Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, 'Virüsün patojeni testinde yani hastalık yapıcı etkisinde ve bulaştırıcılığında herhangi bir değişiklik yok. Virüsün zatürreye dönüşen bir hastalık yapma olasılığı halen devam ediyor ve insanların yaşamına mal olma olasılığı da halen devam ediyor. Yani virüs aslında eski tehlikesiyle şu anda da seyrini devam ettiriyor' dedi.

Bilim Kurulu üyesi Kayıpmaz: Virüs, eski tehlikesiyle seyrini devam ettiriyor

Ankara Şehir Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Görevlisi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Afşin Emre Kayıpmaz, DHA'ya açıklamalarda bulundu. Kayıpmaz, "Aslında elimizdeki veriler ve kliniğimizdeki hastalar bize şunu gösteriyor ki virüsün patojeni testinde yani hastalık yapıcı etkisinde ve bulaştırıcılığında herhangi bir değişiklik yok. Yani bu virüsün zatürreye dönüşen bir hastalık yapma olasılığı halen devam ediyor ve insanların yaşamına mal olma olasılığı da halen devam ediyor. Yani virüs aslında eski tehlikesiyle şu anda da seyrini devam ettiriyor. Ama bizim elimizde artık daha avantajlı silahlar var. Bildiğiniz gibi yurt dışında birçok ülkede entübe durumda hastalara verilen pavifiravir ilacı şu anda ülkemizde üretilebilir hale geldi. Ve bunu genel durumu stabil olan herhangi bir risk faktörü bulunmayan belli yaşın altında evde izlenebilecek hastalara verip başlatma şansımız oldu. Bu da bize tedavi anlamında önemli bir avantaj sağladı" dedi.

'21 EYLÜL'E KADAR OLAN SÜREÇ ÖNEMLİ'
Doç. Dr. Kayıpmaz, 21 Eylül'ü sağlıkçıların milat olarak gördüğü yönündeki değerlendirmelere ilişkin de Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un eğitimin 21 Eylül’de belli kapasitede kademeli olarak ve seyreltilmiş başlayacağını duyurmasıyla ilgili olduğunu söyledi. Doç. Dr. Kayıpmaz, "Tabi 21 Eylül’e kadar önümüzdeki süreç bizim için son derece önemli. Bizim tedbirlere uyum noktasında yaşayacağımız gevşemeler vaka sayılarına yansıyor. Ve vaka sayılarında ciddi bir artış yönünde bir yükselme gözükürse burada okulların açılma kararı da dahil olmak üzere birçok faaliyeti etkileyebilecek bir durum ortaya çıkabilir. O yüzden bizim okullar açılmadan önce artık bu tedbirler dediğimiz ve belki her gün tekrar ettiğimiz kriterlerin artık yaşantımıza iyice uyarlanması gerekiyor. Biz artık eylüle kadar kalabalıklardan kaçınmayı bir ilke haline getirmeliyiz. Maskemizle burnumuzu kapatmayı bir ilke haline getirmeliyiz. Temizlik mutlaka aksatmamamız gereken bir kural olmalı" diye konuştu.

'GÖNDERMEK İSTEMEYENLERE DEVAM ZORUNLULUĞU OLMAZ'
Doç. Dr. Kayıpmaz, vaka sayılarında düşme ya da artma olmaması halinde de belli kriterlere bakılarak okulların açılmasının gündeme gelebileceğini; ama bunun eski şekliyle olmayacağını öngördüklerini kaydederek, şunları kaydetti: "Daha kademeli bir sistem, ders saatlerinin daha kısa olduğu bir sistem, eğitimin belki belli bir bölümünün uzaktan eğitim şeklinde yürütüldüğü sistem olabilir. Bu anlamda birinci ve ikinci sınıftaki çocuklarımızın okuma- yazma ve bazı temel bilgileri öğrenme anlamında yüz yüze eğitim son derece önemli. Burada belki velilerimize şu şans tanınabilir ki bir devam zorunluluğu olmaz. Veli eğer çocuğunu okula gönderme yolunda bir endişe taşıyorsa bu konuda da onu serbest bırakırız ve göndermek istemeyenlere bir devam zorunluluğu olmaz. Onlar uzaktan eğitime devam edebilir. Ama göndermek isteyen velilerimiz için de okulların nasıl güvenle açılacağını da masaya yatırıyor olmamız lazım."
OGÜNhaber