazım ve büyük bir ihtimalle buna bir çözüm bulunacak. Ama şu anda gördüğüm kadarıyla ulaşım araçlarında ister deniz, ister kara, ister demiryolu ulaşımı olsun, sosyal mesafe kuralı buralarda çok korunamıyor” ifadelerini kullandı.
DHA'nın haberine göre; Öztürk şöyle devam etti: “Az önce söylediğimiz gibi, fiziki mesafeyi bozabilen aşırı toplanmalar, bu ister yolculuk ister başka bir toplantı olsun, olmaması gerekiyor. Planlamaların buna göre yapılması gerekiyor. Dünyanın pek çok yerinde bu sene eğitimler karma şekilde yapılacak. Türkiye de büyük bir ihtimalle böyle bir yol benimseyecek. Kademeli eğitim burada da haliyle gündeme gelecek. Bu şekilde aşırı yüklenmeler elden geldiğince önlenmeye çalışılacak. Burada sadece devletin kural koyması yetmiyor, bu kuralları uygulayanlar, ulaşım araçlarının yöneticileri ve oradan hizmet alanların da buna uyum sağlamaları gerekiyor. Gerekirse kişilerin iş yerleri ile konuşup, kalabalık saatlerden kaçınmalarını sağlayacak mesaiye ulaşmaları gerekiyor. Bu tek başına bir merkezi kararla yapılamaz. Her birimizin bölgesel olarak bu kurallara uyum konusunda gayret göstermemiz gerekiyor.”