2005 yılında hukuk sistemimize giren uzlaştırma konusunun ele alındığı "Ceza Yargılamasında Bir Uyuşmazlık Çözüm Yöntemi Uzlaştırma ve Uygulamaları Sempozyumu"nda konuşan Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Öztürkmen, uzlaştırma kurumu ile 2018’de 218 bin 14 dosyada uzlaşma sağlandığını belirtti.

“Onarıcı adalet ile 2018’de 218 bin 14 dosyada uzlaşma sağlandı”

Ceza hukukuna alternatif bir çözüm yolu olarak uygulanan uzlaştırma kurumunun daha verimli nasıl uygulanabilir olabileceğinin her yönüyle ele alındığı "Ceza Yargılamasında Bir Uyuşmazlık Çözüm Yöntemi Uzlaştırma ve Uygulamaları Sempozyumu” Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) ile Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı’nın paydaşlığında Bahçeşehir Üniversitesi’nin ev sahipliğinde başladı. İki gün sürecek olan sempozyuma, Türkiye’nin birçok yerinden başsavcılar, hâkimler, savcılar ve akademisyenler katıldı.
Sempozyumun ilk gününde uzlaştırma kurumunda 2016’da yapılan değişiklikler sonrasında iki yıllık uygulama değerlendirmesi, mevzuat analizinin yapılması, uygulayıcıların yeterli bilgiye sahip olması, uygulama örneklerinin iyileştirilmesi konularına değinildi.
“26 bin 600 uzlaştırmacı aktif olarak görev yapmaya başladı”
“Onarıcı adalet yaklaşımıyla failin davranışını yanlış olarak kabul etmesi, sonuçları hakkında düşünmesi ve sorumluğunu alması hedeflenmektedir. Böylece mağdurun zararı giderilmiş, failin de ıslahıyla yeniden sosyalleşmesi teşvik edilmiş olacaktır” diyen Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Öztürkmen, onarıcı adaletin bir parçası olan uzlaştırma kurumunun etkinliği ve başarısının gün geçtikçe arttığını söyledi. Uzlaştırma sürecinin köklü olarak değiştiğini ifade eden Öztürkmen, “Ceza adalet sisteminde 10 yılı aşkın yer alan uzlaştırma uygulamalarının etkinliği arttırılmıştır. Soruşturma ve kavuşturma evrelerinde gerçekleştirilen uzlaştırma surecinin köklü olarak değişiminin yanı sıra aynı zamanda kurum için yeni olan uzlaştırmacı eğitimi sınavı ve denetim gibi kavramlar uzlaştırma sistemiyle tanıştırılmıştır. Bakanlığımız tarafından 2016 yılında eğitim kuruluşlarına uzlaşmacı eğitimi izni verilmeye başlanmıştır. 2019 yılı itibariyle eğitim izni verilen eğitim kuruluşlarının sayısı 47’ye ulaşmıştır. Bugüne kadar 33 bin uzlaştırmacı adayı eğitimlere katılmıştır. Genel müdürlüğümüz tarafından 27 bin 500 kişinin uzlaştırmacı olarak kaydı yapılmıştır. 26 bin 600 uzlaştırmacı ise Cumhuriyet Başsavcılıkları uzlaştırmacı listesinde yer alarak aktif olarak görev yapmaya başlamıştır. En fazla uzlaştırmacıya 2 bin 572 ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı sahiptir” dedi.
“Uzlaştırma kılavuzumuz hazır”
Uzlaştırmacıların görevlendirilmelerini ve dosyalarını takip edebilmelerini sağlayan uzlaştırmacı portalının faaliyete geçtiğini kaydeden Öztürkmen, uzlaştırma kurumundaki yenilikleri şu sözlerle aktardı: “Bu portalla uzlaştırmacılara ve taraflara sürecin başlangıcında bilgilendirici kısa mesaj gönderilmesi sağlanmıştır. Genel müdürlüğümüzde bu kapsamda yapılan öneriler dikkate alınarak portal üzerinden uzlaştırmacıların dosyalarını teslim alabilmeleri, evraka portal üzerinden erişebilmeleri sağlanmıştır. Uygulamada müşterek ilke ve standartların belirlenmesi hâkim, Cumhuriyet savcısı ve uzlaştırmacılara kaynak teşkil etmesi amacıyla uzlaştırma kılavuzu çalışmamızı da tamamlandı, kısa süre içerisinde basımı gerçekleştirilecektir.”
“2018 yılında 218 bin 14 dosyada uzlaşma sağlandı”
2018 yılında müzakerelerine geçilen 255 bin 962 dosyanın 218 bin 14’ünde uzlaşma sağlandığını belirten Öztürkmen, “Asliye ve Çocuk Ceza Mahkemeleri’ne toplam 946 bin 230 dava dosyası açılmıştır. 2018 yılındaki uzlaştırma sayılarına bakıldığında uzlaşma ile sonuçlanan dosya sayısı Asliye ve Çocuk Ceza Mahkemeleri’ne açılan dava sayısının yüzde 18’ine tekabül ediyor. Bu kapsamda en fazla hakaret, kasten yaralama, basit tehdit, taksirle yaralama ve mala zarar verme suçlarında uzlaştırma gerçekleştirilmiştir” şeklinde konuştu.
“Onarıcı adalet olan uzlaştırma ile mağdur tatmin ediliyor”
Uzlaştırmanın onarıcı adalete hizmet eden bir kurum olduğunu ifade eden Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ayşe Nuhoğlu, “Onarıcı adalet olan uzlaştırma, mağdurun tatmin edilmesi suretiyle adaletin sağlanmasıdır. Cezalandırıcı adalette ceza davaları açılıyor. Fail ve mağdur arasındaki uyuşmazlık aralarındaki nefreti arttırabiliyor. Ancak uzlaştırma kurumunda fail ile mağdur barıştırılıyor. Mağdurun zararı karşılanıyor ve adalet sağlanıyor. Her şeyden önce uzlaştırma kurumu; mağduru tatmin ediyor, yargıdaki iş yükünü de azaltıyor” diye konuştu.
“Bu meslekte iletişim becerileri ve kriz yönetimi bilgisi çok önemli “
Uzlaştırmacı olmak için tek başına hukuk bilgisinin yeterli olmadığı söyleyen Prof. Dr. Nuhoğlu, “Sadece hukuk fakültesi mezunları değil, diğer fakültelerden de mezun olan ve öğrenciyken hukuk dersi alanlar da uzlaştırmacı olabiliyor. Uzlaştırmacı olmak için sadece hukuk ve ceza hukuku bilgisi yeterli değil. Çünkü taraflar arasında uzlaşı sağlanması için iletişim becerileri, kriz yönetimindeki bilgi ve beden dili gibi konularda bilgilenmek gerekiyor. O nedenle Adalet Bakanlığımız uzlaştırmacı eğitimini, sertifika alınmasını ve sınava girilmesini zorunlu tuttu. Sertifika eğitimlerinde üniversite olarak biz de eğitimlere katkıda bulunuyoruz. Bu eğitimlerde sadece hukuk eğitimi değil, iletişim becerileri derslerine de ağırlık veriyoruz. Çünkü birbirlerine düşman diyebileceğimiz iki taraf arasında uzlaşı sağlamak için iletişim becerisinin yüksek olması gerekiyor” yorumlarında bulundu.
“Her konuda uzlaşma sağlanmıyor”
Her konuda uzlaşı sağlanmadığını ve uzlaşma için bazı kriterlerin olduğunu belirten Nuhoğlu, “Uygulamada yorum gerektiren konular gerekiyor. Ceza muhakemesi kanununda basit suçlar diyebileceğimiz suçlarda uzlaştırma kabul edilmiştir. Ayrıca mağdur uzlaşmayı kabul ederse uzlaştırma görüşmelerine başlanır. Mağdur uzlaşmayı kabul etmezse ceza davası açılır. Bu görüşmeler neticesinde kesin çözüme ulaşılıyor ve mağdur tatmin ediliyor. Mağdurun zararı giderilmediği sürece mağdur uzlaştırma görüşmelerini kabul etmeyerek, ‘ceza davası açılsın’ diyebilir” dedi.
“Mağduru koruyan hükümler ön planda”
Uzlaştırma kurumunun Avrupa Birliği’nin (AB) tavsiye ettiği bir kurum olduğunu da aktaran Nuhoğlu, “Bizim mevzuatımıza girmesinin belki de bir gerekçesi olarak AB’nin tavsiyesi gösterilebilir. AB, yargıyı ağır iş yükünden kurtarmak, mahkemelerin enerjilerini, zamanlarını daha çok ağır suçlara ayırmasını sağlamak için uzlaştırma kurumunu tavsiye etti. Belli bir kriter içindeki basit suçlarda uzlaştırma kurumundan verimli sonuçlar alınabilir. Eskiden hep bastırıcı adalet, cezalandırıcı adalet deniyordu. Bugün ise onarıcı adalet deniyor. Uzlaştırmanın adaletin isleyişine hizmet ettiği düşüncesi daha da kuvvetlenmeye başladı. Bir de önceden hiç mağduru düşünmezdik sadece failin cezalandırılması ön plandaydı. Ancak günümüzde ceza kanunlarında uzlaştırma dışında da mağduru koruyan hükümler var” diyerek sözlerini sonlandırdı.
OGÜNhaber