Öz Finans İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu, Türkiye’nin haklı şekilde yapmış olduğu Barış Pınarı Harekâtı’nın hemen akabinde ABD’nin Halkbank’a açtığı davanın uluslararası bir oyun olduğunu belirterek, 41 bin üyeleri adına 17 Ekim’de 41 bin hisse senedi satın alındığını belirtti.
Halkbank’ın yetkili sendikası Öz Finans İş, 41 bin üyesi adına Halkbank hissesi alarak desteklerini sundu. Öz Finans İş Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu, ABD tarafından Halkbank’a açılan ceza davasının esasında ülke ekonomisini ve Türkiye Cumhuriyeti’ni hedefleyen uluslararası oyunun bir parçası olduğunu ifade ederek, "Bu oyun daha önce seyirci karşısına çıkan, yazarı, oyuncuları, figüranları, sahnesi ve dekoru aynı oyunun tekrar sahnelenmesinden başka bir şey değildir. Bizler, bankadaki görevlerimizi özveriyle, iç hukuk ve uluslararası bankacılık kuralları çerçevesinde yapmaktayız. Hiçbir arkadaşımızın Türk bankacılık mevzuatına ve uluslararası bankacılık kurallarına aykırı tek bir işlem gerçekleştirmemiş olduğunu ve böyle bir işlemi gerçekleştirmeye de zorlanmış olmasının da düşünülemeyeceğini belirtmek isteriz. Kamu bankası çalışanları olmamız hasebiyle özel yerli ve yabancı sermayeli banka çalışanlarının tabi olduğu denetimlerden fazla denetime tabiyiz ve sorumluluk taşımaktayız. Bütün bankalar, Bankacılık Kanunları, Ticaret Kanunları ve BDDK mevzuatı çerçevesinde BDDK denetimine, rekabet hukuku çerçevesinde Rekabet Kurulu denetimine, çalışma hukuku, iş sağlığı ve iş güvenliği mevzuatı çerçevesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı denetimine, ulusal ekonomik mevzuat çerçevesinde Hazine ve Maliye Bakanlığı denetimine ve kara para ile mücadele ve terörist organizasyonların kara para trafiğinin önlenmesi çerçevesinde de MASAK denetimine tabidirler. Bu denetimlere ilave olarak biz kamu bankaları çalışanları çalıştığımız bankaların sermayelerinin yüzde 50’den fazlası Türkiye Cumhuriyeti Hazinesi’ne ait olduğu için Hazine ve Maliye Bakanlığı denetimine, kamu harcamalarını kontrol etmekle görevli Sayıştay denetimine, TBMM KİT Komisyonu denetimine ve en önemlisi kamu bankası çalışanları olarak, Türk halkının denetimine de tabiyiz. Bütün bunlara ilaveten kamu bankası çalışanları olarak bankalarımızın iç kontrolörleri ve müfettişleri aracılığıyla da sürekli olarak, yaptığımız iş ve işlemler denetlenmekte, ayrıca şube ve bölge yöneticilerimiz de iç hukuka ve uluslararası bankacılık mevzuatına aykırı işlem yapmamamız için hem yönetim hem de denetim görevi yapmaktadırlar" dedi.
Eroğlu, bankada kullanılan programların tamamının uluslararası bankacılıkta kullanıldığını anlatarak, "Bankamız tarafından kullanımımıza sunulan ve bizler tarafından kullanılan bankacılık, muhasebe ve raporlama programları, ulusal ve uluslararası mevzuata uygunluk belgesi almış programlar olup, Basel 2 ve Basel 3 kriterleri de karşılanmaktadır. Bütün bu denetimler çerçevesinde, yurt içi ve yurt dışı para transferleri, büyük bir dikkatle gerçekleştirilmekte ve kuralların dışına çıkmamız imkânsız hale gelmektedir. Halkbank çalışanları olarak biz bütün ulusal ve uluslararası bankacılık mevzuatına göre işlem yaptığımız için herhangi bir yöneticimizin bizler olmadan veya bizleri yok sayarak herhangi bir işleme imza atması da mümkün değildir. Bundan dolayı bankamız ve ülkemiz aleyhine yürütülen uluslararası bir komplonun içinde bankamızın adının geçmesinden, 20 binden fazla personel olarak bizler rahatsızlık duymaktayız ve töhmet altında tutulduğumuzu düşünmekteyiz. Banko personelinden genel müdürümüze ve yönetim kurulumuza kadar bütün bankamız çalışanlarının da yürürlükteki iç mevzuat ve uluslararası bankacılık ve ticaret kurallarına uygun işlem yaptığının herkes tarafından bilinmesini isteriz" dedi.
41 bin üye adına destek hissesi satın alındı
Bankanın yanında olduğunu belirtmek adına hisse satın aldıklarını sözlerine ekleyen Eroğlu, "Sendika yönetimi olarak bankamıza sahip çıkmak ve çalışanlar olarak desteğimizi göstermek için 41 bin üyemiz adına 17 Ekim 2019 tarihinde 41 bin Halkbank hisse senedi satın aldığımızı, hem siz değerli üyelerimiz hem de milletimizin takdirlerine sunmak isteriz. Çiğ yemedik ki midemiz ağrısın. Alnımız açık ve çok şükür başımız diktir" ifadelerini kullandı.