Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı (TYEK) tarafından Şeb-i Arus'un 751. yıl dönümü vesilesiyle düzenlenen "Mevlana, Mesnevi ve Mesnevi'nin Müzehhep Nüshaları Sergisi", Beyazıt Yazma Eserler Kütüphanesi'nde açıldı.

"Mevlana, Mesnevi ve Mesnevi'nin Müzehhep Nüshaları Sergisi" açıldı

İSTANBUL (AA) - TYEK Başkanı Coşkun Yılmaz açılışta yaptığı konuşmada, aralık ayının "Hz. Mevlana'nın ayı" olduğunu ifade ederek, düzenlenen programın Mesnevi'nin anlaşılmasına katkı sunmasını temenni ettiklerini belirtti.

Mesnevi'nin asırların içinden süzülüp gelen bir "hazine" olduğunun altını çizen Yılmaz, "Yedi buçuk asırdır Hz. Mevlana'nın ve Mesnevi'nin dinmeyen bir bereketi var. Hem Hz. Mevlana'ya hem de onun eseri Mesnevi'ye çok büyük bir aidiyet söz konusu. Düzenlediğimiz bu program ve açacağımız sergi de Mevlana Hazretleri'nin ve onun büyük eserinin üzerimizdeki bereketinin bir yansımasıdır." dedi.

"Mesnevi, hakikate giden yolda bir irşat kitabı, hakikate giden yolun gösterildiği bir kılavuzdur"

Sergi kapsamımda düzenlenen etkinlikte "Mesnevi ve Şerhleri" başlıklı bir konuşma gerçekleştiren Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semih Ceyhan, Hz. Mevlana'nın Mesnevi'yi, "Bu mesnevi kitabıdır ve dinin usulünün usulünün usulüdür." şeklinde anlattığını aktararak, söz konusu üç usulün ise dinin temeli olan "şeriat", "tarikat" ve "hakikat"e işaret ettiğini söyledi.

Ceyhan, Mesnevi'nin ikili beyitler halinde kaleme alındığına işaret ederek, "Hz. Mevlana, kitabında insanların içinde bulunduğu ve ikiliklerden kaynaklanan sıkıntıları anlatmaktadır. Mesnevi, insanın bu dünyada yaşadığı durumları resmeden, insanlık vakıasını anlatan bir kitaptır. Hz. Pir, bizi şeriat, tarikat ve hakikatin anlamlarını anlamaya davet ediyor. O, insanın bu dünyaya neden geldiğini, bu usulü izlemeden anlayamayacağını bizlere anlatmaktadır." ifadelerini kullandı.

Hakikate vuslatın bir "keşf" olduğunun altını çizen Ceyhan, "Yani kişi burada yeni bir bilgi ortaya koymaz, yeni bir bilgeye ulaşmaz. İnsan, şeriata ve hadislere teslim olarak, bilginin anlamını bulmaya, açığa çıkartmaya çalışır. Vuslat, hakikatin idrakinden pay almaktır, bir inşirah halidir. Hz. Mevlana, 'hakikat bilgisi, kişiyi itminana ulaştırır.' demektir. Dolayısıyla Mesnevi, hakikate giden yolda bir irşat kitabı, hakikate giden yolun gösterildiği bir kılavuzdur." diye konuştu.

"Mesnevi kendi kendini şerh eden bir kitaptır"

Semih Ceyhan, Mesnevi'nin kaleme alındığı zamandan beri şerhlerinin yapıldığına dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Mesnevi'yi anlama çabası, onu anlam derinliklerini gösterme çabasıdır. Mesnevi kendi kendini şerh eden bir kitaptır ve Mesnevi'nin ilk şarihi Hz. Pir'in kendisidir. Hz. Pir, beyitler arasında sürekli atıflarla bunu yapmaktadır. Hz. Pir'den sonra Sultan Veled'le başlayan ve yüzyıllar boyunca devam eden önemli bir şerh geleneği, literatürü oluşmuştur. Mesnevi şerhi, Hz. Pir'in ruhaniyetinden istifade etmek için yapılan bir çabanın yansımasıdır. Mesnevi'yi ve benzeri kitapları okumak, sadece bir bilgi edinmek için değil, o büyüklerle muhabbet kesp etmek için yapılır. Bu marifetin olmazsa olmazıdır."

"Biz, insanlığını hikayesini Hz. Pir'den dinlemeye başladığımızda, Allah'ın muradını gerçekten anlamaya başlarız"

Programda "Mesneviyi Anlama Yolunda" başlıklı konuşmayı yapan İstanbul Tarihi Türk Müziği Topluluğu Mevlevi Postnişini ve Mesnevihan Nezih Çetin, Mesnevi'nin Kur'an-ı Kerim'in bir şerhi olduğu belirterek, tıpkı Kur'an gibi Mesnevi'nin de "canlı" bir kitap olduğunu söyledi.

Çetin, Hz. Mevlana'nın talim ettirdiği ilmin, Kur'an-ı Kerim ve hadislerden oluşan "ana çatı" olmaksızın anlaşılamayacağının vurgulayarak, "Bu açıdan Mesnevi'yi şerh etmek kolay değildir. Çünkü o, Kur'an'a ve Peygamber Efendimize tabiiyet ve muhabbeti gerektirmektedir. Bana büyüklerim 'Mesnevi'nin şerhine' başla dediklerinde çok zorlandım. Burada önce 'kaçma!' emrine muhatap oldum. Bu benim için önemli bir andı." ifadelerini kullandı.

Hz. Mevlana'nın Mesnevi'de insanın hikayesini anlattığını dile getiren Çetin, "Biz, insanlığını hikayesini Hz. Pir'den dinlemeye başladığımızda Allah'ın muradını gerçekten anlamaya başlarız. Bu murat da, Cenab-ı Hakk'ın Habibine olan muhabbetidir. Mesnevi ancak, bu muhabbetin manasını anlamaya başladığımızda açığa çıkar. Mesnevi'nin hakikati ise dinlemekle edinilir. Dinlemek, Mesnevi'yi ehlinden öğrenmek ve anlamaktır. Yapılan şerhlerin temel amacı da budur." şeklinde konuştu.

Yoğun bir katılımın olduğu program, "Bayati Mevlevi Ayin-i Şerifi" dinletisiyle sona erdi.


Muhabir: Ümit Aksoy

OGÜNhaber