1966 yılında Kara Harp Akademisi'ni tamamladı. Almanya'da dil eğitimini tamamladıktan sonra 1969 yılında Türk Silahlı Kuvvetler Akademisi'nden mezun oldu. 1973 yılında Alman Harp Akademisi'ni tamamladı.
Bir yıl Kara Harp Akademisi'nde başöğretmen olarak görev yaptı. 1974 yılında Kıbrıs Harekâtı sırasında Albay rütbesiyle Kıbrıs Türk Alayı Komutanlığına atandı. Bu alayın komutanlığını yaparken Kıbrıs Yunan Alayı imha edildi. 1978 yılında Tuğgeneral rütbesine terfi etti ve Bolu Komando Tugayı Komutanlığına atandı. 1982 yılında Tümgeneral rütbesine terfi etti ve Kıbrıs 28. Tümen Komutanı oldu. 1986 yılında Korgeneral rütbesine terfi etti. 1988 yılında Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı oldu. 1990 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti ve Jandarma Genel Komutanlığı'na atandı.
Vefatı
Kuzey Irak'ta konuşlanmış durumda bulunan Çekiç Güç Kuvvetlerinin Türkiye'den ayrılması gerektiğini ve ABD'nin Kuzey Irak'ta oluşturmaya çalıştığı Kürt Devleti'nin Türkiye'nin zararına olduğunu söylüyordu. Bu nedenle Amerika Birleşik Devletleri büyükelçiliği tarafından birkaç defa hükümete şikayet edildiği iddia edildi. 17 Aralık 1992 tarihinde Çekiç Güç'e bağlı Amerikan savaş uçakları, kendilerine bildirildiği halde Irak'ın Selahaddin kentine gitmekte olan Bitlis'in helikopterine taciz uçuşu yaptı ve helikopteri inişe zorladı. Komutanlığı döneminde JİTEM'in kurularak yargısız infazların yapılmasına ve itirafçılarla birlikte silah ve uyuşturucu kaçakçılığı yapılmasına karşı çıktığı da basına yansıdı.
7 Şubat 1993 tarihinde "İncirlik Üssü'nden kalkan ABD uçaklarının, PKK'ya yardım dağıttığı" açıklamasını yaptıktan sonra 17 Şubat 1993 tarihinde içinde bulunduğu Beechcraft B200 King Air tipi uçağın henüz aydınlanamayan nedenlerle düşmesi sonucu hayatını kaybetti.
Daha sonra ekibi içinde yer alan Rıdvan Özden ve Bahtiyar Aydın gibi bazı yüksek rütbeli askerler de görevi başında vefat etti.
EŞREF BİTLİS'TEN ÖZAL'A SON MEKTUP
Orgeneral Eşref Bitlis, ölümünden 7 ay önce dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yazdığı mektupta PKK ile işbirliği içerisindeki bazı isimleri veriyor ve Kürt sorununa çözüm önerileri sunuyor.
Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın ölümüyle ilgili tekrar soruşturma başlattığı Jandarma Eski Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis'in ölümünden 7 ay önce dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a yazdığı son mektup ortaya çıktı.
Sabah gazetesinin haberine göre, Bitlis'in "Sayın Cumhurbaşkanım, Zatı Aliniz bu olaya müdahil olmalı, aksi takdirde bölgede sonu alınamayacak ciddi risk ve tehditlerle karşı karşıya kalabiliriz" dediği üç sayfalık mektupta Kürt sorununa ilişkin önemli uyarılar yapılıyor ve çözüm önerileri sunuluyor.
Bitlis, mektubun ilk bölümünde ABD tarafından bölgede konuşlu Çekiç Güç'teki bazı komutanların terör örgütü PKK'ya yardım ettiğini ayrıntıları ile açıklıyor. Bu iddiayı güçlendiren görüntü ve telsiz konuşmaları aktarılıyor. ABD'li bazı komutanlarla, PKK lider kadrosunun yaptığı üç toplantıya ilişkin ayrıntılar veriliyor.
Eşref Bitlis, mektubunda ikinci olarak devlet içindeki bazı unsurların terörden rant sağladığını vurguluyor ve isimler veriyor. Güneydoğu'daki bazı işadamlarının güvenlik güçlerinin de desteğini alarak bölgede terör örgütü PKK adına kaçakçılık yaptığını belirtiyor. Mektubun ikinci bölümünde ise Kürt Sorunu Çözüm önerilerini içeren bir rapordan bahsediliyor. "Kod Adı: Kale" olarak tanımlanan planda öncelikli olarak terör belasının defedilmesi gerektiği belirtiliyor. İkinci aşamada ise Kürt halkına yönelik ılımlı adımların atılması için devlet politikası oluşturulması gerektiği vurgulanıyor ve "Bölge halkının kazanılması zaruridir. Halk yanlış yönetim ile terör örgütü arasında sıkışmış durumdadır. Bunu suiistimal eden unsurların bertaraf edilmesinin zorunluluğu ortadadır" tespitinde bulunuluyor.
MGK GÜNDEMİ OLDU
Kürt sorunu çözüm planını ciddi şekilde değerlendiren Turgut Özal, kendisine gelen mektuptan sonra Org. Bitlis ile iki görüşme gerçekleştiriyor. Bitlis Paşa'dan planın nasıl uygulanması gerektiğine ilişkin ayrıntılı yeni bir çalışma yapmasını istiyor ve bu konuda bazı sivil isimlerden yardım alabileceğini belirtiyor. Turgut Özal, Bitlis'le yaptığı ilk görüşmeden sonra konuyu devletin zirvesinde tartışmaya açıyor. Planın içeriğini önce dönemin Başbakanı Süleyman Demirel ve Genelkurmay Başkanı Org. Doğan Güreş ile değerlendiriyor. Konunun ayrıntıları daha sonra MGK toplantılarında ele alınıyor. Özal, Bitlis'in de tavsiyesine uyarak MGK'nın Ağustos 1992 tarihli toplantısını Diyarbakır'da olağanüstü topladı. 27 Ağustos tarihinde gerçekleştirilen toplantı sonrasında 6 maddelik bir bildiri yayınlandı. Adeta "Kod Adı: Kale" planının izlerini taşıyan bildiride "terörle mücadelenin yasalar çerçevesinde yürütüleceği" ve "Bölge halkının yaşam seviyesinin yükseltilmesi için" çalışmalar yapılacağı vurgulandı. Eylül, Ekim, Kasım, Aralık 1992 tarihli MGK toplantılarda da terör konusu ayrıntılı bir şekilde işlendi ve aynı şekilde bildirilere yansıtıldı.
RAHATSIZ OLDULAR
Org. Bitlis'in Kürt sorununa ilişkin çözüm planı devlet içinde bazı kesimlerde rahatsızlığa neden oldu. TSK içinde de bazı komutanlar Org. Bitlis'e yönelik sert eleştiriler dile getiriyor, rahatsızlığın bir başka boyutunu ise Org. Bitlis'in planın uygulanması konusunda doğrudan Cumhurbaşkanı Özal ile temasa geçmesi oluşturuyordu. Bitlis'in bu çalışmaları bazı dış güçler tarafından da yakın takibe alındı. Bitlis'i Erbil'e götüren helikopter taciz ateşi ile karşılaştı. Özal ile ikinci görüşmesini Aralık 1992'de yapan Bitlis, bütün ağırlığını bundan sonra Kürt sorunu üzerine verdi. Kendine yakın kurmay kadrodan bir ekip oluşturdu. Bu isimlerle planın ayrıntıları üzerine yeni bir çalışma başlattı. Ancak bu sırada uçak kazası oldu. Yapılan açıklamalarda uçağın buzlanmadan düştüğü belirtildi, ancak kaza sonuç raporu kimseyi tatmin etmedi.