Bosna Hersek’in Srebrenitsa kentinde 1995 yılında Müslüman Boşnaklara karşı Sırplar tarafından gerçekleştirilen soykırımın kurbanlarından 14’ünün daha cenazesi, Potoçari Anıt Mezarlığı’nda düzenlenen törenle toprağa verildi.

Srebrenitsa Soykırımı’nın 14 kurbanı daha toprağa verildi

Bosna Hersek’te 29 yıl önce Sırp güçleri tarafından en az 8 bin 372 Boşnak Müslüman sivilin katledildiği ve Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yaşanan en büyük insanlık trajedisi olan Srebrenitsa Soykırımı’nın kurbanlarından 14’ü için Potoçari Anıt Mezarlığı’nda cenaze töreni düzenlendi. Kimlik tespitleri tamamlanan 14 soykırım kurbanı, gözyaşları arasında toprağa verildi. Cenaze namazını kıldıran Bosna Hersek İslam Birliği Reisü’l-uleması Husein Efendi Kavazovic, soykırımın bir daha yaşanmaması ve kimsenin başına gelmemesi temennisinde bulundu.

En genci 178, en yaşlısı 1927 doğumlu
Bu yılki anma törenlerinde toprağa verilen en genç isim 1978 Zvornik doğumlu Beriz Mujic oldu. Mujic’in kemik kalıntıları, ölümünden 28 sene sonra geçtiğimiz yıl mayıs ayında bulunmuş ve kimlik tespiti yapılmıştı. Mujic, 2013 yılında toprağa verilen kardeşi Hazim’in yanına defnedildi.
Toprağa verilen soykırım kurbanlarının en yaşlısı ise 1927 doğumlu Hamed Salic oldu. Öldürüldüğünde 68 yaşında olan Salic’in kemik kalıntıları, 2014 yılının Mayıs ayında bulunmuştu. Bu yıl defnedilenler arasında ayrıca Efendic soy isimli Hasib ve Camil kardeşler de yer aldı.
Toprağa verilen diğer soykırım kurbanları ise 1961 doğumlu Mehmed Krdzic, 1966 doğumlu Sabrija Omic, 1956 doğumlu Musan Siljkovic, 1975 doğumlu Sakib Harbas, 1971 doğumlu Ahmet Jasarevic, 1970 doğumlu Nevres Salihovic, 1935 doğumlu İbrahim Salkic, 1973 doğumlu Midhat Basic, 1959 doğumlu Hajdin Mustafic ve 1964 doğumlu Latif Mandzic oldu.

Anma töreni yapıldı
Toplu cenaze namazı ve defin işlemi öncesinde Srebrenitsa Soykırımı’nın 29. yılı nedeniyle anma töreni gerçekleştirildi. Birleşmiş Milletler güçlerinin üs olarak kullandığı eski akümülatör fabrikasında gerçekleştirilen anma programına Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Denis Becirovic, Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat üyesi Zeljko Komsic, Uluslararası Ceza Mahkemeleri Rezidüel Mekanizması (UCMRM) Başkanı Graciela Gatti Santana, Bosna Hersek Federasyonu Entitesi Başbakanı Nermin Niksic, Bosna Hersek Savunma Bakanı Zukan Helez, Karadağ Avrupa İşleri Bakanı Maida Gorcevic, Bosna Hersek’in ilk cumhurbaşkanı merhum Aliya İzetbegoviç’in oğlu ve Demokratik Eylem Partisi (SDA) Başkanı Bakir İzetbegoviç’in de aralarında bulunduğu çok sayıda yerli ve yabancı konuk katıldı. Anma programında konuşan Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konseyi Başkanı Becirovic, mayıs ayında BM Genel Kurulu’nda yapılan oylamada 11 Temmuz’un “Srebrenitsa Soykırımı’nı Anma Günü” ilan edilmesi kararına değindi. Kararın Bosna Hersek’in 21. yüzyıldaki en büyük diplomatik ve siyasi başarılarından biri olduğunu söyleyen Becirovic, “Kararın uygulanmasına başlandı ve artık bunu kimse durduramaz” diye konuştu. Becirovic, Bosnalı Sırp siyasetçilerin Bosna Hersek’ten ayrılma taleplerine de değinerek, bunun Bosna Hersek anayasası çerçevesinde mümkün olmadığını ifade etti.
Karadağ Avrupa İşleri Bakanı Maida Gorcevic ise, Srebrenitsa’daki soykırımın Avrupa’da İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra işlenen en büyük suç olduğunu söyledi. Gorcevic, “Karadağ adına kurbanlar için en derin taziyelerimi iletiyorum. Kendilerine sonsuz rahmet diliyorum” dedi.

Schmidt, ayrılıkçı girişimlere tepki gösterdi
Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt de Sırp politikacıların ayrılıkçı çıkışlarına tepki gösterdi. Schmidt, “Ayrılık girişimi, Bosna Hersek’teki tüm halkların haklarına aykırı olduğu için kabul edilemezdir ve mümkün olmayan bir yoldur. Diyalog yollarını açmalı ve idari düzene ilişkin değişikliklere yönelik muhtemel görüşmelere herkesin dahil edilmesini düşünmeliyiz. Eğer bu yönde bir irade mevcutsa bunun için bir platform da buluruz” dedi.

“Sadece Müslüman oldukları için öldürüldüler”
Srebrenitsa Anneleri Derneği Başkanı Munira Subasic ise konuşmasında, “Soykırımı yaşadım. Ailemin en yakın üyelerinden 22 tanesini kaybettim. Bunlar arasında dünyada en çok sevdiğim insan olan en küçük oğlum ve eşim de vardı. Çocuklarımız, kardeşlerimiz, kız kardeşlerimiz öldürüldü. Sadece Müslüman oldukları için öldürüldüler. Ama Srebrenitsa anneleri, Boşnak anneler, Müslüman anneler oturup ağlamakla kalmadı. Sesimizi yükselttik, tüm dünyayı uyandırdık. Onlara çocuklarımızın masum olduğunu ve bu yaşananların bir daha asla yaşanmaması gerektiğini söyledik. Fakat maalesef şu anda Ukrayna’da, Filistin’de ve dünyanın başka yerlerinde birçok anne ağlıyor ve dünya susuyor” ifadelerini kullandı.
Dünyanın Holokost’un ardından “bir daha asla” dediğini, ancak yaşananlardan hiçbir ders çıkarmadığını söyleyen Subasic, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda kabul edilen Srebrenitsa Soykırımı tasarısına destek vermeyen ülkelere de tepki gösterdi. Subasic, “Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic, bu tasarının destekçisi olabilirdi. Böyle olmadığı için çok ama çok üzgünüm” dedi.

Mostar Köprüsü’nden “alkışsız atlayış”
Srebrenitsa Soykırımı’nı anma etkinliklerinde Bosna Hersek’in güneyindeki Mostar kentinde soykırım kurbanlarını anma yürüyüşü ve şehirdeki tarihi köprüden “alkışsız atlayış” gerçekleştirildi. Geleneksel atlayışın yanı sıra bölge sakinleri ve turistler, soykırım kurbanları anısına Mostar Köprüsü’nden Neretva Nehri’ne çiçek bıraktı.

Uluslararası Adalet Divanı Srebrenitsa’da yaşananları "soykırım" olarak nitelendirmişti
Bosna Hersek’te 11 Temmuz 1995’te ülkenin doğusundaki Srebrenitsa kentinin Bosnalı Sırp kuvvetlerin işgaliyle başlayan soykırımda 8 bin 372 Bosnalı katledilmişti. Hollanda’nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı, 2007 yılında eski Yugoslavya Uluslararası Ceza Mahkemesi’nden (ICTY) gelen deliller çerçevesinde Srebrenitsa’da yaşananların "soykırım" olduğuna karar vermişti. Bosnalı Müslümanların katledilmesinden sorumlu tutulan ve "Bosna Kasabı" olarak tanınan eski Sırp komutan Ratko Mladiç, soykırım, savaş ve insanlığa karşı suçlardan Uluslararası Ceza Mahkemesi tarafından 2017’de ömür boyu hapse mahkum edilmişti.
1992’de Bosna Hersek’te kurulan Sırp Cumhuriyeti Ordusu’nda komutan olarak görev yapan Mladiç, 1995’te hakkında hazırlanan iddianamenin ardından 16 yıl boyunca saklandıktan sonra 26 Mayıs 2011’de Sırbistan’daki bir köyde yakalanmıştı.
OGÜNhaber