Pakistan ile İran arasındaki gerilimi değerlendiren Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İsmail Köse, "Pakistan İran için kolay bir hedef. İran hangi devlete saldırsa ağır bir şekilde karşılık görebilirdi. Fakat Pakistan’ın kendisine ağır şekilde karşılık veremeyeceğini biliyor ve dolayısıyla Pakistan’a sünnileri kışkırttığı iddiasıyla füze saldırısı düzenledi" dedi.

Prof. Dr. İsmail Köse İran-Pakistan gerilimine dikkat çekti, İran’ın kendisine yeni hedef olarak Pakistan’ı seçtiğini duyurdu

İran’ın son dönemde Ortadoğu’da bir çok problemli noktada aktif rol aldığını ve her sorunun altında İran’ın parmadığı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. İsmail Köse "İran’da siyaset İran toplumunu bir arada tutmaya İran’daki otoriter teokratik iktidarı devam ettirmeye yönelik politikalar doğrultusunda şekilleniyor. İran’da Acemlerin nüfusu Kürt ve Türkmenler’den daha fazla değil. Dolayısıyla demografik olarak sorunlu bir bölge fakat İran tarih boyunca Orta Doğu’da mezhepçi politikaları sonuna kadar acımasız bir şekilde kullanan müslüman coğrafyada katliamlar uygulanmasından herhangi bir şekilde rahatsız olmadan katliam uygulayan terör örgütlerine lojistik sağlayan bir devlet olarak olageldi. Hatırlanacağı üzere PKK’nın Türkiye’de kanlı saldırılar düzenlediği dönemde de İran PKK’nın lojistiğini sağlayan devletti. Hala İran PKK’yı Türkiye’ye karşı bir kaldıraç olarak elinde tutmaya devam ediyor. Aynı İran Suriye’de Şii politikaları acımasız bir şekilde kullanarak Sünnilere karşı Esat ailesinin katliamlarını destekledi ve beş milyondan fazla Suriye halkını mülteci göçmen durumuna düşmesini seyretti. Çocukların, bebeklerin ölmesi İran’ın çok umurunda olmadı. Aynı İran şu anda Filistin’de ve Lübnan’da Hizbullah’ı destekliyor. Hizbullah-Hamas anlaşmazlığında İran’ın Hizbullah’ı kesinlikle desteklediğini ve Sünni Hamas karşı mezhepçi politikalarla her koşulda Hizbullah’a destek sağladığını da biliyoruz. Son gelişmeler bu doğrultuda okunmalı bu doğrultuda ele alınmalı İran neden durduk yere Pakistan’a saldırı düzenledi. Çünkü İran’ın agresif sert söylemine rağmen ne ABD hedeflerine karşı ne İsrail hedeflerine karşı saldırı düzenleyebilme kapasitesi potansiyeli mevcut değil. Dolayısıyla İran’ın kendi içindeki muhalefeti kendisine karşı yükselen sesi bir şekilde susturması gerekiyor. Bunu da zayıf bir hedefe karşı yapabilir. Pakistan zaten kuruluşundan 1948’den günümüze istikrarın sağlanamadığı topraklar bir türlü sorunların, problemlerin çözülemediği Hindistan’la sorunların Keşmir üzerindeki problemlerin çözülemediği topraklar. Dolayısıyla Pakistan İran için kolay bir hedef. İran hangi devlete saldırsa ağır bir şekilde karşılık görebilirdi. Fakat Pakistan’ın kendisine ağır şekilde karşılık veremeyeceğini biliyor dolayısıyla Pakistan’a karşı sünnileri kışkırttığı iddiasıyla füze saldırısı düzenledi. Başka bir devletin egemen bir devletin toprağına füze atmak bir savaş sebebidir. Ama İran Pakistan’ın kendisine etkili şekilde karşılık veremeyeceğini biliyor kolay bir hedef seçiyor" diye konuştu.

"Mezhepçi politikalarla Orta Doğu’yu karıştıran bir İran var karşımızda"
"İran tarihinde çok güçlü bir şekilde çok sert söylemler kullanmasına rağmen hiçbir hristiyan devletle çatışmış bir devlet değildir" diyen Köse "İran mezhepçi politikalarla kendisine gelebilecek baskıları uzakta karşılıyor. Yemen’de Husileri kışkırtıyor, Birleşik Arap Emirliklerinde Şiileri kışkırtıyor, Mısır’da Şiileri kışkırtıyor, Filistin’de Şiileri kışkırtıyor. Irak’ta şu anda Şiiler üzerinde etki sağlamış durumda. Mezhepçi politikalarla Orta Doğu’yu karıştıran bir İran var karşımızda. Tarih boyunca da İran Anadolu’yu ’da kışkırttı Şii politikalarla. Yine İran son yıllarda PKK’ya lojistik destek sağlayarak Türkiye’nin de istikrarsızlaşmasını kendisinin gelecekteki çıkarları üzerinden fayda görüyor" ifadelerini kullandı.
OGÜNhaber