Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Juncker, sığınmacılar konusunda Türkiye ile AB arasındaki mutabakatın diğer ülkelerle yapılacak anlaşmalara örnek olabileceğini ifade etti.
BERLİN (AA) - Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker, sığınmacılar konusunda Türkiye ile AB arasındaki mutabakatın diğer ülkelerle yapılacak anlaşmalara örnek olabileceğini ifade etti.
Jucnker Bild am Sonntag gazetesine yaptığı açıklamada, 2015 yılından bu yana Akdeniz'de kurtarılan sığınmacı sayısının 400 bin olduğunu vurgulayarak AB'nin dış sınırlarını korumakta artık daha çok önlem aldığını ve bu konuda Türkiye gibi ülkelerle iş birliği yapıldığını dile getirdi.
Mutabakatın yürüdüğüne değinen Juncker, ''Geçen yılın ekim ayında Yunan adalarına bir günde 10 bin sığınmacı geliyordu. Bugün ise ortalama bu rakam 100 civarında. 640 düzensiz göçmen Türkiye'ye iade edildi. Bin 833'ü ise alınarak AB içindeki ülkelere dağıtıldı. Bununla birlikte kaçakçıların işlerini bozduk, sığınmacıların gelişlerini sınırladık ve yönetmeye başladık.'' diye konuştu.
Juncker, Türkiye ile yapılan anlaşmanın Afrika ülkeleriyle benzer bir anlaşma için model olup olmayacağı yönündeki bir soruya karşılık, ''Türkiye ile yapılan anlaşma sınırlarımızı komşularımıza karşı değil sadece onlarla beraber gerçek anlamda koruyabileceğimizin ispatıdır. Türkiye ile yapılan anlaşma tabii ki diğer ülkelere bire bir monte edilemez. Biz bu nedenle Afrika'daki menşe ve transit ülkeleriyle derinleştirilmiş iş birliğine ihtiyacımız var. Burada sadece geri kabul anlaşmasından bahsedemeyiz burada göçe neden olan sebepleri düzeltmeliyiz.'' dedi.
Juncker ayrıca, bazı teröristlerin sığınmacıların içinde Avrupa'ya gelmelerinin ortaya çıkmasıyla ilgili, ''Teröristler için boşluklar bırakılmaması gerekir. Nisan ayında AB üyesi olmayan ülke vatandaşları için seyahatlerde yeni bir giriş - çıkış sistemi önerdik. Vize serbestisi olan ülkelerle de buna benzer bir çalışmamız var. Kasım ayında ETIAS adlı programı AB Komisyonu önerecek. Bu ABD'den tanıdık bir sistem. Bu şekilde gelecekte Avrupa'ya seyahat edeceklerin güvenlik açısından riskli olup olmadıklarını gözden geçirilerek kim seyahat edebilir, kim edemez, bunun tespiti mümkün olacak.'' ifadelerini kullandı.