hukuk uyuşmazlıklarında arabuluculuğun geliştirilmesine destsek’ projesi kapsamında bilgilendirme semineri, Gaziantep’te yapıldı.
Anatolion Otel’de yapılan toplantıya; Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Yüksel Hız, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker, Adalet Komisyonu Başkanı Şefik Arslan, Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu üyesi Sibel Gürsel, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Demokratik Yönetişim Program Müdürü Leyla Şen ve çok sayıda cumhuriyet savcısı, hakim ve avukat katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Yüksel Hız, arabuluculuğun batı ülkelerinde önemli mesafeler kat ettiğini belirterek, “Arabuluculuğun dünyada örneklerini gördüğümüz yerlerde biraz işin alt yapısı toplumsal kültüre bağlı gibidir. Örneğin Hollanda’ya 8 yıl önce yaptığımız ziyarette ilkokullarda öğrenciler arasında çıkan sorunlara, önce sınıfta oluşturulan bir heyet arabuluculuk ediyor. O heyete sorunu götürüyorlar. Ondan sonra okul bazında yine öğrencilerden oluşturulan bir genel heyet var.
Orada da sorun çözülmese devreye o zaman idareci giriyor. Arabulucu eğitiminin verilmeye başlandığı bir toplumla henüz bu eğitimi almamış bir topumun vereceği tepki tabii ki farklı olacak. Arabuluculuk, hakimlik değil arkadaşlar, hakemlik de değil. Arabulucu taraflar arasında masadan kalkmadan birbirleriyle sorunları görüşebilmelerini sağlamaktır. Arabulucu taraf olmayacak, yönlendirmeyecek, kadılık yapmayacak, hakimlik, avukatlık da yapmayacak, bilirkişilik yapmayacak. Arabulucu iki tarafa da faydalı olduğunu düşündüğümüz ölçüde uygulama artacak” dedi.
Uygulamadan endişeli olan grupların konuyu iyice kavradıktan sonra bu endişelerinden uzaklaşacağını da anlatan Hız, “Şu anda avukatlar bu işe, mesleki kaygılardan dolayı karşı çıkıyorlar. Bu nedenle adalet akademisinde avukatlık, meslektaşlarımızın, milletvekili meslektaşlarımızın etkisiyle bu iş gerçekleşecekti. Ama o kaygı zaman içinde tüm dünyada yaşanmış, birkaç yıl sonra korkulan bir şey olmadığını, mesleki kaygıların bu kadar yer etmeyeceğini, aslında para kazanılabileceğini görmüşler. Bu nedenle karşı çıkmamışlar. En kötü sulh en iyi davadan daha iyidir. Arkadaşlar bu bir gerçek, mahkemenin verdiği karar esasında tarafları büyük ortamda tatmin etmiyor. Çünkü bir tarafı yüzde yüz haklı göremiyorsunuz. Genellikle kısmi kabuller, retler oluyor. Orada bile tamamiyle sorun çıkmıyor. Esasında biz hakimler o toplumun da belki de en çok saygıyı hak eden insanlar olmasına rağmen bu anlamda en çok eleştirilen kişileriz. Çünkü verdiğiniz karar yüzde yüz beni haklı görmediğiniz takdirde, ben hep eleştiriliyorum. Hakim bir karar veriyor ama bu sorunu çözmüyor. İnsanlar kavga etmeye yeni davalara neden olmaya devam ediyorlar” diye konuştu.
Toplantının açılışında konuşan Gaziantep Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Peker, Adalet Bakanlığı’nın son dönemlerde özellikle eğitime büyük bir önem verdiğini ve bu yönde seminerlerin düzenlendiğini belirterek, “Uygulamadaki aksaklıklar ve hatalar bu gibi eğitim seminerleriyle giderilmeye çalışılıyor. Son 10 yılda bakanlığımızın bu konularda ciddi hamleler yaptığını söyleyebiliriz. Gaziantep’te uzun süredir seminer yapılmıyordu. Bakanlığımızın bu semineri Gaziantep’te düzenlemesi bizleri mutlu etmiştir ve kendilerine teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Yapılan büyük adliye binalarının 3-5 yıl sonra yeniden dolup taştığına işaret eden Cumhuriyet Başsavcısı Peker, “Mahkemelerin sayıları iş yükü nedeniyle her geçen gün artıyor. Yani büyük binalar ve mahkemeler yaparak sorunu çözemiyoruz. Mutlaka alternatif çözüm yolları ve uyuşmazlığı çözecek ara formüller bulmak zorundayız. Sonuç olarak çok büyük binalar yapsak bile bir süre sonra bu binalar da yetersiz kalıyor ve tıkanma noktasına geliyor. İnşallah bu çalışmalar ve seminerler sonucunda ara formüllerle en azından iş yükümüz azalacaktır” şeklinde konuştu.
Gaziantep Barosu Yönetim Kurulu üyesi Sibel Gürsel ise konuşmasında, projeyle ilgili avukatlar olarak endişelerini dile getirerek, avukatların da fikir ve görüşlerinin göz önünde bulundurulması gerektiğini söyledi.