ABD istihbaratının, dünya çapında salgına yol açan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) Çin'de bir laboratuvardan çıkmış olma ihtimalini araştırdığı bildirildi.

ABD, Kovid-19'un Çin'deki bir laboratuvardan çıkmış olma ihtimalini araştırıyor

CNN televizyonunda yer alan habere göre, ABD istihbarat ve ulusal güvenlik kurumları, Çin'in Hubey eyaletine bağlı Vuhan kentindeki deniz ürünleri gıda pazarını ziyaret eden kişilerde görüldüğü için orada ortaya çıktığı sanılan yeni tip koronavirüsün (Kovid-19) aslında Vuhan'daki bir laboratuvardan yanlışlık sonucu çıkıp insanlara bulaşmış olma ihtimali üzerinde duruyor.

CNN'e konuşan Amerikan istihbarat kaynakları, Çin'in virüsü biyolojik silah olarak geliştirdiğinin düşünülmediğini fakat laboratuvar ortamında üzerinde çalışılırken yapılan bir hata ya da biyolojik materyalin kötü muhafazası sonucu çalışanlara bulaşarak dışarı çıkmış olabileceğini belirtti.

İstihbarat kaynakları, bunun yalnızca bir teori olduğunu, istihbarat örgütlerinin büyük etkilere yol açan bu tip olaylarda çok sayıda farklı ihtimali göz önüne alan soruşturmalar yürütmesinin doğal olduğunun altını çizdi.

Vuhan'daki laboratuvar şüphelerin odağında
Washington Post gazetesi, 14 Nisan'da yayımladığı haberde, ABD'nin Pekin Büyükelçiliğinin 2018'de Dışişleri Bakanlığına gönderdiği şifreli yazışmalarda, yarasalardaki beta koronavirüsler üzerine araştırmalar yapan Vuhan Viroloji Enstitüsü Laboratuvarı'ndaki güvenlik ve sağlık şartlarından duyulan endişeyi dile getirdiği kaydetti.

Haberde, ABD'nin Vuhan Başkonsolosu Jamison Fouss ile Büyükelçilik Danışmanı Rick Switzer'ın 27 Mart 2018'de laboratuvara düzenledikleri ziyaretin ardından, Dışişleri Bakanlığına "hassas" ibareli iki şifreli mesaj gönderdiği, bu mesajlarda "burada incelenen yarasalardan SARS'a benzer bir koronavirüsün laboratuvar çalışanlarına geçip onlardan başkalarına bulaşabileceği" uyarısında bulunduğu belirtildi.

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da söz konusu yazışmalarla ilgili yaptığı açıklamada, bunların yeni tip koronavirüsün laboratuvardan çıktığına dair doğrudan kanıt olmadığını ancak dikkate alınması gerektiğini belirterek "Çin Komünist Partisi, salgının başlangıcında en ihtiyaç duyulan anda Amerikalılara erişim sağlamadı. Bu laboratuvarı biliyoruz, vahşi hayvan pazarlarını biliyoruz, virüsün Vuhan'dan çıktığını da biliyoruz. Bunları bir araya getirdiğimizde bazı sonuçlar çıkarabiliriz ancak daha bilmediğimiz çok şey var. Bu soruların yanıtını almamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

"Kanıtlar doğal bir kökene işaret ediyor"
ABD Genelkurmay Başkanı Mark Milley de salı günü düzenlediği basın toplantısında, virüsün laboratuvarda üretilmiş olma ihtimalini titizlikle değerlendirdiklerini belirterek "Bu noktada henüz böyle bir sonuca ulaşmış değiliz çünkü kanıtlar virüsün doğal bir kökene sahip olduğuna işaret ediyor. Ama bunu kesin olarak bilemiyoruz." demişti.

Öte yandan ABD ve İngiltere'den bilim insanları, 17 Mart'ta "Nature Medicine" dergisinde yayımladıkları makalede, Kovid-19'un DNA dizilimi incelendiğinde, virüsün insan hücrelerine tutunmasını sağlayan reseptör proteinlerde doğal seçilimin izleri olduğuna dikkati çekerek "virüsün laboratuvar ortamında üretilmiş veya manipüle edilmiş olmasının mümkün olmadığı" sonucuna ulaşmıştı.

CNN'e konuşan Beyaz Saray'ın Koronavirüsle Mücadele Görev Gücü ekibinden bir yetkili de salgınlarda, hastalığın laboratuvardan çıkan bir virüs ya da patojenden kaynaklandığına ilişkin dedikoduların ortaya çıkmasının sık karşılaşılan bir durum olduğunu söyledi.

İlk ortaya çıktığı günlerde salgını gizlediği eleştirilerine hedef olan Çin yönetimi, Kovid-19'un laboratuvardan çıktığı iddiasını reddediyor.

Çin'in Vuhan kentinde Aralık 2019'da ortaya çıkan yeni tip koronavirüs 200'den fazla ülke ve bölgeye yayılarak pandemiye dönüştü. Dünya genelinde vaka sayısı 2 milyonu aşarken, 130 binden fazla kişi hayatını kaybetti.
OGÜNhaber